Tarihte Türklük

Laszlo Rasonyi

Tarihte Türklük Sözleri ve Alıntıları

Tarihte Türklük sözleri ve alıntılarını, Tarihte Türklük kitap alıntılarını, Tarihte Türklük en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski felsefi gök kültü'nün ve içtimai nizamın yek diğerine mezcedilmesi sonucu olarak imparator "gök oğlu" dır. Uygur ve Gök Türk hakanı da, "Tengri tek, Tengri yaratmış" lâkablarına göre Tengriye benzer, veya onu Tengri halketmiştir. Moğolların hakanı Möngke daha da ileri gider; Rubruquis'e göre bu hakanın Fransa kıralı IX. Luis'ye yazdığı mektup aşağıdaki şekilde başlar: "Ebedi Tanrı'nın buyruğudur bu: gökte ancak bir ebedi Tanrı vardır. Yer yüzünde de ancak bir sahib'in olması gerekir. O da, Cengiz Handır".
Sayfa 31 - Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Yayınları: 39, Seri: III - Sayı: A11, Ankara, 1971
Kun->Kuman/Türk->Türkmen benzeri de olabilir.
Menşei karanlık olan Kuman kavminin terkibi hakkında “sarımtrak” sözü Moğol unsurlarının karıştığına delalet suretiyle ışık verebilir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Efsaneye göre Kobrat devleti beş kardeş arasında beşe bölündü. Tarihi belgeler efsanede zikrolunan çağdaki vakaları teyid etmiyor. Zira ikinci, dördüncü ve beşinci kardeşe izafe olunan göçler daha eskiden vukua gelen İtalya ve Balkan yerleşmesi ile ilgilidirler. Üçüncü kardeş Esperik ise tarihî bir şahıstır. 668 sıralarında Onogur'larla Tuna'yı geçerek Bulgaristan'ı kurdu. Birinci çocuk Bayan'a tabi olan halk Onoguria'da kalmış, orada Macar oymakları ile birleşerek Kazar devleti tebaası olmuştur. Kuban çevresindeki yurtta Onogur adı bir kere daha VIII. yüzyıl ortasında, Bizans misyonerlerinin Onogur Peskoposluğunu kurmaya çalıştığı zaman son defa göze çarpıyor. Moravcsik, Bayan Onogurları adı altında Macar'ların saklı olduğunu sanıyor. Bu isbat edilemez ise de, şu bir gerçektir ki, Onogurlar Bulgar-Türkleri'nin içinde Macar'ları teşkilâtladıran, hayati önemi haiz kültür ile teçhiz eden unsurdur.
Sayfa 91 - Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1971
Dünyanın başka yerlerinde de nerede kudretli ve sürekli devlet kurulmuş ise, orada da muhakkak hayvan yetiştiren unsurlar vardır. Bunun kökü araştırılırsa neticede Ural-Altaylı kavimlerin tesirleri ile ilgisi görülür. Yakın çevrelerde bu tesir kan karışmasından ziyade, manevî sahada olabilir. Devlet kurma kabiliyetinin neden yalnız Ural-Altaylı kavimlere ait olduğu sorulursa bunun cevabı basittir. Ural-Altaylı kavimlerin zikrolunan iki büyük başarısı arasında bir irtibat olması gerekir. Büyük sürülerin idaresi ve bakımı, geniş sahalarda sürekli dolaşma, mer'a ve mülk hukuku bakımından kaçınılması imkânsız çatışmalar, oymak teşkilatları, hayvan yetiştirici göçebelikle ilgili her şey yekdiğeri ile sıkı sıkıya bağlıdır. Bunun tabii sonucu olarak görüş ufku genişler, cesaret, oymağa bağlılık şuuru, hükmetme gururu, teşkilâtçılık kabiliyeti hülasa, devlet kurmak için bütün vasıflar gelişir. Bu ruhi kabiliyet ve meleke ile yetişen insanlar, çiftçi kavimleri yendikten sonra, sürülerini barındırma imkânlarına da sahip doğuştan hakim unsur ve devlet kurucu oluverirler. Büyük topluluklar halinde iken muvakkat işgal halinde ülkelerin ve kültürlerin tahripçisi olabiliyorlar (Moğollar gibi). Tarih sayfalarının tanıklığına göre, Ural-Altaylı kavimler bu iki zıt (yapıcı veya yıkıcı) durum arzetmişlerdir. (Archeológiai Értesitö, 1928:35-38).
Sayfa 4 - 5, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Yayınları: 39, Seri: III - Sayı: A11, Ankara, 1971
Geri111
114 öğeden 111 ile 114 arasındakiler gösteriliyor.