On yedisine kadar her şey yolundaydı. Her şeyi yapabilirim duygusu vardı bende. Bütün mümkünlerin kıyısındaydım ben o yaşta. Bağlama çalabilir , ingilizce öğrenebilir , uzak büyük bir şehre tatile gidebilir , sol ayağımla fiyakalı rövaşata bir gol atabilirdim mesela. Ama olmadı işte , hem de hiçbiri olmadı.
Babamı bile dört omuzla götürdüler bir çukura. Ağladım. Gizli gizli.