Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Uyandığında
Hillary JordanYüksek Puanlı Uyandığında Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Uyandığında sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Uyandığında kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.110 üzerinden
312 syf.
10/10 puan verdi
Hilary Jordan Uyandığında romanında dine, siyasete, özgürlüğe, aşka, cinselliğe ve özellikle kadın haklarına harika göndermeler yaparak tansiyonu hiç düşmeyen muhteşem bir distopya oluşturmuştur. Bu dünyada suçlular işledikleri suçlara göre vücutlarına çeşitli renkler enjekte edilerek tekrardan tutucu ve gerici topluma bırakılmaktadırlar...
Beğenerek okuduğum bir distopyaydı. Ceza olarak uygulanan sistemin acaba kendi dünyamızda gerçekten uygulanması nasıl olur diye düşünmedim değil. Suç, aşk, sevgi, kendini hukuktan üstün görerek cezayı kendi kesme ve sözde adaleti sağlama yani ne ararsanız var. Büyük bir merakla okudum.
İki sene önce bir yerlerde bu kitabın konusunu okumuş ve mutlaka kitabı almalıyım demiştim. Fakat şansa bakın ki kitabın baskısı tükenmişti ve nereye bakarsam bakayım bulamamıştım. Hatta YKY'ye bizzat sormuş ve tekrar basılma durumunun gündemde olmadığını öğrenmiştim. Ama konu beni nasıl etkilemişse siz düşünün artık, hayatımda ilk defa bir kitabın tekrar basılması için dua ettim. Ve sonunda beklediğim an geldi, geçen haftalarda uyarı listemden mesaj geldi kitabın tekrar satışta olduğuna dair. Tabii ki hemen aldım, hemen okudum ve hemen yorumluyorum. İyi ki dua etmişim, iyi ki tekrar basılmış. Ba-yıl-dım! Okuduğum en ilginç kitaplardan biriydi, film tadındaydı ve kesinlikle çok sevdim. Yıldızlı tavsiyemdir. =)
• Dünyanın çoğunluğunun fakirleştiği, birçok felaketin yaşanmasıyla köklü değişikliklerin ortaya çıktığı ve ABD’nin bir din devleti haline geldiği çok da uzak olmayan distopik bir gelecekte; kahramanınız Hannah’nın “yeni hayat”ına gözlerini açmasıyla başlıyor roman.
• Hannah, hem evlilik dışı ilişki yaşayıp zina yaptığı, hem
Bir ABD hayal edin tamamen teokratik bir devlet. Dini gücü en üstte tutuyor ve kurallarını ona göre belirliyor. Aynı zamanda ekonomik gücü pek iç açıcı değil. O yüzden binlerce mahkuma hapishanelerde bakmak yerine onlara bir vitüs enjekte ederek suçlarına göre derilerinin rengini değiştiriyor ve serbest bırakıyor. Cezası boyunca belli aralıklarla o virüsü almak zorundalar almazlarsa cezaları bitmediği için bir çeşit kafayı yiyip intihar noktasına kadar gidiyor. Kurtuluş yok.
Hannah da işlediği suç yüzünden bir sabah uyandığında kendini kıpkırmızı olarak görüyor. Kitap Hannah nın başından geçenleri yer yer isyankar, bazen aşırı dindar, bazen panteizme vurgu yaparak ve yolculuğu boyunca kendisiyle hesaplaşmalarını konu alıyor.
Harika bir distopya olmuş. Okuduğum distopyalar arasından en heyecanlısı diyebilirim. Hatta merakla okurken neredeyse alıntı yapabileceğim yerlerin farkına bile varmadım. Siz de farklı gelecekler hayal etmekten hoşlanıyorsanız benim gibi muhakkak okuyun derim.
Amerika’da yakın bir gelecekte suçlular cezaevlerinde cezalandırılmayıp, gelişmiş bir teknoloji ile kişilerin suçlarına göre derilerine uygun renk enjekte edilmektedir. Hükümetin kararlarında din adamları etkilidir. Yazar, totaliter devletlerin kişi üzerinde baskısını iyi bir şekilde anlattığı romanda görebiliriz.
-spoiler-
Suçlumuz Hannah Payne, evlilik dışı bir ilişki yaşayıp kürtaj yapmaktan başka çaresi kalmamış, Hannah’ın suçu cinayetten yargılanmaktadır. Yapılması gereken ise suçlunun derisine kırmızı renk enjekte edilip o şekilde yaşamaya mahkum edilir. Hannah, otuz gün mahkumiyetten sonra on altı yıl ise kırmızı olarak yaşamak zorunda bırakılır.
Hannah renklendirme işleminden sonra aynalarla dolu bembeyaz odada otuz gün boyunca kapalı tutulup, daha sonra serbest bırakılır. Ki serbest bırakılma kelimesi ne kadar yerinde olur bilinmez. Hannah her an her yaptığı takip edilmektedir. Bu bütün renklilerde böyledir. Hannah’ın bu dönemde yaşadıkları, hayatta kalma süreci kitapta güzel bir şekilde işlenmiştir.
-----------
Özetle Uyandığında distopya romanıdır. Kitap gerçekten vermek istediği mesajı okuyucuya net bir şekilde hissettiriyor. Günümüzde kadın kimliği toplumda nasıl görülüyorsa gelecekte de aynıdır. Tek değişen cezalandırma tekniğinin farklı bir boyut kazanmış olmasıdır. Mutlaka okumalısınız dediğim kitaplardan biri. emporiodd.blogspot.com
Uyandığında, din devleti haline gelmiş bir ülke. Kızların pantolon giymesinin ayıp görüldüğü, okumaya karşı, feministlerin ve eşcinsellerin şeytan gözüyle bakıldığı bir Amerika.
.
İnsanları suçtan vazgeçirmek için başlatılan bir uygulama: Renklendirme. Suçunuzun ağırlığına göre deriniz vücudunuza enjekte edilen bir virüsle renklendiriliyor. Ve aldığınız ceza yılınız kadar bu renkle toplumda yaşamaya mahkumsunuz. Tabii insanların renginize göre işediğiniz suçu bilip dışlaması da cabası.
.
Hannah Payne'de evlilik dışı ilişki yaşayıp, kürtaj olduğu için on altı yıl boyunca "Kırmızı" olarak yaşamaya mahkûm ediliyor. Kırmızı olmasına sebep olan kişiyi de açıklayamıyor. Çünkü saygın kişiler hep korunmalıdır. Toplum hep bunu ister. Kırmızı olarak başladığı hayatında ailesi ve toplum tarafından dışlanıyor. Rehabilitasyon için gittiği din merkezinden bir süre sonra ayrılıp, macera dolu bir yola çıkıyor.
.
Uygulanan renklendirme kürtaj için olmayabilir lâkin ağır suçlar için muhteşem bir ceza sistemi olabilir. Toplumda ayırt edilebilir olmaları sizce de güzel olmaz mıydı? Ayrıca dinlerin gerçek yüzünün tokat gibi distopik bir roman okudum. Sonu evet daha farklı bir son olabilirdi ama konusuyla oldukça etkileyiciydi.
Ummadığım kadar güzel çıkıp beni şaşırtmayı başaran kitaplardan birisiydi. İnsanın sorgulaması gereken şeyleri o kadar mükemmel bir dille anlatmış ki hayran kaldım. Özellikle dinlerin asıl yüzünü nasıl da şahane anlatmış yazar . . .
Hikayedeki kahramanımız gibi , insan birçok şeyi ancak başına gelince anlıyor. Daha öncesinde hiç umursamadığı veya görmezden geldiği bir şey başına geldiğinde ne kadar da önemli oluyor . . .
Neyse kitaba dönecek olursak , bence yazar çok güzel bir iş çıkarmış. Eleştirebileceğim tek yönü sonu biraz daha iyi bitebilirdi. Umarım devamı gelir. Şimdilik yazarın tek kitabı bu . . . !
Renkler hiç bu kadar korkutucu olmamıştır!
Düşünün ki işlediğiniz suç için vücudunuz
enjekte edilen bir virüsle renklendiriliyor. Normal bir yaşam süren insanlar için bile yeterince tehlikeli olan hayat renklendirilmiş biri için tam bir cehenneme dönebilir. Baş kahramanımız Hanna Payne’ nin renklendirilme ve sonrasında yaşadığı tehlikeli süreci oldukça sürükleyici bir şekilde ele almış yazar. Kitap bitmesin istedim. Bir anda sona geldiğime inanamadım. Güzel sorgulamalar da yaptıran bir kitap aslında. Sonu biraz aceleye getirilmiş hissi verse de oldukça etkileyici bir distopik romandı.
Kitap sürükleyici. Değişik bir kurgusu var. Suç işleyenlerin deri renginin değiştirilmesi ilginç bir düşünce... henüz bitirmedim az kaldı ama beğendim. Kitap bitti ve güzeldi.
Kitaba arkadaşımın tavsiyesi ile başladım. Ilk iki bölümde konular arası geçişlerde kopma hissi yaşasam da sonraki bölümlerde bu his ortadan kalktı. Kitaptaki aksiyona göre final kısmı biraz yavan kaldı diyebilirim ama yine de güzeldi. Peki kitapta neler var? Kitapta bireylere işledikleri suçlara göre uygulanan renklendirme işlemi ile bu işlem sonucunda yaşanılan sancılı süreç anlatılmaktadır. Sürecin gerçek hayatta olduğu gibi - ötekilestirilen, cinsel eşitsizliğe maruz kalan, tacize uğrayan, fuhuşa zorlanan, yaşam hakkına müdahale edilen- kadın için daha sancılı olduğunu görüyoruz. Ve kahramanımız Hannah'ın, ailesinin ve inancının öğretilerini sorgulamasını da buluyoruz. Incelememi kitaptan güzel bir alıntı ile bitirmek istiyorum. "Kalplerinin içindeki gerçek açığa çıkacak olsa acaba kaçı renkli olurdu?" Mutlu günler :-)
Yakın bir gelecekte, bir din devleti haline gelmiş bir ABD'de, suç işleyenlerin ten renklerinin bir virüs ile değişime uğratılması ve virüs enjekte edilen kişilerin toplum tarafından dışlanmasını içeriyor. Kitabın kahramanı Hannah Payne, evlilik dışı ilişki yaşayıp kürtaj yaptırdığı için on altı yıl boyunca bir "Kırmızı" olarak yaşamaya mahkûm edilir. Ailesi tarafından reddedilen Hannah'yı dini eğitim merkezlerinden düzen karşıtı eylemci grupların sığınaklarına uzanan macera dolu bir yolculuk beklemektedir. Kitap boyunca Hannah'nın çocukluktan itibaren gördüğü dini eğitimi, ailesinin ona çizdiği sınırlar dahilinde yaşadığı zamanları sorgulamasına, karşısına çıkan farklı grupların farklı kurallarıyla karşılaşmasına şahit oluyoruz. Toplumun renkliler diye adlandırılan suçluları günahkar olarak görüp kendi günahlarını yok sayması, devletin renkliler ve toplumun diğer kesimlerinin üzerinde kurduğu baskı vb pek çok durum incelenmiş. Çok iyi kurgulanmış bir distopyaydı.
312 syf.
9/10 puan verdi
Kitap ABD"nin din devletine dönüştüğü, her şeyin din ekseninde gerçekleştirildiği, suçluların işledikleri suçun ağırlığına göre renklendirme cezasına çarptırıldıkları bir ülkede yaşam mücadelesi veren bir kadının(kendi de mahkum) hikayesini konu alıyor. Distopik romanları sevenlerin ilgisini çekecektir diye düşünüyorum.
312 syf.
10/10 puan verdi
Okurken beni başka dünyalara götüren, acaba Hannah'ın yerinde olsaydım neler yapardım dediğim ve zaman zaman başımı ağrıtan bir kitap.
Kitabın özetini vermeyeceğim yalnız bir baskı ve din devletinde bir kadın olarak yaşamanın ne kadar zor olabileceğini bir kez daha görmüş oldum. Hannah Peyne oldukça güçlü bir karakter. Bunu kendi duygu ve düşüncelerine kulak vermesiyle görebiliyoruz. Ki bunlar ömür boyu ona 'doğrular' adı altında verilen kurallarla çatışsa bile kulak tıkamıyor ve sormaya sorgulamaya devam ediyor.
İnsanı cezalandırırken dört duvar arasına hapsetmerye sanırım hepimiz o kadar alıştık ki renklendirme işlemi bize biraz garip geldi. Burada suçluları dört duvar içine değil bizzat kendi bedenlerine hapsediyorlar ve o halde toplum içine salıyorlar. Sadece din,tanrı,inanç,kurallar,ceza sistemini görmüyoruz. Yoğun psikolojik ve sosyolojik çıkarımlar ve sonuçlar da içeriyor. Kitabın çoğunda bir sorgulama hakim olduğu için felsefi yönü de oldukça başarılı.
Hannah güçlü ve normlardan sıyrılmayı başarmış birisi. O kadar güçlü ki ilk aşkı, uğruna her şeyi yapabileceği ve yaptığı yegane aşkını, ailesini geride bırakıp yepyeni bir hayata adım atma cesaretini gösteriyor.
Kardeşinin cesaretlendirerek ona gerçekleri göstermeye çalışarak da aslında ona öğretilen feminizm şeytandır,kötüdür düşüncesini yıkıyor.
Kesinlikle tavsiye ederim.