75. Enes b. Mâlik (r.a)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Ukıl veya Urayne kabilesinden bazı kimseler (Medine’ye) gelmişti. Şehrin havası (onlara) iyi gelmedi, (dolayısıyla da karın/mide hastalığına tutuldular.) Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) onlara sağmal develerin bulunduğu yere gidip develerin sütlerinden ve idrarlarından içmelerini emretti. Onlar da (belirtilen yere) gittiler. İyileştiklerinde Hz. Peygamber’in çobanını öldürdüler, hayvanları da önlerine katıp götürdüler. Bu haber, gündüzün başında Medineye ulaştı. Hz. Peygamber hemen peşlerine askeri bir birlik gönderdi. Gün yükseldiğinde onlar (yakalanıp) getirildiler. Hz. Peygamber, (çobanı öldürmelerine kısas olarak) el ve ayaklarının kesilmesini emretti. Gözleri oyulup (Medine’nin dışında taşlık bir arazi olan) Harre’ye atıldılar. İnsanlardan su istiyorlardı, ancak onlara (ölünceye kadar) su verilmedi.”
Belirli zaman dilimlerinde tekrar tekrar okunması gereken eserlerden. El-Camiu's-Sahih eserinin tekrarlanan hadisleri çıkarılarak İmam ez-Zebidi tarafından kaleme alınan et-Tecridu's-Sarih eserinin Türkçe olarak çevirisidir.
Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-, yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek:
“-Ey Allah’ın Rasûlü! Kıyamet ne zaman kopacak?” dedi. Sallallâhu aleyhi ve sellem- konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit:
“-Sual sâhibi nerede?” buyurdular. Adam:
“-İşte buradayım ey Allah’ın Rasûlü!” dedi. Sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“-Emanet zâyi edildiği vakit Kıyameti bekleyin!” buyurdular. Adam:
“-Emanet nasıl zâyi edilir?” diye sordu. Efendimiz:
“-İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet’i bekleyin!” buyurdular.”
Haberiniz olsun ki, bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki iyi olursa bütün beden iyi olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o (et parçası) kalbdir.