"Sarsılmış ruhum dengelerini nerede bulur şimdi?"
Kitabı bitirdikten sonra hissettiğim tam olarak bu.
Nazan Bekiroğlu uzun zamandır kalemiyle tanışmak istediğim, merak ettiğim bir yazardı. Yazarın en çok okunan sevilen eseri Nar Ağacı ile değil de daha az bilinen bir kitabıyla başlamak istedim. En güzel kitabıyla başlayarak çıtayı yüksek tutup
Darcy Coates / Ashburn Köşkü’nün Laneti
Sırları, gizemleri ve gerilimi ile sürükleyici bir kitap. Bilinmeyene karşı duyulan merak duygusu akıcılığı sağlarken, mekanların ustaca tasvirleriyle kurguya dahil olmanız oldukça kolay oluyor. Karakterlerin yaşadıkları hisler maalesef bana geçmedi. Konusu ve akıcılığı ile soluksuz okutsa da hep bir eksiklik hissi verdi. Bu kitabın filmi olsaydı, efektler ve atmosfer ile daha iyi hissedilecek ve o zaman korku kategorisine rahatlıkla dahil edebilecektim.
Küçük bir taşra kasabasının dışında yer alan Ashburn Köşkü yeni sahibini bekliyordu. Enteresan ve korku içeren hikayeler tüm kasabayı sarmış, bilinmezlik hepsini farklı şekilde etkilemişti. Ashburn’un geçmişi karanlıktı ve gerçekler anlatılıp yayılamayacak kadar korkunçtu.
Annesini kaybeden ve zar zor geçinen Adrienne hiç tanımadığı bir akrabasından bir mülk miras kaldığını öğrenince orada yaşamaktan başka çaresi olmadığını anladı. Bir valize sığan tüm eşyası ve ona yarenlik eden kedisi Wolfgand ile başlayacağı yeni hayatında onu bekleyen kötülükten haberi yoktu.
Kendisinin algılayamadığı ama kedisi ve dışardaki hayvanları endişelendiren bir şeyler oluyor, havanın ani değişikliklerine anlam veremiyordu. Bu da onu araştırmaya ve duydukları karşısında geçmişin peşine düşmeye itti.
Okurken sahneler gözünüzde o kadar gerçekçi canlanıyor ki sanki sizde orada onların yanında gibi hissediyorsunuz.
Keyifli okumalar…
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
youtube.com/watch?v=n5e0iz7...
Heyecanlıyım 1000kitap, heyecanlıyım. Ne yazacağımı bilmediğimden değil, neleri yazacağımı tamamen biliyor olduğumdan dolayı
"Hiç senlik bir kitap değil ki, niye okudun?"
"Bu akşamki film de hiç benlik değildi Zeynep ama geldim. Bir insanı seviyorsan onun neyi merak ettiğini merak edersin. Onun izlediklerini izlemek istersin, okuduğu satırları okumak istersin, onu üzen ya da güldüren ne varsa bilmek istersin, onunla her şeyi paylaşmak istersin. Hayatı paylaşmak istersin. O istemese bile... Hani demin gözlerinin içi parlayarak söylediğin replik gibi, hayatının geri kalanını biriyle geçirmek istediğini fark ettiğinde, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını istersin."
Hiç konuşamayan ve yazamayan bir Kızçe’nin iç dünyasının nasıl olduğunu, onun gözünden olayların gelişme biçimini merak ediyor musunuz? Empati duygunuzu geliştirecek bu harika eserde melody hanım size arkadaşlık edecek. Hiç sıkılmadan akıcı bir şekilde okuyabileceksiniz.
Güzel bir insanın tavsiyesi ile tanıştığım eseri çok beğendim size de katkısı mutlaka olacaktır.
İyi Okumalar, Sevgiler..
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,5bin okunma
"İnsanlara dikkat et, Zeus" demişti. "Onlar yeryüzünün en güvenilmez mahluklarıdır." (s. 207)
Etkinlik kitabı olarak siz değerli okurlar ile birlikte seçmiştik bu kitabı. Büyük bir heyecanla başladım o nedenle. Ve aynı heyecanla kısa sürede sayfalar akıp gitti. Kitap bitti, oturduğum yerde kalakaldım öylece.
Şunu fark
“Merak etme, hepsi geçer. Günün birinde kafam bozulacak, yok olup gideceğim, ortadan kaybolacağım.”
“Bu hiç bir şeyi çözümlemez.”
“Herkesin beni eleştirmesi de bir şeyi çözümlemez.”