Her atışıyla sizi yaşamda tutan, sekteye uğradığında ağza gelen, durduğunda solup giden, giderken de iyesini de götüren bir organ: yürek.
.
Bazen hızlı, bazen dingin atar, duygularda, baskıda titreşimi değişir. Bazen de kırılır ama atmayı sürdürür. İşte o yürek çok önemlidir, ilgiyi de hak ediyordur. Peki, siz yüreğinizi ne denli tanıyorsunuz?
.
Doktor yazarımız yürek üzerine yıllarını vermiş, uluslararası dergilerde yazılar, araştırma sonuçları yayımlamış. İş, özel yaşam baskıları, olumsuz düşünceler, eylemsizlik, düzensiz uyku, sigara, alkol, yetersiz beslenme derken bunların yürekte neden olduğu haykırışlarını anlatmış.
.
Spor yapanların sağlıklı olduklarını düşünürüz ancak işin doğrusu öyle değilmiş. Özellikle o kişilerin kan basıncı izlemesi yapması gerekiyor. Gençlerdeyse kalp krizi ne yazık ki daha ölümcül olabiliyormuş. Öte yandan yanlış ilaç kullanımı, bitkisel diye her şeye atlamak da öyle. Her bireyin özel olarak ele alınmasını öneriyor.
.
Özellikle baskı (stres) üzerinde duruyor.
.
Diğer yandan sağlık alanı için de önerileri var. Böylece doktorlar gerçek sayrılarla ilgilenebilir. En ilginci şu oldu: Sporcular genelde kızgınken, mutsuzken, isteksizken de olsa spora giderler, gitmeyi önerirler. Ancak bu çok yanlışmış. Yürek üzerindeki baskıyı artıran bir durummuş.
.
Bir diğeri de beyinden yüreğe değil, yürekten beyine daha çok sinirsel uyarı gitmesi. İlginç bilgiler edindim. Sağlık okuması sevenlere
.
Betikle esen kalın.
