d

Din Psikolojisi

Bireysel anlamda dine ilgisiz ya da karşı kimseler görülebilirken bir toplumun tümüyle inançsız ya da ateist olduğuna pek rastlanılmamıştır. İnsanın dünyayı dolaşsa, duyarsız, edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz şehirler bulacağı fakat mabedsiz ve mabudsuz bir şehir bulamayacağı söylenmektedir (Güneş, 2014:153). Bazı toplulukların "dinsiz" olmasının nedeninin toplumsal yaşama yatkın olmadıklarından kaynaklandığı belirtilmektedir (Orhan, 2013, s.13).
Sayfa 60 - Maarif Mektepleri YayınlarıKitabı okudu
Çok farklı ya...
Ruh ile Nefhai İlahinin karşılaştıkları, birbirlerine değdikleri yer dilin uç tarafına yakın orta kısımda bulunur. Sıratı müstakim ifadesi, alem geometrisinde bu noktayı işaret eder. İnsan küçük bir kâinat olması cihetiyle bütün âlemlerin geometrisini vücudunda taşımaktadır. Dilde karşılaşmalarından sonra gırtlaktan geçtikleri yer Tevhid sütunu üzerindedir. O sütun üzerinde ilk defa "Adem" yazmıştır. Adem odur ki hakkı bilecek ve bilebilecek olandır. Hem bilecek olması hem de bilebilme kabiliyetiyle kuşanması Ruhun ve Nefhai İlahinin varlığının delilidir. Bununla beraber, bunları reddedebilme imkanının da kendisine verildiğine delildir. Ruh ile Nefhai İlahi karşılaştırıldığında, ruhun zekası vardır. Enerjisini nurdan alır. Nefhai ilahi ise Allah Zülcelal'e aittir. Tüm tecellileri içinde barındırır. İnsan ruhani hakikatlerle kuşandıkça, Nefhai İlahi'nin varlığı insanda konuya vakıf olabilme imkanını doğurur.
Sayfa 132 - Ruhi yayıneviKitabı okudu
Reklam
Allport (2004), dini şüphe konusunu iki başlık altında toplamaktadır. Ona göre dini şüphe, tepkisel olumsuzluktan ve bireyin ilgilerine karşılık bulamamasından kaynaklanmaktadır. Kişi, beklenmedik bir anda istemediği bir olumsuzlukla karşılaştığında bu durumun sorumluluğunu ya da nedenini yaratıcıya yüklemekte ona karşı olumsuz tepkiler geliştirmektedir. Diğer şüphe durumunda ise birey, dini ilgilerine karşılık Tanrı tarafından ilgi görmediğini düşünmektedir. Bu şüphe biçimi dinsel gelişimin ben-merkezli ve olgunlaşmamış görünümünü ortaya koymaktadır. Örneğin bireyin duaları onun çıkar ve beklentilerine hizmet etmeyebilir. Bu ise kişinin dine yönelik olumsuz düşünmesine ve dini açıdan şüphe duymasına neden olabilir (Kayıklık, 2005a, s. 146-147).
Sayfa 35 - Maarif Mektepleri YayınlarıKitabı okudu
Ergenlerde ortaya çıkan varsayımsal düşünme, duygusal bağımsızlığın uyanması, benlik arayışı, kimlik krizi, her şeye gücünün yeteceği inancı (omnipotent), merkeze kendini koyarak dış dünyayı algılaması (egosantrizm) ve bu arada ortaya çıkan cinsel merak ve fonksiyon (Santrock, 2012, Yapıcı, 2016) dini şüphenin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır.
Sayfa 35 - Maarif Mektepleri YayınlarıKitabı okudu
Çocuk ister inancı ister inançsızlığı benimsesin araştırarak, sorgulayarak kararını vermişse buna başarılı kimlik, ailesinin etkisi altında düşünmeden sorgulamadan bağlanma yaşamışsa ipotekli kimlik, kendi tercihine rağmen aile ve çevresinin baskısı altında karar verirse buna da gölgeli kimlik denilmektedir (Yapıcı, 2016). Öyleyse bireyin inanç ya da inançsızlığı tercihinin aile ve çevreyle etkileşim içinde gerçekleştiği söylenebilir.
Sayfa 59 - Maarif Mektepleri YayınlarıKitabı okudu
Totem nedir?
(Özetle) Genelde bir hayvandır. Yenilebilir, zararsız ya da tehlikeli, korkutucu bir hayvandır. Nadiren bir bitki ya da bir doğa olayıdır (yağmur, su). Totem öncelikle sülalenin atasıdır. Ama ayrıcada koruyucu ruhu ve yardımcısıdır. Onlara kehanetler gönderir. Başka zaman tehlikeli olsa bile çocuklarını tanır ve onlara zarar vermez. Bunun karşılığında totemin bağlıları kendi totemlerini öldürmemeye ve etinden faydalanmamaya yönelik kutsal bir yükümlülük altındadır ki, bu yükümlülük insanın kendisini cezalandırmasınıda içerir. Totem anneden ya da babadan miras kalır.
Reklam
Bazı insanlar için yanıt dine dönüştür, bir inanç eylemi olarak değil ama dayanılmaz bir kuşkudan kaçış olarak; bu kararı almalarının nedeni adanmışlıkları değil, güvenlik arayışı içinde olmalarıdır.
Sayfa 15 - SayKitabı okudu
Müslüman, caminin aydınlığında ve günde beş defa diğer insanlarla beraberdir. Ve gününü diğer insanlarla paylaşma hâlindedir. Madem paylaşma hâlindedir, öyleyse sevgi ortamının içinde teneffüs etmektedir. Böylece Müslümanca koşulda yaşayan birinin kendini sevginin fışkırdığı ve yabancılaşmaya yabancı kalmış bir ortamın içinde bulmuş olması, olayın tabiatında meknuz bir özelliktir. Ve yadırganası bir hâl değildir.
Sayfa 247Kitabı okudu
Allah varsa ve ben ona boyun eğiyorsam, yalnız değilim. Allah'la yalnız değilim. Aynı zamanda, benimle birlikte, aynı anda yönünü kıbleye Kabe'ye çevirmiş milyonlarca başka insanla yalnız değilim.
Sayfa 242Kitabı okudu
416 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.