Kötülük ve Cezmi kitaplarını, Kötülük ve Cezmi sözleri ve alıntılarını, Kötülük ve Cezmi yazarlarını, Kötülük ve Cezmi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk romanımı yazdığımda yayınevlerine dosyalar gönderdim. Hemen hepsinden kibarca geri çevrildim. Ancak bir yazarın varoluşu muhakkak okuyucu ile mümkündü. Ve romanlarımı okuttuğum herkes çok başarılı buluyorlardı. Yılmadım. Sonunda okuyucu ile buluşma fırsatını buldum. Anlaşılma isteği herhalde her yazarın ilk itkisi olmuştur. Şimdi okurlarımla kitaplarım aracılığıyla buluşma mutluluğuna eriştim. Bana instagram üzerinden gelen çok hoş resimleri uygulamanın elverdiği ölçüde paylaşmak istedim. Resimlerini paylaşamadığım okurlardan özür diliyorum. Onları da böyle ara ara paylaşacağım. Okuyucu candır.
Cezmi romanını bitirir bitirmez ona bir zeyl yazmaya karar verdim.
Okuyanlar bilir. Cezmi, ilk tarihi roman olarak edebiyat tarihimizdeki yerini aldığında tamamlanmamış bir eserdi.
Bense o dönemlerde (2000’li yılların başında) Ortaçağ Avrupa tarihine enikonu yoğunlaşmıştım. Özellikle kilise ve onun toplum üzerindeki hegemonyasını Osmanlı’nın duraklama devrinde ortaya çıkan ve giderek bağnazlaşan toplum yapısını anlamak için kullanmaya çalışıyor, değişik işler peşinde koşuyordum.
Doğrusu
Ahmed Refik gibi tarihi sevdirmeyi kendime bir görev addetmiştim. Bunun için de roman yazıyordum ve bu görüşümü haklı çıkarmak adına “Tarih, edebiyat ile akar” diye bir aforizmam bile vardı.
Önümde Osmanlı’nın dini suistimal devrini anlatmaya çalışan Gani Ağa’nın hikayesi duruyordu. Tek yapmam gereken onu Cezmi’ye ulamaktı. Sanırım başardım. Yazdıktan sonra 17 yıl sakladım onu. İyice demlendi. Tam da bu bağnazlığın yeniden etrafı sardığını hissettiğim şu günlerde yayımladım.
Kitabın bir eksiği, günümüzde pek kullanılmayan kelime ve tamlamaların hepsi için açıklama getirmemiş olmam. Bunu neden böyle yaptım bilmiyorum. Galiba
Kötülük ve Cezmi’yi sadece onu anlayacak okurlar için yazdım. Bu nedenle okuması pek de kolay olmayan bir kitap. Yeni bir yazar için kötü bir tercih.
Vicdan, kişinin kendi davranışları içinde aradığı bir duygudur. Mesela tanrılar vicdansızdır. Onlar, davranışları için böyle bir soruşturmaya girmezler. Tanrıların davranışları kendileri tarafından yargılanmaz yani vicdani değildir. Çünkü tanrıların aklı yoktur. Vicdan insanidir.
Cezmi adlı romanını ilk tarihi romanımız olması hasebiyle birkaç defa okudum. (1999) Namık Kemal’in erken sayılacak ölümü üzerine kitabın devamını yazamadığını öğrendiğimde bu kitaba bir devam kitap yazma düşüncesi belirdi. Yaklaşık beş yıllık bir süre sonunda kitabı bitirdiğimde (2005) onu uzak bir unutulma köşesine ittim. Diğer tüm yazdıklarım gibi. 2020 yılında yazdığım kitabı tekrar elime aldım. Yaklaşık iki yıl boyunca imla ve benzeri düzeltmeleri yapmama rağmen ona ne bir satır ekleyebildim ne de çıkarabildim. Sonunda olduğu gibi yayımladım.
Kötülük ve Cezmi Kitap yayımlandıktan yaklaşık beş ay sonra Nevşehir Avanos’ta Şairler Sokağı diye dar bir sokağa girdim. O yazar bu şair diye gezerken Namık Kemal’in heykelini gördüğümde sanki uzun zamandır göremediğim bir dostla karşılaşmış gibi sevinmiştim. İşte o kare.
Din, düşünce ile değil eylem ile elden gider. Hatalı eylemlerinizi üst üste koyunuz. Eylemlerin marazının düşünce değil düşüncesizlik olduğunu görürsünüz.