Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suçluyorum

Emile Zola

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
48 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar. Suçluyorum ,gerçek hayatta yaşanmış bir olayı ele alıyor. İftiraya uğramış yahudi bir subayın nasıl haksız yere cezalandırıldığı ve güçler ayrılığının önemi anlatılıyor. Olayda geçen subayın adı Dreyfus'tur ve Dreyfus olayı olarak geçer tarihe. Anayasa dersi almış her hukukçu Dreyfus olayını bilir. Suçluyorum , Dreyfusla aynı dönemde yaşamış Zola'nın herkesin göz yumduğu bu haksızlığa sessiz kalmayıp, gazetede yayınladığı "Suçluyorum! Cumhurbaşkanına Mektup" yazısıyla birlikte olayın önce ve sonrasını anlatan bir kitap. Bu kitap sonrasında Zola hem para hem de hapis cezası almış fakat bu karar sonrasında bozulmuştur. Tarih Zola'nın cesaretini ve adalet için verdiği mücadeleyi yazar. Okunması tavsiye edilir.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
Reklam
48 syf.
10/10 puan verdi
Adil Yargılanma Hakkı Nedir?
Bir ülkede kanunların, hakimlerin, mahkemelerin ve bunlar vesilesiyle yargılamaların olması; o ülkede, hukuk mekanizmasının yerinde işlediğinin kanıtı olabilir mi tek başına? Yapılan yargılama, baştan savma, yetersiz, yüzeysel, gizli kapaklı olursa o devlet göstermelik bir hukuk devleti olmaktan ileri gidebilir mi? Adil yargılanma hakkı;
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Mermisiz Bir Silah: Dilin Gücü!
“Dilin ve sözcüklerin tadına varacaksınız; çünkü kim ne derse desin sözcükler ve fikirler dünyayı değiştirecek güce sahiptirler.” der John Keating adlı karakter, ''Ölü Ozanlar Derneği'' kitabında. John Keating bu sözleri söyledikten sonra Fransız yazar Émile Zola'nın bu mektubunu örnek verseymiş hiç de abes kaçmazmış diye düşünüyorum. Bu mektup Dreyfus olayı sırasında, dönemin cumhurbaşkanı Félix Faure'ye Émile Zola tarafından yazılmış ve gazetede yayımlanmış bir açık mektuptur. Fransa’da; Yahudi bir subay olan Alfred Dreyfus, masum olduğu halde casuslukla itham edilerek tutuklanır. En başında tüm Fransa halkı bu haksızlığa göz yumarken, Zola’nın yürekli meydan okuması ile birlikte entelektüel ve aydın kesim sesini duyurmaya başlar. Bu belge o kadar güçlüdür ki Fransa'yı ikiye ayırır ve ardından olaylar zincirleme bir şekilde gelişir. Bununla beraber Zola'nın bu mektubu 19. yüzyıl Fransa'sının yozlaşmışlığına ve antisemitizmine ışık tutuyor. Zola gibi ben de ''Suçluyorum!'', haksızlığa ve zulme her nerede ve ne zaman olursa olsun göz yuman herkesi suçluyorum! Birkaç alıntı ile devam etmek istiyorum; ''Öylesine tutkuyla istediğimiz bu gerçeği, bu adaleti böyle tokatlanmış, daha da aşağılanmış, daha da karartılmış görmek ne büyük bir acı!'' ''...bir yanda, ışığın parlamasını istemeyen suçlular; öbür yanda, ışığın parlaması için canlarını verecek doğrucular.'' Bu ışıktan, aydınlıktan nasibini almak isteyen herkese iyi okumalar! Ve mevzubahis mektubun gazetedeki orijinal halini de eklemek istiyorum; cutt.ly/0k14pvn
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Biri adalet mi dedi, o da ne?
Emile Zola’nın Dreyfus’a yapılan haksızlığa karşı susmayıp adaletten şaşmayarak açık bir şekilde gazetede yayınlanan Fransız Genelkurmayına yönelik mektubudur “Suçluyorum” Ayrıca kitapta mektubun öncesi ve sonrasında dönemin durumdan ve kimlerin neden haksızlığa göz yumduğundan da bahsedilmektedir. Kafka’nın da dediği gibi: “Bu adalet sisteminin kokuşmuşluğuna karşı açtığı savaşta elbette bu açıdan da bir şeyler yapmalıydı.” Emile Zola da aynen bunu yapmıştır. O da bu durum için şöyle söylemiştir: “Benim tek bir tutkum var, öylesine çok acı çekmiş ve mutluluğu hak etmiş olan insanlık adına, ışık tutkusu.” Öyle ki tüm riskleri almış ve sırf bu gerçeği ortaya çıkarmak adına tutuklanmayı göze almıştır. Hatta bunu da açık bir şekilde ‘ben ne yaptığımın farkındayım ve bu haklı davamdan vazgeçmeyeceğim’ dercesine şöyle beyan ediyor: “Bu suçlamaları yöneltirken, kendimi hakaret suçlarını cezalandıran 29 Temmuz 1881 tarihli basın yasasının 30 ve 31. maddelerinin kapsamına soktuğumu biliyorum. Bu tehlikeye isteyerek atılıyorum.” Zaten oldukça kısa olan ve bir çırpıda biten bu kitabı okumanızı öneriyorum, adalet sisteminin yanlışları ve savunucularını anlamak adına güzel bir eser.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
Reklam
48 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Zola bu isyanını dile getirdiğinde yıl 1898, bugün yıl 2021 ve bu isyandaki isimleri değiştirirsek altına imza atabiliriz pek çoğumuz. Fransız halkının 123 yıl önce yaşadıklarını bugün yaşamak mı ağrıma gidiyor, söz konusu olaydan sayılamayacak kadar çok yaşanıyor olması mı ağrıma gidiyor, hukukçu olarak kapı olmayan yerde çilingir gibi yaşamak mı ağrıma gidiyor bilemedim. Sözün bittiği yer sanırım burası, Zola’nın dediği gibi suçları işleyen insanları tanımıyor ve onlara karşı bir şey hissetmiyorum ve tam da onun tanımladığı gibi bunlar sadece toplumsal kötülük ruhları. Benim üzüldüğüm tek şey halkın kendisine dokunmayan her şeyi kabullenip, içselleştirmesi, sessiz kalması ve en önemlisi içten içe sevinmesi başkalarının başına gelen haksızlıklara. Özetle herkes okumalı bu küçük kitabı.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Merhaba; Incecik sadece 43 sayfa fakat şahane bir kitap, çünkü içerisinde eşsiz bir cesaret örneği var. 19.Yüzyılda Fransada gercekleşen meşhir Dreyfus davası ile alakalı Emile Zola'nın dönemin Cumhurbaşkanına yazdığı mektup var içerisinde. Bu mektuola birlikte bir çok romanda karşınıza çıkan Dreyfus davası ile alakalı ayrintılı bir bilgi sahibi olmuş oluyorsunuz. Emile Zola ve dönemin aydınlarının adaletsizlik karşısında pes etmeden ve korkmadan cesursa gerçeğin ortaya çikması için verdikleri emek beni çok etkiledi çünkü bilinen bir yanlış karşısında susmak, bana göre en az o yanlışı yapan insan kadar suçlu ve zalim kılar sizi. Ayrıca bir sonraki haksızlığa ugrayan kişi neden siz olmayasınız? Aynı zamanda bu davanın dönemin insanlarını nasıl etkiledigini de görmüş okuyorsunuz. Mektubun öncesinde bir Tahsin Yücel yazısı ile dava hakkında bilgi sahibi olurken, mektubu okuduktan sonra ise davanın sonucu hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Çok severek okudum, herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar. Youtube kanalım için; youtube.com/channel/UCfOYAd...
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir Emile ZOLA lazım
Yüzbaşı Dreyfus hikayesini herkes duymuştur. Haksız yere suçlanan sürgün edilen rütbeleri sökülen bir asker. Onun haksızlığa uğradığına İnan onun için mücadele eden bir yazar Emıle Zola... Son yıllarda o kadar çok haksızlık yapılıyor ki maalesef bir Emıle Zola çıkmıyor bu haksızlıkları dile getirecek...
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
13 Ocak 1898 yılında, küçük liberal "L'Aurore" gazetesinin başlığı, “Suçluyorum!.. Cumhurbaşkanına Mektup Sayın FÉLIX FAURE” Paris'in her yerine büyük yankı uyandırdı. Gazete, birkaç saat içinde, normal tirajının on katının üzerinde, 200.000 rakamına ulaştı. Dört yıl önce bir askerî mahkeme, Yahudi Yüzbaşı Alfred
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
Reklam
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
-SPOİLER İÇERİR- Emıle Zola'nın dönemin Fransız Genelkurmay'ına yazdığı açık mektuptur. Bu mektup tam anlamıyla bir başkaldırış! Mektubu ele alma nedeni 19. Yüzyılda Fransa'yı fena halde karıştıran Dreyfus olayıdır. Dreyfus olayı; Fransa'da Yahudi kökenli bi subay olan Alfred Dreyfus, haksız yere casuslukla suçlanır ve yüzeysel bir yargılamayla zindana gönderilir. Dreyfus'un haksız olduğu anlaşılsa bile ordunun çıkarı için suçlu konumunda tutulmaya devam eder. Ülke Dreyfus yanlıları ve karşıtları olarak ikiye bölünmüştür. Daha sonraları Dreyfus, tamamen özgür olup ordunun başına geçer. Zola, bu mektupta suça ortak olan generali, siyasal çıkarlar için susan Generali, aldatıcı ve hileli rapor düzenleyenleri suçlamıştır. Ancak Bu mektubu yazdığı için suçlanmış ve yargılanmıştır.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
#suçluyorum , Emile Zola’nın 13 Ocak 1898 günü Cumhurbaşkanına hitaben L’ aurore gazetesinde yayınlanan mektubudur. Bu mektup aksak adalet anlayışına ve sisteme karşı çok büyük başkaldırı ortaya koymaktadır. Yahudi kökenli bir yüzbaşı olan Alfred Dreyfus’un haksız yere casuslukla suçlanarak yargılanma sonucunda zindana gönderilir . Bu olay bütün Fransa'da bir linç kampanyasına yol açarken yazar Emile Zola sadece kalemini kullanarak halkın adalet kavramının nasıl kaybettiğini , nasıl yanlış yönlendirildiklerini , çok büyük bir suça nasıl ortak olduklarını çok sert ve açık bir dille anlatır. Bu olay yalnızca bir hukuk ve ayrımcılık olayı değildir. Başta ordu ve yargı olmak üzere , ülkenin tüm kurumlarını temellerinden sarsan büyük bir toplum olayıdır. #emilezola’nın gerçekten aydın kişiliği, dürüstlüğü, âdil olması ve insancıl yanı devrim niteliği taşıyan bu eserinde sergilenmektedir. Bu kitabından sonra yazara olan hayranlığım bin kat daha arttı. Kesinlikle tavsiyedir .
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Emile Zola’nın 13 Ocak 1898 günü Cumhurbaşkanına hitaben L’ aurore gazetesinde yayınlanan mektubudur. Yahudi kökenli bir yüzbaşı olan Alfred Dreyfus’un haksız yere casuslukla suçlanarak yargılanmasını konu alır. Emile Zola bu konudaki sitemini şöyle dile getiriyor: “borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor, buna karşılık onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürümeye başlamış demektir.” Tahsin Yücel bu mektupta Zola’yı “bir aydın başkaldırısının somut ve görkemli örneği” olarak adlandırıyor. Zaten mektubun sonuna bu suçlamaları yöneltirken 29 Temmuz 1881 tarihli anayasanın 30 ve 31’inci maddelerince kendisini hakaret suçlaması kapsamına soktuğunu açıklıyor ve bu tehlikeye bilerek atıldığını söylüyor. Çünkü tek isteği adalet.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bir roman ya da bir öykü değil bu kitapta yazılanlar... Emile ZOLA'nın 13.01.1898 tarihinde, bir Fransız gazetesinde Cumhurbaşkanı'na hitaben yayımladığı bir mektuptur dense de sadece bir mektup da değil bana göre. "SUÇLUYORUM", bir haykırış, bir başkaldırı, bozulmuş, çürümüş düzene karşı bir direnişin adıdır... Aydın kelimesi, Türk Dil Kurumunda her ne kadar "Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel" olarak tanımlanmışsa da etrafını aydınlatmadığı sürece hiç bir anlam ifade etmeyen bir kelimedir. Aydın kelimesinin tam karşılığı Emile ZOLA'dır. Yaşanan haksızlık ve adaletsizlik karşısında, karşılaşacağı tüm olumsuzluklara ve linç girişimlerine karşın bu yazıyı korkusuzca kaleme alabilmiş, "SUÇLUYORUM" diyerek gerçek bir aydının nasıl olması gerektiğini herkese göstermiştir.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Günün günün birinde, çöp kutusundan yırtılmış bir mektup çıkarılır. Bu mektubun kendi ulusuna karşı casusluk belgesi olduğu iddiasıyla, işinde başarılı ancak farklı bir etnik kökene bağlı bulunan bir subaya ait olduğu söylenir. Subay suçunun ne olduğu bile söylenmeden tutuklanır. Bazı sahte evraklar da düzenlenir ve subay suçlu ilan edilerek sürgüne gönderilir. Bu sırada asıl suçlunun kimliği ortaya çıkar. Fakat olay örtbas edilmeye çalışılır. Toplum baskısı artınca gerçek suçlu mahkemeye çıkarılır 3 dakika içinde aklanır! Olayın üzerinden 12 yıl geçtikten sonra söz konusu subay aklanır. Bu sırada “pardon” denmiş midir bilemiyorum ama telaşa lüzum yok, olay 19. yy da Fransa’da gerçekleşmiş. :/ Dreyfus Davası’na sessiz kalamayan usta yazar Zola, devlet başkanına açık bir mektup yazarak bu adaletsizliği yapanları suçlar. “Sonrası” kısmında Tahsin Yücel, “Ama insanlık tarihinde yerini hep koruyacak, insanlar gerçeği bilip de gizleyenler karşısında Fransa’nın en büyük romancılarından birinin kopardığı “Üstelik bu insanlar uyuyabiliyorlar, eşleri ve çocukları var, onları seviyorlar!” çığlığını her okuyuşlarında yürekleri sızlayacak, kendi kendilerinden, kendi türlerinden utanacak, gerçek adalet özlemini bir kez daha duyacaklar.” şeklinde özetler
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
Savaş Bakanlığında çalışan bir albayın (Albay Dreyfus davası) vatan hainliğiyle suçlanıp, yargılandığı askeri mahkemece suçlu bulunarak ömür boyu hapse mahkum edilmesi sonrası, bir gazetenin baş sayfasında Yahudi karşıtı ırkçı tavırlarıyla yanlı ve sorumsuz davrandığını düşündüğü Fransız kurumlarını ve o dönemin yarbaylarını, generallerini isimleriyle suçlayacak yürekliliği gösteren Emile Zola'ya sonsuz saygıyla...
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Emile Zola’nın 13 Ocak 1898 tarihinde “SUÇLUYORUM”başlığı altında Fransa’nın 6.Cumhurbaşkanı FELIX FAURE’e yazdığı açık bir mektuptur. Dönemin gazetesinde yayımlanmasıyla büyük bir yankı uyandırmıştır.Mektup Dreyfus davası ile ilgilidir. Yüzbaşı Alfred Dreyfus,suçsuz olmasına rağmen casusluk yapmakla suçlanmış ve askeri okulun avlusunda
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,876 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.