Ütopya, 1984 ve Mülksüzler Üzerinden

Modernite ve Ütopya

Hakan Çörekçioğlu

Modernite ve Ütopya Gönderileri

Modernite ve Ütopya kitaplarını, Modernite ve Ütopya sözleri ve alıntılarını, Modernite ve Ütopya yazarlarını, Modernite ve Ütopya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esas problem, ideolojinin yo­ğun etkisi altında, bu eleştirel mesafenin nasıl mümkün olacağı­dır. Daha önce de değindiğimiz gibi, Mannheim için bu mesafe nesnel bilgi sosyolojisinin araştırma perspektifine yerleştiğimizde mümkün olur. Oysa Ricoeur Mannheim'ın çözümünü tamamen reddeder, çünkü ona göre ideolojinin etki alanından çıkmamızı sağlayacak nesnel, tarafsız bir duruş noktası yoktur.
Sayfa 73 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Ütopya, yıkıcı eleştirel güçleri sayesinde, hem gerçek­likten tamamen kopma anlamında kendi kaçış patolojisini hem de ideolojinin kemikleşme ve muhafazakarlaşma patolojisini aşabilir; daha da ötesi bu iki boyutu dengeleyip kontrol altında tutabilir. Sonuç olarak Ricoeur'ün bütün analizleri şunu gösterir: Eleşti­rel ve muhalif, dolayısıyla olumlu olan bir ütopyanın yanısıra, şimdiden ve geçmişten kopuk, statik bir geleceğe işaret eden - böylece aslında baskıcı güçleri sağlamlaştırmanın gerekçesi ola­rak ortaya çıkan- bir ütopya da vardır. Aynı şekilde, toplumsal bütünleşmeyi ve kimliği teyit eden olumlu bir ideolojinin yanısıra çarpıtma ve yalan olarak ortaya çıkan ve böylece şimdiyi fetişleş­tiren bir ideoloji de mevcuttur.
Sayfa 73 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Reklam
Muhalif söylem olarak ortaya çıkan ütopya ideolojinin kemikleşmesine karşı direnir ve onu parçalar.
Sayfa 72 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Marksist gele­nek için nasıl ideoloji çarpık bir gerçeklikse, ütopya da gerçekleştirilmesi imkansız bir fanteziye kaçıştır. Bu anlam düzeyinde Rico­eur, edebi ütopyada gerçeklikten kaçış söz konusu olduğunu kabul eder, ancak ona göre bu kaçış yazmaya kaçışı ifade eder. Bu bağlamda gerçeklikle bağını tamamen koparan bir kaçış fan­tezisi, elbette Marx için olduğu kadar Ricoeur için de, tehlikelidir. Ancak Ricoeur edebi ütopya söz konusu olduğunda Marksist gelenek kadar ileri gitmez. Nasıl ideolojiyi salt olumsuz karakteri üzerinden anlamak sorunluysa, edebi ütopyayı da salt patolojik sanrılardan ibaret bir şey olarak ele almak sorunludur. Nitekim Ricoeur'e göre, edebi ütopyada, yukarıda değinmiş olduğumuz transendental bileşen, yani öz-düşünüm ve eleştiri öğesi daima iş başındadır. Bu öğe en açık şekilde ütopyanın "hiçbir yer" kavra­mında yer alır.
Sayfa 71 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Ricoeur ütopya analizine başlamadan önce, "farklı öğelerin karmaşık bir ağı" olarak tanımladığı ütopyanın yapısal olarak üç temel bileşeni olduğunu iddia eder. Birincisi "transendental bile­şen"dir. Bu, ütopyanın öz-düşünümsel (self reflective) karakterini, dolayısıyla eleştirel yönünü oluşturur. Bu öğe, transendental sıfatının işaret ettiği gibi, tarihsel değildir, aksine tür olarak insana içkin temel bir yetenektir; bu yönüyle varlığın bir şey yapabilme olanağına işaret eder. ikinci bileşen ise kültüreldir; kaynağı bakı­mından moderndir, yani Aydınlanma geleneğine dayanır. Kül­türel olarak nitelendirilmesi ve Aydınlanma geleneğiyle ilişkilen­dirilmesi bu bileşenin tarihsel olduğunu gösterir. Buna göre, be­lirli tarihsel ve kültürel koşullar altında doğmuş olan Aydınlanma geleneği ütopyacı bir gelenektir; bu geleneğin amacı ütopyayı hayata geçirmek, onun gerçekleşme imkanını sınamaktır. Ricoeur'e göre, Aydınlanma geleneği moderniteyi yeniden yapılan­dırmayı amaçlayan Habermas'a kadar gelir. Ütopyanın üçüncü yapısal bileşeni fantezidir. Ricoeur fantezi kelimesini Habermas'taki anlamında kullanır. Ricoeur'ün belirttiği üzere, Habermas bu terimi Freud'un yanılsama (illüzyon) olarak adlandırdığı şey bağlamında ele alır. Bu bağlamda Habermas, yanılsama ve sanrı (delüzyon) arasında ayrım yapar. Sanrı ne ger­çekleştirilebilir ne de doğrulanabilir olandır; fakat yanılsama ve fantezi akılsal umudun birer öğesidir. Ricoeur'e göre, Haber­mas'ın yanılsama ve sanrı arasında yaptığı ayrım insanda koşul­lanmışiık durumunu aşmaya yönelen bir potansiyele işaret eder.
Sayfa 69 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Edebi ütopyanın yarattığı mesafe ve eleş­tiri edebi ütopya ile ütopyacı düşüncenin kesişme noktasıdır ki, burası aynı zamanda ütopyanın ideolojik kapanmayı kırdığı, bu kapanmadan sıyrıldığı yerdir.
Sayfa 63 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Reklam
80 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.