Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kafası Karışmış Okur ve Modern Roman

Orhan Pamuk'u Okumak

Yıldız Ecevit

Orhan Pamuk'u Okumak Sözleri ve Alıntıları

Orhan Pamuk'u Okumak sözleri ve alıntılarını, Orhan Pamuk'u Okumak kitap alıntılarını, Orhan Pamuk'u Okumak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söylenecek yeni bir şeyin olup olmaması önemli değildir çağın romancısı için; önemli olan, bu eski malzemeden yola çıkarak yeni bir yaratı ortaya koymaktır; çağdaş sanat yapıtının bir kurgusal eğilimidir metinlerarasılık.
Sayfa 141Kitabı okudu
Parçalanmış, bütünlüğü bozulmuş ve belirsizleşmiş gerçekliği ona uygun biçim öğeleri aracılığıyla dile getirmek ister çağdaş romancı; artık gerçeği yansıtmak için, dış gerçekle örtüşen bir öykü anlatmanın yeterli olmadığını bilmektedir; gerçeği, dış dünyada değil iç dünyada, bilinçte, bilinçdışında arar.
Reklam
Özellikle 19. yüzyıl gerçekçi romanının, nerede, ne zaman ve ne­den sorularına açık bir yanıt oluşturan biçim/içerik dokusu, Newton fiziğinin edebiyat estetiğindeki uzantısı görünümün­deydi. Geleneksel roman yapısı pozitivist bir mantığın ürünüy­dü. Okura yabancı gelmeyen bir öyküleme türüydü bu.
Metin içinde tasavvuf düşüncesi hiçbir zaman iman tazeleyi­ci bir tonda, ders verircesine yer almaz, güdümlü bir yaklaşımla yansıtılmaz. Pamuk, tasavvuf düşüncesini çeşitli biçim teknik­leri aracılığıyla estetik düzleme taşır; sanat yapıtının içinde es­tetik uyuma ulaşması için çağdaş tekniklerle onu yoğurur, biçimlendirir, fazla öne çıkan kısımlarını törpüler.
Sayfa 219Kitabı okudu
Yeni edebiyat okuru ise inançla değil, kuşkuyla yaklaşmalı­dır metne. Eğer elindeki metin bir geleneksel edebiyat örneği değilse, metinde kesintisiz bir olay akışı yoksa, ya da olaylar, içinde yaşadığımız somut dünyanın alıştığımız gerçeklik öl­çütleriyle örtüşmüyorsa, tuhafsa, düş gibiyse, groteskse, o za­man kuşkusunda haklıdır okur ve sakınımla yaklaşmalıdır okuduğu kurmaca ürüne. Böyle bir metnin yazarı büyük bir olasılıkla, okurun toplumsal ya da kişisel sorunlarıyla ilgili olarak aydınlatıcı bilgiler vermeyecektir. Böyle bir beklentiyle metne yaklaşan, ondan evrensel gerçekleri öğrenmek isteyen okur düş kırıklığına uğrayacaktır. Beklentileriyle örtüşmediği için metni ve yazarını suçlayacak, onu edebiyat açısından de­ğersiz bulacaktır. Daha önce okuduğu geleneksel edebiyat me­tinlerinde beklentilerinin çoğunu doyurmuş olan bu okur ge­leneksel edebiyat okurunun prototipidir, farklı ölçütlerle biçim­lenmiş olan yeni metinlere yabancıdır, onları anlamamaktadır.
En sevdiğim temalardan birisi
Onun her romanında yaşamın anlamını arayan bir roman ki­şisi vardır; insanın kendisi olma yolunda attığı ilk adımdır an­lam arayışı.
Reklam
Toplumsal olaylarla teke tek örtüşmeyen ama Türk okuruna şaşırtıcı biçimde tanıdık gelen bu imgeler dünyasında, "yaban­cı buldukları kitapları okuyan gençlerden pireleni[p] onları mim­ley [en]" (YH.209), "kitapla ciddi bir şekilde ilgilenen herkesi öl­dürtmek ist[eyen]" (YH.209) ve bunu gerçekleştiren insanlar vardır.
Sayfa 246Kitabı okudu
Ne var ki, bu başka türlü söyleme çabası, bazı eleştirmen ve dilbilimcilerin de dediği gibi, kimi tümcelerin Türkçenin tüm­ce yapısının dışına kaymasına, çeviri kokmasına neden olur. Bu da, özde gerçek bir yazarın kuşkularını içeren ve Türk edebi­yatının çıkardığı en özgün metinlerden olan bu romanların ki­mi yerde aşağıdaki türden tümcelerle bulanmasına yol açar: "Böylece ondan bir saat sonraki kasabada şüpheli işsizi iyice şüpheli bir şüpheli gördüğüm için aradığım kırık kalpli ihbarcı­nın, evinin arka bahçesindeki kör kuyuya sarkıttığı eski kafesleri, cep fenerlerini, makasları, gül ağacından ağızlıkları, şaşılacak şey ama eldivenleri, şemsiyeleri ve yelpazeleri ve Browning bir tabancayı incelemek zorunda kaldım" (YH.189); "Demeye getiri­yordu diyorum, çünkü bunu da demiyordu da (...) " (YH.29) Metnin bütününe gölge düşürecek denli fazla olmayan bu tür dil bozuklukları, Tahsin Yücel'in "Kara Kitap" romanıyla ilgili yazısından sonra, edebiyat çevrelerinde giderek büyüyen bir tartışmaya yol açar: "Kötü bir yazar iyi romancı olabilir mi?" Ancak kötü yazar yargısının, genel bağlamda yazarın yaratıcılığı ve dil kullanımı göz önüne alındığında haksız ol­duğu söylenebilir. Ayrıca dil kullanımının, romancılığın bo­yutlarından yalnızca biri olduğunu unutmamak gerekir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Televizyonda oynayan Amerikan filmi bittiğinde, filmdeki oyuncudan şöyle söz eder ana kişi: "Derken ekranda görülen pek çok arabalar, köprüler, tabancalar, geceler, polisler ve güzeller gibi o da yok olup gitti. " (YH.233) Gerçek yaşamın bu dünyada değil de soyut düzlemde olduğundan yola çıkan mistisizmde yaşam bir oyundur, bir yanılsamadır. "Bilin ki dünya yaşamı bir oyundur," der Kuran'ın Hadid Suresi'nin 20. ayeti. Bu görüş ge­leneksel tasavvuf edebiyatında, yaşamın gölge oyunu imgesi ile yansıtılmasında kendini gösterir. Bu tür alegorilere Fars ve Türk tasavvuf şiirinde sıkça rastlanır. Pamuk, mistisizmin bu görüşünü televizyon/film imgesiyle taşır estetik düzleme. Yeni hayata geçiş ekran değiştirmek gibidir, çünkü "yeni ekran yeni hayattır" (YH. 91)
Sayfa 190Kitabı okudu
"Yeni Hayat" romanında toplumsal katman, yaşam gerçekli­ğinin bir boyutu olarak yer alır. Pamuk'un metninde yansıttığı toplumsal çarpıklıklara çözüm getirmek gibi bir amacı yoktur; toplumsal renk, tıpkı metindeki tasavvuf rengi gibi, sanatçının tablosunu oluşturmak için kullandığı renklerden biridir. Türk edebiyatındaki toplumcu/gerçekçi romanlardan farkı budur "Yeni Hayat"ın: Toplumsal öğe, amaç değil, araçtır burada; metnin bir yapıtaşıdır yalnızca. Pamuk Türk edebiyatının ba­şat rengi olan toplumcu eğilimi farklı bir düzlemde süzdürür. Onun tüm romanları, satır aralarında tarih felsefesi gizlenmiş birer çağ romanıdır; içinde yaşanılan toplumun anatomisini yansıtırlar.
Sayfa 266Kitabı okudu
74 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.