Kötülük ve Cezmi yorumları ve incelemelerini, Kötülük ve Cezmi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kötülük ve Cezmi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cezmi romanını bitirir bitirmez ona bir zeyl yazmaya karar verdim.
Okuyanlar bilir. Cezmi, ilk tarihi roman olarak edebiyat tarihimizdeki yerini aldığında tamamlanmamış bir eserdi.
Bense o dönemlerde (2000’li yılların başında) Ortaçağ Avrupa tarihine enikonu yoğunlaşmıştım. Özellikle kilise ve onun toplum üzerindeki hegemonyasını Osmanlı’nın duraklama devrinde ortaya çıkan ve giderek bağnazlaşan toplum yapısını anlamak için kullanmaya çalışıyor, değişik işler peşinde koşuyordum.
Doğrusu
Ahmed Refik gibi tarihi sevdirmeyi kendime bir görev addetmiştim. Bunun için de roman yazıyordum ve bu görüşümü haklı çıkarmak adına “Tarih, edebiyat ile akar” diye bir aforizmam bile vardı.
Önümde Osmanlı’nın dini suistimal devrini anlatmaya çalışan Gani Ağa’nın hikayesi duruyordu. Tek yapmam gereken onu Cezmi’ye ulamaktı. Sanırım başardım. Yazdıktan sonra 17 yıl sakladım onu. İyice demlendi. Tam da bu bağnazlığın yeniden etrafı sardığını hissettiğim şu günlerde yayımladım.
Kitabın bir eksiği, günümüzde pek kullanılmayan kelime ve tamlamaların hepsi için açıklama getirmemiş olmam. Bunu neden böyle yaptım bilmiyorum. Galiba
Kötülük ve Cezmi’yi sadece onu anlayacak okurlar için yazdım. Bu nedenle okuması pek de kolay olmayan bir kitap. Yeni bir yazar için kötü bir tercih.