Stefan Zweıg’in okuduğum birçok hikayelerinden biri olan,
Kızıl;
ergenliğin hüküm sürdüğü, yıllar sonra durup düşündüğümüzde saçma sapan diyebileceğimiz davranış ve düşünce biçimini, aile ortamından uzaklaşmanın kardeşimize olan bağlılığımız, anne ve babamızın gölgesinde mutlu oluşumuzdan bir anda kopuşumuz ve karşımıza bir anda beliren durumlarda tutumumuz, bir başkasına özenmek isteği onun gibi olmak istiyorum, o ne şanslı, ben ise yeni başlıyorum yumruklarım ve iradem yok! diyişimizi bir ergenin gözünden kaleme alıp bir hikayeye dönüştürmüştür, pek hoşuma gitti, kitap.
Bir çocuk gibi anılmaktan nefret eden ergenlerin iç dünyası, bir Kızıl yaşam...