Öyle çok abartılacak kadar olmasa da güzel bir roman. Fakat İrfan bölümünü gereksiz uzatılmış okadar fazla ki resmen yazmak için yazılmış gibi... Ve cemalin bölümünde geçen kürtlerle ilgili bi bölüm gerçekten üzdü beni, bir kürt olarak şunu söylemek isterim ve bence aklınıza kazınsın;" Pkk kürt değildir. Zaten kürt pkk hiç değildir." Bu bölümde yanlış bir vurgu yapılmıştı onun dışında kitap güzeldi ama gerçekten çok gereksiz uzatmıştılar irfanın bölümünü ve cinsel şeyleri daha fazla ve gereksiz kullanılması dışında güzel di.
Gerek 2000’li yılların başları gerek daha öncesi veya bugünümüzde hala kız çocuklarının doğduğu günden itibaren çektikleri eziyet, yaşamama isteği ancak tüm olanlara rağmen yere sapa sağlam basabilen Van’ın küçük bir köyünden Meryem, Meryemlerimiz. Bu kitabın her şehre, her kasabaya dağıtılması gerek. Yuvalarını yaşama sevinciyle kuran ailelerimizin okumaları gerek. Kadınların baş tacı olduğu unutulmaması ve hatırlatılması gerek.
Acaba insan kendisinin hayatını değiştirirken başkalarının hayatına da hükmedebilir miydi? Ya da hayatını, başkalarının hayatını değiştirme yoluyla değiştirebilir miydi? Profesör İrfan tam olarak böyle başardı Meryem'in hayatını değiştirmeyi.. Filmi de var ama filmin sonu ile kitabın sonu itibariyle çok farklı bu yüzden "Allah beni sevmiyor mu"? Diyen Meryem 'i okumak lazım
Kitabı filminden daha güzel olan kitaplardan biri daha...
“Evet rüyalar! Hayatının en büyük gerçeği; kendin olduğun ve gerçek bir insana dönüştüğün tek an. Yaşamındaki en samimi varoluş anı.”
İlk 100 sayfa kadar okuması sıkıcı gelse de sonrasında 3 farklı karakterin hayatlarının birleşmesini heyacanla okuyacaksınız. Yazarın kendi fikirlerini bir romana aktarak okuyucuya sunması ve dahice kurgulanması heyecan verici. Toplumumuzun gerçekliğini nasıl uyuduğumuzu anlayacaksınız..!
