Yaradılışın sırrı, ayıklanmaya dayanıyordu. İnsan ancak bitmez tükenmez çabasıyla gelişiyordu. Dünya, güçlülerindi, yalnızca onlar üstün geliyordu. Namusluluk bir güç, namussuzluk da güçsüzlük demekti. Namusluyu kandırmak, namussuzluktu. Ama namussuzu aldatmak namuslu bir iş sayılıyordu. İlkel güç, kollarda, yeni güç de kafadaydı. Oyun, başka bir alanda oynanıyordu. Tek ayırım, buydu.