Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları

Murat Bardakçı

En Beğenilen Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları Gönderileri

En Beğenilen Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları kitaplarını, en beğenilen Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları yazarlarını, en beğenilen Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1931 senesinde Atina’ya davet olunduk. Verdiğimiz konserler ve bilhassa saz eserlerimizden Musahabat-ı Musikiye vb o kadar alkışlandı ki.. hatta hakkında “Beynelmilel Balkan Marşı olabilecek bir eserdir” diye elimi sıktılar.. Diğer bir konserimiz daha mükemmel oldu. Eski Kadıköylü’lerden Atina belediye reisinin validesi de gelmiş. O kadar ağlamış ki, “Şimdiden sonra ölsem de gözüm arkada kalmaz” demiş ve locasında heyecandan ölüvermiş. “Türkiye’de olsaydı, belki rahmetli Hafız Kemal’e bir mevlid okuturduk” diye günlerce yadettik durduk.
Sayfa 159Kitabı okudu
Rahmi Bey, ismi gibi “Rahmi” (rahmeden, acıyan) idi... 1924 senesi Nisan ayında, Fahire ve çocuklarım kızamık çıkardılar. Hepsi kırk derece ateşle yatıyordu... Rahmi bey de bize uğramıştı, o da çok müteessir olmuştu durumlarına... Doktor muayene etti, çeşitli ilaçlarla birlikte “portakal şerbeti pek iyi gelir, portakal bulundurun, bol bol
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
“Bülbül sesi alafranga mıdır, alaturka mıdır? Ne cevap vereceğiz? Ne Rast, Nihavend makamıdır, ne de majör veya minördür. Yalnız güzel bir musikidir. Musiki, herkesi ayrı ayrı seslerle mütehassis eder...” Musiki tekdir Refik Bey nazarında. Bir notunda “Kendimi bildim bileli, zaman zaman Şark ve Garb musikisi arasında bir münakaşa, bir mücadele kopar...!” demekte, bir başka notunda bu kavganın gereksizliğime temas etmektedir.
“Tilke âsârunâ tedullu aleynâ, F’anzuru ba’denâ ilâ âsârinâ” (Eserlerimiz, bize işaret eden delillerimizdir. Bizden sonra onlara bakınız)
Kıskanma, değerini bimeme, engel çıkartma, önüne geçme... böylesine davranışlarla karşılaşmak galiba san’atkârların kaderinde vardır ve Refik Bey’in hayatı da böyle örneklerle doludur. “1 Haziran 1960 tarihinde, radyo kumandanı Kenan Bey’in emriyle, kontratım feshedildi ve bunca senelik emeğim bir tekme ile neticelendi. Benim Allah’ım var. O kudret sahibinin, kudretine bütün varlığıyla iltica eden bir ailenin evladlarını lütuf, kerem ve inayetine daima mazhar edeceğine hiç şüphem yoktur. Bizleri bu inayetinden mahrum etmeyeceğine emin ve müsterihim. Elhamdülillah...”
1938 senesi Teşrinevvelinde (Ekim ayı, İstanbul radyo arkadaşları ile birlikte, Ankara radyosuna tayin olunduk. O tarihten beri her şeye veda ettik. Mahrumiyet içinde, envaî maddi ve manevi sıkıntılara katlanarak meşakkatli bir hayat sürmekte ve çile doldurmaktayız. Allah encâmımızı hayır eyleye. Bizden beterlerini göz önüne getirerek halimize şükredip her şeyi sineye çekiyoruz...
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.