Türklerin sadece Maveraünnehr'in artık İslam'la eş anlamlı hâle gelmiş kentlerinde değil, Hilafet merkezinde de bulundukları, etkin ve hâkim oldukları, hatta canlarının istediği oluncaya kadar peşi peşine halife öldürdüklerine dair haberler bozkır politbürosunun çadırlarında belki kahkahalarla dinleniyordu. Devir değişmişti artık.