Zaten gençliğindeki entelektüel inançların zayıflamasına izin vermiş ve yüksek sosyete şüpheciliği kendisi farkına varmadan bu inançlara sızmış olduğu için, Swann, zevklerimizin yöneldiği nesnelerin kendi içlerinde mutlak bir değerleri bulunmadığını, her şeyin döneme, sosyal sınıfa bağlı ve modadan ibaret olduğunu ve en bayağı şeylerin aslında en seçkin kabul edilen şeylerle yer değiştirebileceğini düşünüyordu.
Çirkin duyguları gizlemenin tek yolunun övgüye değer sahte duygular sergilemek olmadığını, hiç değilse gizlemeye çalışıyormuş gibi görünmemek için, çirkin duyguları açıkça göstermek şeklinde yeni bir yöntemin kullanıldığını çeşitli kişilerde fark etmiştim
Çünkü bir şeyin geçmişteki uzaklığı, aradan geçmiş olan günlerin gerçek mesafesinden çok, o şeye bakan hafızanın görsel gücüyle orantılıdır; örneğin bir gece önce gördüğümüz bir rüyanın hatırası, belirsizliği ve silikliği yüzünden, yıllar önceki bir olaydan daha uzak bir geçmişteymiş gibi gelebilir bize.
Hatıralarımız bize aittir elbette, ama küçük, gizli kapıları bulunan kimi mülklere benzerler; çoğu kez bu kapılardan bizim bile haberimiz yoktur, bir komşumuz bize bu kapılardan birini açtığında, daha önce hiç görmediğimiz bir köşesinden kendi evimize girmiş oluruz.
Bir mutluluğun hayalimizdeki çizimi, kendisine ilişkin bilgilerimizin doğruluğundan çok, bizde uyandırdığı arzuların niteliği tarafından belirlendiği için, bu mutluluğu ayrıntılı şekilde tanıdığımı sanıyordum
Ben neyi seversem seveyim, mutlaka sancılı bir kovalamanın sonunda ulaşabilecektim ona ve bu kovalama sırasında, zevk peşinde koşmak yerine, hedefe ulaşmak uğruna önce zevki feda etmek zorunda kalacaktım