Yokluk, eksiklik, ayrılık, bunlara dayanma gücü çocukluğundan geliyordu, birdenbire sanki çok uzaklara bakıyormuş gibi yapmak çocukluğundan kalmış bir şeydi onda. Okulun avlusundaki bir bankta annesini beklemesi, kafasında açılmış koca bir delikti adeta. Orada bir madde haline geliyordu, bedeniyle ilgili hiçbir şey hissetmiyordu, kesinlikle soluk almıyordu. Annesi geldiğinde kızı artık hayatta değildi.