Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Sayın Kongar’ın ABD’de doktora eğitimi gören ikiz kızlarına yazdığı mektuplardan oluşan bir kitap. İçinde topluma dair her şey var. Ben çok beğendim. Tavsiye ederim.
Ah Pollyanna,
İçimde sanki hep aynı şarkıyı çalan bir laterna:
Cancağızım basma perdeme bir çiçek de sen olsaydın
Kaçarken yangın merdivenlerine
Keşke grapon kağıtları assaydın.(sf.68)
Bu kitapta yer alan şahıs ve mekanların gerçekle alâkaları tamdır(Didem Madak)
Canım Didem Madak, ne güzel akıtmışsın duygularını mürekkep olup kağıtlara. Anneni, Işıl'ı okumak çok güzel bir duyguydu. Pollyanna'ya Mektuplar en sevdiğim şiirlerin. Ben çocukken en çok Pollyannacılık oynamayı, her acıdan mutluluk çıkarmayı severdim. Sen de öyle yapmışsın ama bir farkla Pollyanna'ya bir de mektuplar yazmışsın.
Yaşasaydın diyorum çektiğin acılara karşılık artık biricik kızına, Füsun'a nasıl şiirler yazardın acaba? Ona da öğretir miydin mutluluk oyununu? Ben arada bir anlatıyorum kızlarıma bu oyunu. Çekilen acıların sonunda nasıl ayakta kalındığını.
Senin de , annenin de ruhunuz şad mekanınız cennet olsun. Umarım bu dünyada kısa süren annenle olan yolculuğuna ahirette devam ediyor olursun...
Kitapla ve sevgiyle kalın...
Sevgili Emre Kongar 'in kızlarına yazdığı mektupları kitap yapmış Kızlarına verdigi tavsiyeler ve yasam tavsiyeleri .Kızı olan kisilerin okumasi gereken bir kitap kesinlikle okunmalı
Emre Kongar'in bu kitabını kendisinin konuk olduğu, Nilay Örnek ' in podcastinde duymuştum. Kendisi çok severek programlarını izlediğim, kalemini bu kitapla ilk defa gördüğüm saygı duyduğum birisi. Kitabı okurken en çok hissettiğim duygu kızım sana söylüyorum gelinim sen anla moduydu. Yani demek istediğim Sn. Emre Kongar'in hayatinda yaşadığı tecrübe ve entellektuel bilgi birikimi ile özellikle Türk toplumundaki kadının yerini yeniden sorgulayıp, hem kendi kizlarina hem de tüm Türk kadinlarina verdiği nasihiatlardan oluşuyor.
Sosyolog Gözünden Ebeveyn Olmak
Değerli toplumbilimci ve akademisyen Emre Kongar’ın ikiz kızları olan Elif ve Ebru Kongar’a yurtdışındaki eğitimleri sırasında yazdığı 22 mektuptan oluşan ve kendi düşüncesiyle, kızlarına bilimsel bilgi birikimini, sevgi ve özlemini, geçmiş ilişkilerindeki hataların ve doğruların muhasebesini ve renkli hayatının kişisel deneyimlerini aktarmayı amaç edindiği önemli bir eseri. Okumasını tamamlamamın Babalar gününe denk geldiği bu günde herkesin babalar gününü de kutlarım.
Filozof Theodore Zeldin, “Hayatın Gizli Hazları” kitabında çocukların ebeveynlerinin dünyalarını ne kadar az tanıdığından yakınır. Bir bakıma buz dağının görünmeyen kısmı büyüktür. Modern kültürümüzde gençlere verilen önem onları yetiştiren anne babaların hayatını, mücadelelerini ise gölgede bırakır olmuştur. İtalyan yazar Elena Ferrante’nin yetişkinlerin sorunlarla boğuşan dünyasına el atan tarzının karşılık bulması da bu boşlukta kalan meseleden de okunabilir.
Emre Kongar’ın bu kitabını benim okuma isteğim ise hem ülkemizdeki değerli sosyal bilimcileri tanımaya karşı oluşan bir istekle hem de yukarıda bahsettiğim ebeveynlerin hayatına dair anlatımların az olması sebebi ile oldu. Tabii ki sosyal bilimler gözlüğü ile bakan birisi olarak bu alanda yetkin olan insanların dünyasını keşfetmek ise kendini tanımak için büyük bir şans. Tüm babalara, sosyal bilimi seven ve anlayan okurlara bu kitabı tavsiye ederim.
Emre Kongar yaşam tecrübelerini, bilgi ve kültürel birikimini, mesleki yeterliliğinden damıttığı duygu ve düşüncelerini, yaşam mücadelesini, babalık serüvenini, akademik tavrını kızlarına yazdığı 22 tane özel mektup şeklindeki anlatıyla paylaşmış. Daha sonra bu mektupta anlatılanlardan tüm gençlerin de faydalanmasını istemiş ve bu 22 mektubu
Bir baba kızlarına neler verebilir dersiniz ?
@emrekongar 'in yazdığı bu mektupları okuduktan sonra biz de onun gibi kendimizi sorgulayıp daha neler yapabilecegimizi görebiliriz diye düşünüyorum
Akademisyen bir baba ve yurt dışı eğitimine giden ikiz kızları Beraber oldukları dönemdeki sofra sohbetleri ,kızlarına olan özlemi ,sevgi ,aşk,aşırılık ,
demokrasi , şiir hakkında sohbet niteliğindeki mektuplar .
Hayatındaki kişisel deneyimleri kızlarına öyle güzel aktarıyor ki ne bir nasihat ne de yaptırım yok kelimelerinde Toplum yapısına da değinmiş mektuplarda ve yozlasmisliklarla nasıl mücadele edebileceğimizin yolunu göstermiş
Ailenin önemini ,herşeyin orada başladığını ders niteliğinde anlatmış mektuplarında
Daha kitabı okurken kendimi sorgulamaya başladım Sizde okuyup sorgulayın isterim
Kimsenin kimseyi önemsemediği, herkesin tatmini, kendi başarılarında değil, çevresindekilerin başarısızlıklarında aradığı bir toplumda,başka insanları önemseyen bir kişilik hiç kuşkusuz sıradışıdır…”
Sevgi ancak akıl ile buluştuğu zaman bir anlam kazanıyor. Akılsız sevgi, seveni de sevileni de zarara uğratıyor.
Unutmayın, sıradışı olmanın sırrı, insanları rahatsız eden çarpıcı kişilik özelliklerinde değil, günlük yaşamın küçük ayrıntılarında saklıdır.
Bir babanın son derece içten duygularıyla ikiz kızlarına yazdığı mektuplar. Hayata dair deneyimlerine dair birçok şeyi kızlarıyla paylaşmış. Okurken hem kızlarına olan bu sevgisini ve ilgisini kıskandım hem de onlarla paylaştığı şeyleri ben de okuma fırsatı bulabildiğim için mutlu oldum. Çünkü bir baba tavsiyesine son derece ihtiyaç duyduğumu düşünüyorum ve bu tavsiyeleri kendi babamdan almam epey zor.
Tek kelime ile Şahaneee. Eğer sizlerde başkasının tecrübelerini dinlemeyi seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Ben PDF olarak okudum ama en kısa zamanda kitap olarak almak istiyorum. Bazı kitaplar vardır, her satırı not edilmelik, çizilmeliktir. İşte tam olarak benim için böyle bir kitaptı. Sanki usul usul esen rüzgarlı bir havada sevdiğim bir büyüğümün dizlerine yatmışım da bir yandan saçlarımı okşuyor bi yandan da kendi tecrübelerini anlatıyor gibi bir izlenim verdi bana her sayfası En güzeli de bir babanın ağzından kendine yeten, çevresine ve kendisine güvenen kızlar yetiştirmek için yapılması gerekenleri duymak çok hoştu.
Kitabın adı:Kızlarıma Mektuplar (Yaşamdan Satırbaşları)
Yazarın adı:Emre Kongar
Sayfa sayısı:256
22 mektuptan oluşan kitabımızda yazarımızın ikiz kızlarına yazdığı mektuplardan oluşuyor.
Mektuplarda hasret hüzün mutluluk sevinç hepsi var . Neden mektup yazmış derseniz yazarımızın ikiz kızları bir yıl arayla yurtdışına doktora yapmaya gidiyorlar. Eeeee kız babası olmak kolay mı başlıyor mektup yazmaya anlatıyor kızlarına bazen kendi çocukluğundan bazen çocuklarının küçüklüğümden anlatıyorda anlatıyor .
Herşeyi yazıyor onlarla dertleşiyor konuşuyor mektuplarında içini döküyor.....
Uzun zamandır bu kadar net ve yalın dilli bir kitap okumamıştım, muhtemelen toplumun her kesiminden kişiye hitap edilebilmesi açısından böyle yazmış Emre Kongar.
İkiz kızları Ebru ve Elif'e yazdığı mektupları sonradan kitap haline getirmiş.
Hayat deneyimlerinin, geçmişteki hatalarının ya da eksik yaptığını düşündüğü şeylerin ve kızlarına olan özleminin armonisi olan bu 22 mektupta çok hoş şeylere değinmiş.
Sevgi, aşk,güven, kıskançlık, doğa, sanat, müzik, kültür ve insanlık, zeka ve akıl gibi somut ve soyut konuları hem apaçık bir dille yazmış hem de açık dilinin altında mesajlar vermiş.
Güzel ve samimi bir aile ortamı olduğu aşikar bu şanslı kızların.Tüm bu samimiyet,sevgi doluluk ve şeffaflık ortamına rağmen eksikliklerle mi büyüttüm acaba kızlarımı? sorusunu da kendine soran bir profesör ne kadar daha yüksek mertebelere erişir merak içindeyim.
Tavsiyedir bu kitap önce kadınlara sonra insanlara.
kızları olanlar için muzaam bir kitap. sadece cinsiyet konusunda keşke tavsiye vermeseydin Kongar bey. kitabı aldım, o sayfalara makasla çeki düzen verdim, onun dışında gayet başarılı ( bazı konulara sırf kadınlar beyensin kimi bir istekle dokunmuş )
Bir babanın doktora yapmak için yurt dışına çıkan ikiz kızlarına özlemle yazdığı mektuplar...
Normalde kitapları almadan önce bir araştırır ondan sonra alırım. Ama bu kitabı kütüphanede gördüğümde içine şöyle bir bakıp, bir iki cümle okumam almam için yeterliydi.
Kitabın adını okuduğum an tek düşündüğüm şey "bir babayı anlayabilir miyim