Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Or'da Kimse Var Mı? 1. Kitap

Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm!

Alev Alatlı

Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm! Sözleri ve Alıntıları

Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm! sözleri ve alıntılarını, Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm! kitap alıntılarını, Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm! en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yemekleri bilmeyip bana da aynısından diyen müşteri gibi kitaba bakıyorum.
“Zekâ, cesaret ve iyi niyetin birleştiği noktaya erişmek istiyorum. Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum. Parça başı doğrularla avunmak yerine, bütünü kucaklamak istiyorum. Ağzımdan çıkan her sözün, her kelimenin doğru olmasını istiyorum. Ayağı yere basmayan bir malumat istifçisi, bir
Hayatta çok şeyi aşmış, özgür bir kadın olduğunu ilan ediyordu.
Reklam
Insanoğlu bu dünyaya doğduğunda, içindeki sevgi kıvılcımı küçücüktür. Iste o küçücük kıvılcım insanoğlunun içindeki 'hayr'dır. O kıvılcımın bir hazine gibi saklanması gerekir. Boşvericilik, tembellik, şiddet, hatta mantık bu kıvılcımı boğmaya çalışabilir! Ama, insan sevgi körüğünün başından ayrılmazsa kıvılcım ateş olur, cimrilik, hoyratlık, sevgisizlik küllerini yakar! Sen, sen ol, körügün başından ayrılma Kadıncık kızım! Insanlari sevmekten korkma! Sevmediğin değil, sevdiğin yanlarıni abart! İnsan olmanın kefareti, sevmeyi bilmektir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Sapyoseksüeller toplansın jsjsj
Aptallar da ondan! Oysa ben seni düzerken aslında limitleri, polimetreyi, metropolün makro formunu, lineer aşamalı organik dokuyu, hata marjlarını düzüyorum!
Reklam
"Ah, be arkadaşım! Neydi o gaflet?! Neydi?! Kendi ülkemdeyken haymatlos ettiler beni!"
Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum. Parça başı doğrularla avunmak yerine, bütünü kucaklamak istiyorum.
Sayfa 192Kitabı okudu
Ne diyor Candan: Dünyada ölümden başkası yalan
“Bir milyondan fazla yüksekokul öğrencimiz var, eğittiğimiz yalan; yüzbinlerce camimiz var, Müslüman olduğumuz yalan; milyarlarca liralık matbaalarımız var, gazeteciliğimiz yalan; hükümetimiz var, iktidar olduğu yalan; Türkçe konuşuruz, birbirimizi anladığımız yalan; metrelik cetvelimiz var, yüz santim olduğu yalan; kilogram kullanırız, bin gramı doğru tartabildiğimiz yalan; dünyanın en eski uluslarındanız, tarihimiz yalan; NATO’nun en büyüğü ordumuz var, ülkemizi savunabileceğimiz yalan; Cumhuriyetiz demokrat olduğumuz yalan; konukseverliğimiz ünlüdür, birbirimizi sevdiğimiz yalan... daha sayayım mı?”
Reklam
Türk eğitim sisteminin daha ilk günden, çocuğun kendi varlığını reddetmesi esası üzerine bina edildiğini söylüyordu.
Şark mazoşizminden kurtulmak istiyorum. Bu bir. "Bozkır kökenli Müslüman bir köylü" gibi gebermek istemiyorum. Bu iki. "Kalite, aroma, gusto" istiyorum. Bu da üç. Yaşamak istiyorum senin anlayacağın. Hayatın tadını çıkarmak, keyif çatmak istiyorum.
Zaten nasıl olduğunu, ne olduğunu biliyor musun? Her yalan bir yaratış."
Karlı kayın ormanında,gidiyorum geceleyin
"...elini ver, nerde elin?" İstediği elin beninki olmadığını biliyordum. Ayrılma vakti gelmişti. "Ben gidiyorum," dedim. "Tabii," dedi. "Yorulmuşum." "Herhalde!" "Sandığın anlamda, değil. Sen yormadın." "İyi." Aslında, "yalan söyleme!" diyordu.
“Bir kere, Türkçe’ye girmiş dini terimler, Arapça değil, Farsçadır. Çünkü, biz İslâmiyet’i Araplardan değil, İranlılardan öğrendik. Örnek: peygamber, örnek: namaz. Farsça’dır, Arapça değil. İkincisi, ‘öz’ denilen Türkçe’de kelimeler, türetilmiş değil, üretilmiştir. Daha da kötüsü, Batı dillerinden alınmadır, yani bağımsızlık söz konusu değildir. Bir boyunduruk başkası ile değiştirilmiştir. Mesele ondan ibarettir. Örnek: Arapça kökenli ‘usul’ kelimesinin yerine geçen ‘yöntem’ kelimesinin ‘yön’ hecesi, Türkçe; ‘tem’ hecesi, Fransızca ‘systeme’ kelimesinin ‘tem’idir. Türkçe’de böyle bir sonek yoktur. Aynı şey, ‘kıyası mukassem’ ya da ‘dilemme’in karşılığı olarak sunulan ‘ikilem’ kelimesi için de geçerlidir: ilk hece Türkçe, İkincisi Fransızca. ‘Mektep’ kelimesinin yerini alan ‘okul’ kelimesi, Fransızca ‘ecole’ün bozulmuşudur. ‘Üstüvane’ yerine kullandığımız ‘silindir’ Batı dillerinin ‘cylinder’idir. ‘Umumi’ kelimesinin yerini alan ‘genel’, İngilizcedir. ‘Sekizgen’in ‘gen’i ‘octagon’un ‘gon’udur. Bunun böyle olması da doğaldır, çünkü şu kadar yıllık hayatında TDK’da bir tek filolog, dilbilimci çalışmadığı gibi, bir tek Türkolog da yoktur. Neticeyi kelam, TDK, yarattığı kavram kargaşası ile Türk fikir hayatını tarumar etmekten başka bir işe yaramamıştır.” “O sizin yorumunuz!” dedi Pendikli avukat, pişkin. “Ne yorumu?” diye patladı Günay, “Hangisi? Peygamber kelimesinin Arapça değil, Farsça olduğu mu, yorum? Silindir kelimesinin ‘cylinder’ olduğu mu? Yapmayın, Allah aşkınıza! Buna yorum değil, bilgi derler!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.