Uzun soluklu ama akıcı, güzel betimlemeler içeren, bir salgın anlatı kitabı. Evet, konu dünyayı 2070-2100 yılları arasında kasıp kavuran bir veba salgını. Fakat kitabın yaklaşık yarısına kadar başka bir konu okuyorsunuz; salgın öncesi dönemi. Aşk, taht kavgaları, insani duygular ve mücadeleler, hayata dair felsefik düşünceler içeren bir dönem. Kitabın bir bölümünde İstanbul yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. O bölümleri daha dikkatli ve önyargılı olmadan okumaya çalıştım. Ardından salgın, SON İNSAN kalana kadar acımasızca ilerler. Tüm hayatlara, hikayelere dokunarak… Kitabın son kısımları gerçekten kasvetliydi benim için. Bu kitap ile hiç gitmemiş olsanız bile kendi hayal dünyanızda İngiltere’nin, Avrupa ülkelerinin, Balkanlar’ın doğasını canlandırabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.