“Ben neden kalem memuruyum? Ne malum bir kont ya da general olmadığım? Belki de yalnız görünüş olarak bir kalem memuruyum? Belki de kim olduğumu, neyin nesi olduğumu ben kendim bile bilmiyorum? Tarihte nice görülmüş olaylar var… Adam, soylu moylu olmak şöyle dursun, basit bir tüccar, hatta esnaf, hatta hatta köylüyken, bir de anlaşılıyor ki ricalden, erkândan biriymiş, hatta resmen hükümdarmış!”