"Bazı şeyler vardır ki, onlar olmadan mutluluğa erişmek mümkün değildir. Bunlardan biri sevgidir. Çoğu zaman insanı mutlu edenin, bize yönelmiş sevgi olduğunu düşünürüz. İnsanlar bizi sevdiğinde çok mutlu olacağımızı düşleriz. Oysa en büyük değer ve mutluluk kaynağı, sevebilmektir. İnsanın sevgisini bir başkasına verebilmesi; ondan karşılık almayacağını bilse bile yine de onu sevebilmesi büyük bir değerdir. Dolayısıyla insanın mutlu olabilmesi için ilk sıraya sevmeyi ve sevilmeyi koymak gerekir. Zaten edebiyat, müzik, sinema... neredeyse bütün sanatlar hep sevme ve sevilme ekseninde döner. Bu güçlü duygu, bizi daha hayatımızın ilk basamaklarından başlayarak sarıp sarmalar."
En güzeli hayatın akışına kendimizi katmak, hayattan öğrenmek, hayatın her anını bir mucize duygusuyla yaşamak. Hayatın ufak ayrıntıları arasına saklanmış olan mutluluğu ve güzelliği fark edebilmek. Bir gülü koklamayı bilmek. Var olmakla dünyada kötü giden bir şeyleri değiştirebileceğini, varlığının dünyayı güzelleştirebileceğini fark etmek. Kalbini açabilene, en iyi öğretmendir hayat.
"Ey âşık, beklemeyi bil!
Aşkını sözlere boğma, susmayı bil!
Sevdiğin, sen onu çağırmayı bilirsen gelecektir.
Aşkın kanatlarıyla uçarken gürültü etme, sessizliği incitme.
Ne mutlu sana ki seviyorsun, sevebiliyorsun.
Büyük bir armağan almışsın ötelerden.
Yazıklanıp da melekleri küstürme."
Ruh Hali almayı düşünen varsa boşa para vermesin derim 2006 basım ve müellifin değindiği noktaları çoktan aşmış olduğumuzu düşünüyorum,, arkadaşıma hediye edeceğim için altını çizmeden okuyordum şimdi hediye için fazla basit bi kitap olduğuna kanaat getirdim belki ayda yılda bi okuyan, okuma yelpazesi dar kişiler için istifadeli olabilir amma,,
Karşılıklı olarak susmak, taleplerimizi dile getirmemek evliliği yürütecek formül değildir. Örneğin bizim toplumumuzda kadınlar sustukça, erkekler kendilerinde daha sinirli ve hoyrat davranma hakkını bulurlar. Erkeğin ardı arkası gelmeyen taleplerine rağmen kadının hiç sesini çıkarmamasıyla, kişiliğinden feragat etmesiyle devam eden bir evliliğin sağlıklı yürüdüğünü söyleyebilir miyiz?