s
Siyasi Tarih
3 üye · 2 yeni gönderi
Şunu da itiraf etmeliyiz: Irki kinlerin hassasiyeti dışında, diyebiliriz ki, hiçbir ırk için diğer bir ırkla karışmak arzuya şayan bir husus değildir. Bazı önemsiz haşan halleri hariç tutulacak olursa, ırkların sistematik karışımı asla iyi sonuç vermemiştir. Bir ırkın kanşıksız olarak kendini muhafaza dileği onun canlılığının ve sıhhatinin ispatıdır. Herkesin ırkının gururunu taşıması ve bunun diğerleri için bir hakaret telakki edilmemesi normaldir. Çinlilerin veya Japonların bizden aşağı insanlar olduklarını hiçbir zaman düşünmedim.
İsmet İnönü: ''Bir iş ki kimse yapmaz, devlet yapar, bunu anlıyorum. Bir iş ki, özel bir teşebbüs yapar, bunu da anlıyorum. Fakat devletin nüfuzunu kullanarak şahıslar veya bankalar yapar, bunu anlamıyorum. Ben devletçilik denen şeyi anlarım, fakat dolapçılığı anlamam'' demiştir.
Sayfa 575 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Atatürk bulunduğu yerde neşe ve şevki susturan mürai bir şark zorbası değil, şenlik içine katılan, halk sevincini içine sindiren, içenle içen, oynayanla oynayan, konuşanla konuşan bir halk arkadaşıdır. Halkın içine girdiği vakit kendini tam yerinde hissederdi. Halk ile haşır neşir olurdu. Mustafa Kemal'i halk ile görünce, ikiyüzlü yobazlar kaybolup giderdi. O kalabalıktan ürken ve kalabalığı kendilerinden iki üç asker kordonu ötede tutan diktatörlerin aksine, nefesine nefesi karışan kalabalıkta kuvvet bulurdu. Bütün ömrü boyunca halktan hiçbir tecavüz beklememiştir.
Sayfa 555 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Afyon milletvekili Ali Bey, 1934'te Bayındırlık Bakanı olduğu vakit, birinci işi, minaresiz kubbe kilise kubbesi demektir, diye Yargıtay toplantı salonunun kubbesini yıktırmak olmuştur. Böylece bütün ses tekniği bozulmuştur.
İkinci işi: ''Bu kadar boş toprak bırakılır mı? diye daireler semtinin genel uyumunu bozarak şuraya buraya dilediği üslupta yapılar kondurmak olmuştur.
Sayfa 535 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
İsmet İnönü: ''Tarihin herhangi bir devrinde, bir Halife eğer zihninden bu memleket mukadderatına karışmak arzusunu geçirirse, o kafayı behemahal koparacağız,'' demiştir.
Sayfa 485 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu