İlk dört kitabını elimden bırakmadan okumama rağmen, Vakıf serisinin bu beşinci kitabını çoğunlukla sıkılarak okuduğumu söylemeliyim. Yazarın ilk dört kitaptan tam 32 yıl sonra yayınevlerinin ısrarları üzerine seriyi devam ettirmeye çalışmasının büyük bir etkisi var sanırım. Hatta belki yazarın kendisi de bu beşinci kitabın, ilk dördündeki tadı okura veremeyeceğini farketmiş olacak ki "Bu kitabı istemeye istemeye, karşı çıkamadığım ısrarlar üzerine yazdım. Aynı zevke varamazsanız kusuruma bakmayın." der gibi bir önsöz yazmış. Yazarın yaratıcılığına, hayal gücüne hayranım. Fakat bu kitap serinin diğer kitaplarından neredeyse iki kat daha uzun olmasına rağmen, sürükleyici olaylar dizisi yerine, diyaloglar, psikoloji bilimi üzerine sohbetlerden, kendini tekrar ediyor hissi veren bölümlerden oluşmuş. Yazarın yaratmada çektiği sıkıntıyı okurken fazlasıyla farkettim.
Bu olumsuz sayılabilecek eleştirilerime rağmen kitabın konusunu gerçekten çok sevdim. Serinin diğer kitaplarını da tabii ki okuyacağım ama araya bambaşka türlerden, bambaşka yazarlar katmak iyi olabilir. :)