Yorumlar ve İncelemeler
Bukowski ile ilk tanışmam. Kendimi yazarı ve kitabı sevip sevmediğimi sorgularken buldum. İlk defa böyle bir tarz okudum. Bukowski'nin en mahrem şeyleri bu kadar detaylarıyla, rahat, ,duygusuz ve hoyrat bir şekilde anlatması rahatsız ediyor. Ama aynı zamanda tek cümle ile bile olsa eleştirisini araya yerleştiriyor. Çoğumuzun söylerken utandığı yada yaşadığı halde sakladığı, bastırdığı her eylemi ve duyguyu üzerine basa basa her bölümde hatırlatıyor.Bu bir süre sonra beni rahatsız etti ve ara verdim başka bir kitap okumaya başladım. Geri döndüğümde daha rahat okudum kitabı. 21 tane kısa kısa hikayeden oluşuyor. En sevdiğim kitaba da adını verdiği Kasabanın En Güzelini Kızı oldu .Tavsiye etmelimiyim bilmiyorum. Sanırım bu kitap yazarı gibi kafası farklı çalışan aykırı fikirleri sevenler için ideal. Ben karar verebilmek için 
Charles Bukowski nin bir kaç kitabını daha okumaya karar verdim. Keyifli okumalar.
Pis Moruktan Sevimli Bir Aşk Hikayesi Yalanı
Öncelikle kitabın adıyla içeriğinin en ufak bir alakası yok. Bu kitaptaki en büyük aşk Bukowski ve biraları arasında geçiyor. ( Bazen viski bazen de şarap ) Kitaptaki “Bütün Büyük Yazarlar” adlı hikayede geçen bir alıntı bütün kitabı özetleyebilir; “Bukowski’yi basıyorsun, daha kötü yazılamaz. İtiraf et! Bukowski kafayı yememiş mi?” Yazarımız oldukça açıksözlü, öyle ki sizi hayattan tiksindirebilir. Ancak kitaplarının içerisinde yer alan ve hala da güncelliğini koruyan bazı devlet ve insan eleştirileri çok yerinde. Yine de kafayı kadınlar ve cinsellikle bozmuş alkolik hergelenin teki. Eğer bu kitap beni kesmedi, daha ağır hakaretler okumak istiyorum diyorsanız, yazarın “Kadınlar” adlı kitabını da okuyabilirsiniz. 
Kasabanın En Güzel Kızı Charles Bukowski