artık sığınağın kalmadı. korkuyorsun; yağmurun, saatlerin, araba selinin, yaşamın, insanların, dünyanın, her şeyin durmasını bekliyorsun; her şeyin yıkılmasını bekliyorsun; surların, kulelerin, döşemelerle tavanların; erkeklerin, kadınların, yaşlıların, çocukların, köpeklerin, atların, kuşların felce, vebaya, saraya yakalanıp bir bir yere yıkılmasını, mermerin ufalanmasını, ahşabın toz haline gelmesini, evlerin sessizce yerle bir olmasını, tufanı andıran yağmurların yağlıboya resimleri eritmesini, yüzyıllık dolapları geçme yerlerinden ayırmasını, kumaşları lime lime etmesini, gazetelerin mürekkebini akıtmasını, için için yanan bir ateşin merdivenlerin basamaklarını kemirmesini, sokakların tam ortadan yarılarak labirenti andıran fırın gibi açık lağımları ortaya çıkararak çökmesini, pasın ve sisin şehri kaplamasını bekliyorsun.