TUTUKLU
Birden
Kurşun yemiş gibi susar,
Gözbebeklerime karşı.
Susar da, açılıp yol verir şehir,
Sade radyolarda bir gamlı hava:
"Elaziz uzun çarşı…"
Firarda gözüm yok,
Namussuzum yok,
Yok pişmanlık bir halim;
Yaslanıp, bir cigara yakmak isterim
Dumanı cevahir değer.
Mağlup mu desem mahçup mu?
Ama ikisi de değil,
Ben garip sen güzel, dünya mutlu…
Öyle bir tuhafım bu akşamüstü,
Sevgilim,
Canavar götürür gibi
İki yanım, iki süngü…
(Yeryüzü, Sayı: 11, Mart 1952)
"mağlup mu desem, mahçup mu? ama ikisi de değil. ben garip, sen güzel, dünya mutlu. öyle tuhafım bu akşamüstü, sevgilim. canavar götürür gibi, iki yanım iki süngü."
(Aşağıda okuyacağınız tarihçe, 30 Ağustos zaferinin ilk yıl dönümünde Falih Rıfkı Atay tarafından “Akşam” gazetesinde yazılmıştır. 24 Ağustos 30 Ağustos’a kadar geçen bir hafta içinde Türklük kaderinin nasıl baş döndürücü bir hızla döndüğünü gösteren bu tarihçeyi o günleri görmemiş olanlar için tekrarlayalım. [Yayıncının notu])
24 Ağustos-
D.27.MART 1889
Ö. 13 ARALIK 1974
"Her akşam üstü sanıyorum ki, artık dünyanın sonu gelmiştir.
Üzerinde yaşadığım bu toprak,
ya içindeki gizli dert ile şişip çatlayacak ya da bir dehşetli gürültü ile, yerin dibine doğru çöküp gidecektir.”
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 27 Mart 1889'da Kahire'de doğar. Babası
Mağlup mu desem,mahçup mu?
Ama ikisi de değil,
Ben garip, sen güzel, dünya umutlu...
Öyle tuhafım bu akşamüstü,
Sevgilim,
Canavar götürür gibi
İki yanım, iki süngü...
Yeryüzü, Sayı 11, Mart 1952
Mağlup mu desem, mahçup mu?
Ama ikisi de değil,
Ben garip, sen güzel, dünya mutlu...
Öyle tuhafım bu akşamüstü,
Sevgilim,
Canavar götürür gibi
İki yanım, iki süngü
Yeryüzü Sayı 11, Mart 1952
Mağlup mu desem, mahçup mu?
Ama ikisi de değil,
Ben garip, sen güzel, dünya mutlu...
Öyle tuhafım bu akşamüstü,
Sevgilim,
Canavar götürür gibi
İki yanım, iki süngü...
ay tutulması gibi bir şey misindir ki -gününe göre-
gizli misindir, korkmuş musundur da biraz
bir yalnızlık sınıflamasından diyeceksen o başka
bükülüp uçurumuna sapından
kendini öpüyordur kalbindeki papatya.
repertuvarında ne var bu yıl
hani o beklenilmeyenlerden birkaçı mı işte
bir akşamüstü küçücük bir çocuk musundur ki
mesela