rs.

rs.
@kitaplarx
323 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap aylarca elimde sündü durdu. Üzerine kaç kitap bitirdim saymadım. Kötü bir kitap olduğundan değil aksine o kadar güzel bir kitap ki bir an önce okuyup bitirmek istemedim. Zaten de hemen bitebilecek bir kitap değildi benim için. İçindeki o güzel bilgileri okumak,anlamak,sezinlemek ve gerektiğinde hayata geçirebilmek olduğu için uzun sürdü. Fakat çok keyif aldım okurken. Çoğu yerleri yadırgadım çünkü bu zamana göre uygun olmayanlar vardı bazı insanların öyle olmadığı kanısına vardım lakin o zamana göre yazılmış olduğu için çok da irdelemedim. Konusu siyaset felsefesi olup türü ütopik kurgu olduğu halde son kısımlara doğru ayrıca keyif aldım ve su gibi akıp gitti. Düzgün diğer yorumum: Konusu siyaset felsefesi olan ütopik kurguya sahip bir eser. Aylarca elimde sürünmesine rağmen çok sağlam ve kaliteli bir eser olduğu gerçek. Ölümden nasıl söz edilecek,devlette yönetenler ve yönetilenler kim olacak,devlette kadının yeri,devletlerde filozoflar niçin hor görülüyor, eğitim basamakları,Tanrı ve insan doğumlarında sayıların önemi, isteklerin özü ve çeşitleri, kâinatın yapısı gibi birçok konuları ele alan bir eser. Kitabın içinde çoğu sorunun cevabını bulabileceğiniz,bazı değerlere karşı çıkabileceğiniz yerler olacaktır. Fakat buna rağmen bilginize bilgi katacak ve daha da yorumlama yeteneğinizi artırıp araştırma arzunuzu tetikleyecek bir eser olduğunu düşünüyorum.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,9bin okunma
Reklam
110 syf.
7/10 puan verdi
Kitap o kadar akıcı ve yalın ki bir çırpıda okunup bitebilecek bir kitap. Fakat bir çırpıda okuyup bitirmekten ziyade yavaşça okumayı tercih ettim. Kelimelerin gücüne inanan ben,verilmek istenen mesajlar,anlatılmak istenen olaylar ve düşünceler o kadar derindi ki geriye dönüp bakınca:"Waoow,ne okudum ben öyle, ne güzel kısımlardı bunlar." diyerek okudum. Toplumun benimsediği şeylere hiçbir şekilde uymayan,gerek fiziksel gerek ruhsal,gerek düşünsel olarak hiçbir şekilde topluma ayak uydurmayan ve bundan pişmanlık duymadığı gibi herhangi bir duygu da hissetmeyen(çoğu zaman) Meursault. Yaptığı onca şey, verdiği ve vermediği tepkiler,yaptığı ve yapmadığı bir sürü şey varken toplum onu barındırır mı ? Meursault için i*ama karar verilince birden bire değişir mi insan? Yoksa her şeyi olduğu gibi kanıksayıp buna izin mi verir ? Albert Camus'un okuduğum ilk eseriydi. Üslubunu ve kitabını oldukça beğendim. Diğer eserlerini okumayı düşüneceğim yazarlardan biri oldu. Ki şunu da söylemeden geçemeyeceğim böylesine büyük bir eseri okumak ayrı bir güzelken inceleme yapmak daha başka. İncelemelerin hepsinden daha iyilerini hak eden ve her türlü ince detaya girilerek incelenmeyi hak eden bir eser.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021112,4bin okunma
76 syf.
7/10 puan verdi
Yaşar Kemal ile tanıştığım ilk eseri oldu. Oysaki İnce Memed serisi ile başlarım diye düşünmüştüm. Yaşar Kemal'in dili oldukça yalın ve sürükleyici. Betimlemeleri,olayların akışı oldukça güzel akıp gitti. Karakterlerin duygu ve düşüncelerini tam bir gerçeklikte yansıtan bir kitap. Bir kasa düşünün ki o kasabaya insanlar giremiyor hatta bırakın kasabaya girmeyi uzaktan bakanlar dahi korkuyor, geriliyor ve neler olduğu hakkında kimse konuşmuyor. " Girmeyin,uzak durun,belalı yer..."gibi cümleler. Böyle bir kasabaya da devlet Remzi Bey'i atıyor işte. Bu roman oldukça kısa.72 sayfa.Ama derinliğe sahip bir roman. Sanki öğrenilmiş bir çaresizlik var karakterlerde. Melek Hanım ve Remzi Bey'in herkese rağmen o kasabaya gideceklerine inançları olsa bile Almanya'dan gelen Zeliha'nın çabalarını görünce ne Melek Hanım da ne de Remzi Bey de inanç kalıyor. Çoğu okurun incelemesini okudum. Çünkü merak ettim. Yaşar Kemal çok başarılı ve saygı duyduğum bir yazar. Bu yüzden çoğu incelemeleri okudum."yarım kalmış hissi oluşturdu..."dese de birkaç okur aslında öyle olmadığını düşündürdü bana Yaşar Kemal. Okuyucusunda etki bırakmak adına böyle yazılmış olduğunu düşündüm. Denir ya Klasik Yaşar Kemal. Sahiden de öyle. Ne güzel, kaliteli bir yazar. Tek Kanatlı Kuşlar'dan olmayalım.
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir KuşYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20139,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
236 syf.
10/10 puan verdi
2 sene önce okuduğum bir kitap. İnsanın 2 sene önceki düşünceleri ile şimdiki düşünceleri ve davranışları aynı olmayabiliyor.(en azından kendini geliştirmek ve değiştirmek isteyen insan için) 2 sene sonra okuyunca farklı hissettim. Olduğumdan daha bilinçli,daha farkındalığa sahip ve olduğumdan daha da ileride olduğumu fark ettim. Okurken keyif aldığım bir kitap olduğu söylenemez. Aksine beni daha da olgunlaştırdı ve daha çok farkına varmamı sağladı. Okurken zorlandığım gibi çoğu şeyle yüzleştim. Hüngür hüngür ağladığım yerlerde olduğu gibi aynı zaman da unuttuğum şeyleri hatırlamama sebep de oldu. Bazı kısımlar vardı ki "doğru hareket ediyormuşum, hayatımda olan arkadaşlarıma doğru yönlendirmeler yapmışım..." dediğim kısımlar olunca kendimle ayrıca gurur duydum tabii. Beyhan Budak karşınızda ve sizinle sohbet ediyor gibi yazmış. Psikoloji'de var olan terimleri yazsa da açıklamalar ve örnekler ile de desteklemesi hiçbir okurun zorluk çekmeyeceğini garantilemiş. Gerek kendi hayatından örnekler vermesi,ipuçları vermesi,gerekse kurgular oldukça başarılıydı. Okurken sıkılmadım. Oldukça akıcı bir kitap ama bir an da okuyup bitecek bir kitap değil.Psikoloji'ye ilgim olduğu için çoğu terimleri okumak, üzerine araştırma yapmak ve yorumlamalar da bulunmak bana ayrıca keyif verdi.
Senin Suçun Değil
Senin Suçun DeğilBeyhan Budak · İnkılap Kitabevi · 20205,8bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Çok güzel bir şiir kitabıydı. Sadece aşk şiiri yoktu içeriğinde ; Attilâ İlhan toplumcu gerçekçi bir şair olarak tek aşk şiirleri yazması beklenemez herhalde. Sadece daha çok aşk şiirleri ile bilinen bir yazar diyebiliriz ama tam olarak böyle değildir. Bu şiir kitabının içerinde Attilâ İlhan,o dönemlerin siyasi havasını, direnişi, başkaldırıyı,imkânsız aşkları ve özgürlük özlemini, çalkantılı dönemleri de vardır şiirlerinde. Her bir şiiri ayrıca güzeldi. Hepsini ayrı ayrı sevdim,benimsedim. Ama birkaç kısım vardı okurken o kadar içselleştirerek okudum ki çok fazla şiir okuyan bir insan olmama rağmen şiir okurken ki ses tonuma ve vurguma yansımıştı. Çok değerli bir insan ve şairdir Attilâ İlhan. İyi ki okumuşum bu güzel nadide kitabını.
Ben Sana Mecburum
Ben Sana MecburumAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,5bin okunma
Reklam
250 syf.
10/10 puan verdi
Geçen aylarda merkeze dolanıyorken Migros'a girdim. Kitap/dergi olan bölümüne geldim ve bu dergi dikkatimi çekti ama almak gibi bir düşüncem yok. Neyse inceledim falan(30 dakika civarı artık kasiyer ile kısaca hasbihal ettik) satın aldım. Ama nasıl heyecanlıyım çok hoşuma gitti çünkü. Her gün okumadım ara ara okuyordum ama benim ilgimi ne kadar çekti anlatsam sayfalar dolusu olur. Okumaya, araştırmaya, sorgulamaya,bilgiye vs zaten ilgim varken bu derginin içindeki kıymetli yazarlarımız iyice tetikledi ve güzel duygu ve düşüncelerimi. Prof.Dr.Sinan Canan,Meltem Yılmazkaya, İlker Kocael, Taner Alp,Selen Gökalp bu kıymetli insanların yazdıklarını o kadar keyifle okudum ki kafamı bile kaldırmadan akıp gitti. ️ Prof.Dr.Sinan Canan'ı zaten çok severim bu dergide kendi değerli duygu ve düşüncelerini paylaşması ve benim de çoğuna katılmam okurken ayrıca bilgi edinmek çok güzeldi. ️ Meltem Yılmazkaya'nın bölümünü okuyunca korkularımla yüzleştim,birkaç kısım vardı ki tamamen benim gibi düşünüyor dediğim kısımlardı bazı konularda iyice net olmamı sağladı. ️ İlker Kocael 'in bölümü ayrıca keyif verdi. Geçmiş zamandan örnekler vererek siyaset hakkında açıklamalar yapması ve bunu muazzam bir şekilde yorumlaması beni çok etkiledi. ️ Taner Alp'in yazdığı kısımı ayrıca sevdim. Özen Yula'yı ilk defa orada gördüm ve röportaj'daki verdiği cevapları okuyunca ayrıca hayran oldum diyebilirim. ️Selen Gökalp'ın bölümü ise hem keyifli hem kahkahalı hem de hüzünlüydü. Saf sevginin olduğu sıcacık anıları anımsattı bana harika bir duyguydu.
OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023)
OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023)Ot Dergisi · Medu Yayıncılık · 2023131 okunma
87 syf.
6/10 puan verdi
Turgut Uyar'ı çok severim. Göğe Bakma Durağı kitabını da çok sevmiştim ama bu kitabında çok fazla duygusallaşma olmadı. Dümdüz okudum. Son kısımlara doğru beğendiğim bir şiir kitabı oldu. Kötü diyemem ama en azından benim okuyup sevebileceğim bir tarz değildi. Bitirmek için bitirmiş olduğum kitaplardan biri oldu.
Divan
DivanTurgut Uyar · Bilgi Yayınevi · 19701,018 okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
Güzel bir şiir kitabıydı. Bazı kısımları vardı ki okurken kalbime dokundu diyebilirim. Fakat "kesinlikle okunmalı, çok harika bir şiir kitabıydı" diyemem ama kıymetli şairimizin de emeğini yok sayıp bu kitap kötü diyemem çünkü değil. Özdemir Asaf'ın asıl isminin Halit Özdemir Arun olduğunu öğrenince ufak çaplı bir şok yaşasam bile yine de ayrı bir yeri vardır şair camiasında. Çoğu şeyin güzellemesi yapılmaması gerektiği gibi benim için de aşkın güzellemesi yapılmaz. Şiir kitabında şöyle bir mısra geçiyor :"Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum." Yani sen hiçbir zahmete katlanma ben o zahmetleri aşarım yeter ki sev beni gibi bir anlam çıkıyor benim gözümde. Şey gibi "sevgim o kadar büyük ki ikimizin yerine de severim" gibi. Aşk böyle bir şey sahiden. Sen olmuyorsun,öyle bir kişiliğe bürünüyorsun ki kendini tanıyamaz hale geliyorsun. Onun için onu sevdiğin için o seni sevsin diye bambaşka biri olup çıkıyorsun. Kendi isteklerine bakmadan karşı tarafa odaklı yaşıyorsun sadece. Romeo ve Juliet kitabında Romeo'nun dediği gibi:"Aşk duyarlı bir şey mi ki? Öyle kaba, öyle hoyrattır ki, acıtır diken gibi." Ahmet Ümit'in Aşkımız Eski Bir Roman kitabında Başkomser Nevzat'ın dediği gibi :" Aşktan söz ediyoruz ya. Aklın bittiği, duyguların başladığı yerden. Aşk çok güçlü bir duygu evladım. Bizi bizden alıyor. Ne yazık ki her zaman da olumlu sonuçlar doğurmuyor. Aşk, gerçekten de çok yıkıcı bir duygu..."
Lavinia
LaviniaÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 202223,4bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
Kitap 3 farklı hikayeden oluşuyor. 1.hikâye dümdüz yalın bir hikâyeydi çok etkileyiciliği yoktu fakat 2 insanın birbirine olan sadakâti ve aşkı güzeldi. Içinde düğün kelimesi olunca aklımda hemen bir şema belirdi fakat Stefan hiç ummadığım bir şekilde gözümde beliren o şemayı yıktı attı.Bundan sonra her düğün kelimesini duyduğumda aklıma gelecek ilk şey bu olacak. 2 hikâyeyi bir çocuk bile yazabilirdi hatta daha iyisini yapabilirdi. İki insan birden bire acılarını paylaşıyorlar ki birbirlerini tanımıyorlar bile sadece aynı iş yerinde çalışıyorlar ve daha sonra fiziksel yakınlaşma gerçekleşiyor. Yani şey tarzıydı: Wattpad 3.hikâye ise fena değildi en azından diğer 2 hikâyeye nazaran biraz daha iyidi. Kurukafa bir annenin oğluna olan korkunç bağlılığını ele alınmıştı. Oğlu da tecavüz sonucu meydana gelen eli yüzü düzgün fiziği güzel ve gelişmiş bir çocuktu. Hikâye bunun üzerinden devam ediyor ve sonunu okurun tamamlanmasını istiyor. Şahsen Kurukafa'yı az çok tanıdıysam taş üstünde taş bırakmaz çok net yeter ki bir denesinler diyorum.
Lyon’da Düğün
Lyon’da DüğünStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202131,1bin okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her türden kitap okumayı seven biriyim. Bilim-Kurgu, psikoloji,fantastik,tarih aklınıza ne gelirse. Her türün de kendine özgü güzelliği olduğunu düşünürüm. Lakin en çok şiir kitaplarını okumayı seviyorum. Uzun süre okumayıp da böylesine kaliteli bir yazarın bu güzel şiir kitabından okumaya başlayınca Zevki selim yaşadım resmen. Kitabın içeriği oldukça güzeldi. Birbirinden güzel duygulara ve düşüncelere yer verilmişti. Bazı yerler vardı ki yinelenmişti tek bir varlığa karşı düşündüm orada:"Acaba sorunu mu var o varlığa dair?" diye. Sonra araştırdım evet varmış. Hissettiriyor bunu o güzel mısralarında. Ruha dokunuyor ve kalbe dokunuyor o güzel mısraları. Bazı yerler vardı ki,öylesine kalbime dokundu öylesine içime işledi ki paylaşmaya kıyamadım o denli özel oldu o mısralar benim için. Ah!Şiir seven bir insan olduğumu tekrar tekrar gösterdi bana Turgut Uyar. Hayatını da okudum,merak ettim yapmam aslında böyle bir şey umursamam çünkü bir yazarı/şairi ne denli merak edersem edeyim ilgilenmem hayatı ile ama merak ya araştırdım okudum,ilgimi de çekti açıkçası. Daha çok sevdim Turgut Uyar'ı. Ağustos ayına güzel bir giriş yapmamı sağladı sevdim, çok belli değil mi beni etkilediği öve öve bitiremem bitmesin de...Ruhum kalbim hâlâ onun mısralarında;o kadar benimsemişim ki birkaç yer var ki ezberime bile almışım öyle bir beğeniş oldu...
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332,8bin okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
Öve öve bitiremeyeceğim kitabı buldum. O kadar güzel ki okurken buruk bir tebessüm ettim ama bir yandan da gururlu bir bakış ile okudum. Mustafa Kemal Atatürk iyi bir asker, iyi bir lider,iyi bir yönetici, iyi bir öğretmen...özellikle ve özellikle iyi bir insan. Kitap da çok sade anlaşılmasına karşın yazarın da kendi duygu ve düşüncelerini kitaba yansıtması gözümden kaçmadı ayrıca mutlu oldum ayrıca sevindim. Okumaktan pişman olmadığım bir kitap oldu.
Çocuklar Soruyor Tarih Dede Anlatıyor
Çocuklar Soruyor Tarih Dede AnlatıyorSelim Erdoğan (Hidrojeolog) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202339 okunma
133 syf.
10/10 puan verdi
Ölümü göze alan ölümsüz bir aşk hikayesi. William Shakespeare biçemini oldukça profesyonel bir şekilde kullanması fevkalâde hoşuma gitti. Okuduğum ilk trajedi türünde kitaptı ve hiç pişmanlık yaşamadım. Romeo ve Juliet'in birbirlerine olan sadakatleri,tutkuları, aşkları o kadar muazzam ki çok etkilendim. 2 düşman aileye rağmen, ölüme rağmen, nefretlere, kinlere rağmen mücadele etmeleri ve bunu da gönülden isteyince hiçbir şekilde vazgeçmemeleri gerçekten muazzam bir tutku,sadakât dedirtti. Ki aşk öldürmez bilirsiniz. Bu kitap sadece aşktan ibaret değil. William Shakespeare'in yeri geliyor topluma karşı düşüncelerini,yeri geliyor kadınlar ve erkekler üzerindeki düşüncelerini kitap da çok güzel dile getirdiği gibi,yeri geliyor aşkla olan dalgasını geçtiği gibi yeri geliyor birkaç konu ile ilgili düşüncesini dalgaya alarak ifade etmiştir. Okurken kitabın her bir sayfasından keyif aldım ama bu ince detaylar ayrı bir zevk verdi.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202460,9bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
Ahmet Ümit ile tanıştığım ilk kitap oldu. Ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. Kitap o kadar güzel,o kadar sürükleyici,karakterlerin hepsi birbirinden o kadar güzel, o kadar gerçekçi ki çok yoğun bayram geçirmeme rağmen yine de fırsat yaratıp okudum işte bu denli çok sevdim." Eee ne yani şimdi sen öve öve bitiremedin hiç mi kötü yer yok ?" Hayır hiç kötü yer yok diyeceğim ufacık bir pürüz vardı o da Başkomser Nevzat'ın kendi düşüncelerine daha çok yer verilmesini isterdim çünkü o kadar gerçekçi düşünceleri var ki kitabı okurken çoğu yerin altını çizmeme sebep oldu düşünceleri. 3 tane bölümden oluşuyordu ve 3 bölüm de beni etkiledi ama beni en çok etkileyen bölüm 1.bölümdü. Kurgusu o kadar güzeldi ki okurken kendimi bayağı kaptırdım. 2.bölüm ise yine güzeldi ama katilden daha ilk başta işkillendiğim için hemen tahmin etmişim ve tahminim doğru çıktı. 3.bölüm ise ayy neydi o öyle. Son kısmı bir silkeledi beni. Gece okuyunca kitabı bir de ayrı bir tüylerim ürperdi ahahahaha. Her şekilde çok hoşuma giden bir kitap oldu. Bundan sonra Ahmet Ümit okumak istesem hangi kitabı ile devam etmeliyim bilmiyorum ama bu yazarı sevdim bu yüzden kitaplarını satın alacağım bir yazar olacak.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,8bin okunma
126 syf.
5/10 puan verdi
Birkaç arkadaşımın zamanında bana övdüğü,önerdiği ve tam bana yönelik bir kitap olduğuna yönelik söylemlerini dinledim ve en sonunda kitabı bitirdim.Bu kitabın bende pek bir etki yarattığını söyleyemem ama "abartıldığı kadar da yokmuş"diyemem çünkü her kitap herkese hitap etmez ve aynı etkiyi uyandırmaz ki bu çok doğaldır. Günlük tarzı olduğu için detaylara yer verilmesi oldukça doğaldı fakat bazı yerlerde çok fazla detaya girilmişken bazı yerlerde yüzeysel olarak geçilmişti. Kitap da bazı bölümler de vardı ki 20 Ekim 15 Kasım 30 Kasım bölümleri beni çok derinden etkiledi. Öyle bir etkiledi ki kitabı bıraktım o düşünceler üzerinde durdum. Werther'in ölümü bu denli güzelleyerek anlatması normal değildi ve normal olmayan bir şey daha vardı ki aşık olduğu kadına,eşine ve kendisini öldürmeyi düşündüğünü dolaylı bir yoldan düşünmüştü. Sıkıntı ve kaygı Werther'i mutlu biriyken,enerjik biriyken tam tersi bir hale büründürmüştü. Sırf aşkı için(!)bambaşka bir karaktere bürünmüş hem kendisine huzursuzluk veren hem de çevresine huzursuzluk veren biriydi. Kendi düşüncelerini alttan alta dayatmaya çalışan ama başka kişilerin düşüncelerini asla kabul etmeyen ve o kişilere sinir olan biriydi. Birçok sebepten ötürü Werther'e hiç üzülmedim. Kısaca kitabı pek beğenmedim ama iyi yerlerin de olduğu bariz. Okumasam olur muymuş? Olurmuş.Sırf yazara olan saygımdan ötürü bitirdim çünkü başarısız bir yazar kesinlikle değil. ️
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,8bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
R'nin bir adama karşı 13 yaşından itibaren olan platonik aşkını anlatıyor. Platonik bir aşk olduğu kadar takıntılı, saplantılı ; hatta ve hatta Tanrı'ya inanmayıp bir o kadar da adama Tanrı gibi tapan bir R. Stefan Zweig bu kitabında tek bir kişiden yola çıkarak (R),aşkın psikolojik çözümlemesini R'nin iç dünyasından yola çıkarak yapmıştır. R'nin adama olan merakı onların oturduğu apartmana gelmesiyle başladı. Daha sonra onu beklemeler, kapı deliğinden izlemeler,evine giren çıkan kişileri gözlemlemeler ve hatta evinin içini merak ederek uşağa yardım ederek evin içinde belli yerleri bir an da hafızasına kazımalara kadar... Daha sonra R'nin ailesi o apartmandan taşınmak zorunda kalır ve R'in adama olan aşkı daha da filizlenmiş ve iyice takıntılı haline gelmiştir. Bundan sonra R öyle şeyler yapmıştır ki bu sevgi mi? aşk mı? Takıntı mı? Kadındaki kurban psikolojisi mi diye düşündürür yazar. Okurken o kadar içselleştirdim ki ağladığım yerler oldu. Bazı yazarlar vardır ki 'gel beni oku,bundan sonra ne olacak,gel beni okuyarak dinlen ve yorumlar üret diyen' kitaplar yazmışlardır. Fakat Zweig benim için bu yazarların en başında yer alıyor. Tek bir kitabı değil her kitabı benim için bambaşka bir psikolojik çözümlemelere, karakterin psikolojisine,çevrenin psikolojisine kadar(çoğu zaman) bambaşka dünyalara götürür ve bundan da büyük bir haz duyarım.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226,2bin okunma
37 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.