Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Theseus Hakkında

Theseus konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

André Gide’in Yunan mitolojisinden esinlerek kaleme aldığı kısa bir roman Theseus. Tam bir tarihsel uygunluk peşinde olmayan Gide, mitlerin de çeşitli yorumlara açık olduğunu bir kez daha gösteriyor. Gide, Theseus’un ağzından, büyük kahramanın hayatının farklı dönemlerini, yaşadığı aşkları, gösterdiği kahramanlıkları, maceradan maceraya koşarken gerektiğinde nasıl kurnazca davrandığını, aklın merkezi Atina’yı ihya edişini anlatıyor. Bu sırada yer yer Gide’in sesi, kahramanının sesine karışıyor... Kaderi olgunlukla karşılayan bilge Theseus, hesap verme zamanı gelen André Gide biraz da! Ben kaderimi tamamladım. Ardımda Atina şehir devletini bırakıyorum. Ben Atina’yı, karım ve oğlumdan daha çok sevdim. Onu kendi şehrim yaptım. Benden sonra benim düşüncelerim ölümsüzce orada yaşayacak. Yalnız ölmeyi gönül rızasıyla bekliyorum. Dünya nimetlerini tattım. Benden sonra, benim sayemde insanların kendilerini daha mutlu, daha iyi ve daha özgür hissedeceklerini düşünmek içimi açıyor. Ben eserimi gelecekteki insanlığın iyiliği için yarattım. Yaşadım.
Çevirmen:
Aysel Bora
Aysel Bora
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 73Basım Tarihi: Ağustos 2017İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2012Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750715143Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 64.4
Erkek% 35.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

André Gide
André GideYazar · 40 kitap
André Paul Guillaume Gide (22 Kasım 1869 Paris - 19 Şubat 1951 Paris) Fransız yazar. 1947 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi. Gide, 22 Kasım 1869 tarihinde Paris, Fransa`da dünyaya geldi. Babası Protestan ve köylü kökenli, annesi Katolikti. 8 yaşında Paris'te Alsace Okulu'na gönderildi. Sık sık hastalandığı için öğrenimi kesintiye uğradı. Gide henüz 11 yaşındayken (1880) Paris Üniversitesi`nde hukuk profesörü olan babasını kaybetti. Ailedeki kadınların etkisi ve annesinin katı otoritesi altında büyüdü. 1889'da okuldan mezun oldu. Yaşamını yazarak geçirmeye karar verdi.Yazı hayatına 1891’de 21 yaşındayken yayımladığı André Walter'in Günlükleri(Les Cahiers d'André Walter) ve Narsis Üstüne İnceleme ile başladı. Ama ikisi de başarısız bulundu. 1893'te Kuzey Afrika gezisine çıktı. Arap dünyasının tümüyle farklı değerleriyle tanıştı. Fransa'ya döndüğünde oradaki katı Victorya dönemi yaşantısının olumsuzluklarından rahatsız oldu. 1894'te tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas'la tanıştı. Onların yüreklendirmesiyle baskı altında tuttuğu eşcinselliğini kabul etti. Annesi hastalanınca Fransa'ya döndü. 1895'te kuzeniyle evlendi. 1896`da Normandiya`da bir komüne belediye başkanı oldu. 1908`de bazı seçkin yazarlarla birlikte Nouvelle Revue Française adında bir edebiyat dergisi kurdu. 1916`da 16 yaşındaki Marc Allégret ile sevgili oldu. Marc Allegret ile eşcinsel ilişkisi ailesinde huzursuzluk yarattı. Eşi Gide'nin kendisine yazdığı mektupları yok etti. I. Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç ile gönüllü insani kuruluşlarda çalıştı. 1923'te ilk feministlerden ünlü Elizabeth van Byyselberghe ile olan yasak ilişkisinden tek çocuğu kızı Catherine doğdu. 1924 yılında Corydon adlı homoseksüelliği savunan bir kitap yayımladı, fakat eser ilk etapta kınandı. 1925'te Fransız Ekvator Afrikası'na gitti. Burada gördüklerinden de etkilendi. Dönüşünde sömürgeciliği eleştiren yazılar yazdı. 1925 yılında yayımladığı Kalpazanlar Gide`nin en önemli eserlerinden biri olarak görülür. 1926`da otobiyografik eser olan "Si le grain ne meurt"u yayımladı. Komünizme ilgi duydu. 1936'da büyük umutlarla gittiği Sovyetler Birliği'nden hayal kırıklığı ile döndü. 1938'de eşini kaybetti. II. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra 1942'de tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Savaşın sonuna kadar burada yaşadı. 1947'de Oxford Üniversitesi'nden "Edebiyat Doktoru" unvanı aldı. Aynı yıl Kasım ayında da Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi oldu. 19 Şubat 1951'de yaşamını yitirdi. Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu. Ama aynı zamanda 19'uncu Yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanındı. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyumla Fransız edebiyatının saygın isimleri arasında yer aldı. Katolik kilisesi André Gide'in eserlerini 1952 yılında Yasak kitaplar listesi'ne koymuştur.