(...) İnsanları kendi için değil, kendileri için hazırlayan bîtaraf dost! Sana hâyranım... ben o dediğin sonsuzluklara uçup gitsem bile, rehberim gene sen olacaksın; gene seninle uçacağım.
Geçen gün bu ihtiyar doktor gene bir gece toplantısından dönerken, her ne sebeptense, yokuşta düşmüş. Gece olduğu için etraftan yardım istediyse de sesini duyuramamış olacak ki, polis, bu zavallı yolcuyu baygın olarak bulup evine nakletmiş. Fakat bîçâre adamcağız birkaç saat sonra da ölmüş. Asıl tuhafı şu ki kendisini alkışlayan arkadaşlarından hiçbirinin cenâzesinde bulunmadığını söylediler.
" O kimseyi dost edin ki, yokluğunda seni arasın, neşenle neşelensin, kederinle mahzun olsun ve ona karşı bir hatâ işlediğin vakit kendi yapmış gibi hicap duysun... "
- Şâzelî