Tolstoy'un bu hikâyesinde genel olarak efendi ile uşağı arasında ki sınıf farklılıklarından bahsetmektedir. Sosyal ilişkilerde ki statü farklarını ortaya koyar. Kitapta Vasili Andreyiç (efendi) ile Nikita (uşağı) karakterleri yer alır.
Genel olarak kitabı beğendim. Okurken soğuğu iliklerime kadar hissedirdi. Kitabın sonunu da güzel bağlamış. Okumanızı tavsiye ederim.
Çok fazla çevremde duyduğum için merak ediyordum. Büyük bir heves ile okumaya başlamıştım. Ama maalesef ben pek sevemedim. Benim için biraz hayal kırıklığı oldu. Sadece birkaç şiirini beğendim.
Şiirlerinden hareketle Hayyâm’ın şaraba düşkün, sarhoş bir kişi olduğu yolunda bir düşünce geliştirmek istenmişse de şairlerin, özellikle de sûfî eğilimli olanların kullandıkları içkiyle ilgili kelimelerin tamamen sembolik anlam taşıdığı bilinen bir husustur. Nitekim klasik Türk edebiyatında şaraba karşı tavrı ve aynı zamanda dindarlığı ile bilinen birçok şair Hayyâm’ı sûfî bağlamında ele alıp onu bir aşk şairi olarak görür, şiirlerinde çokça kullandığı şarap ve şarapla ilgili kavramlara tasavvufî anlamlar yükler. Bu sebeple Hayyâm’ı melâmîmeşrep bir şair diye kabul edip şiirlerini buna göre yorumlamak gerekir. Şiirde rubâî kalıbına olan ilginin artmasında önemli rol oynayan Hayyâm’ın İran şiirindeki etkisi sadece bu kalıpla sınırlı kalmamıştır. Birçok şairin gazel ve kıtalarında da Hayyâm’ın izlerini görmek mümkündür. Bu bağlamda ünlü gazel şairi Hâfız-ı Şîrâzî’nin gazellerinin Hayyâm’ı akla getiren özellikler taşıdığı söylenebilir.
islamansiklopedisi.org.tr/omer-hayyam
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,4bin okunma
Yaşlı ve hasta bir adamın yalnızlıktan ve üzüntüden dolayı gitgide eriyişini anlatıyor. Yazar duyguları çok başarı şekilde aktarmış. Okumaya başlamadan önce kitabın beni bu kadar sürükleyeceğini tahmin etmedim. Stefan Zweig okumayanlar için güzel bir başlangıç olacağını düşünüyorum.
Bir oturuşta bitirdiğim ince bir kitap. Kitap ince olmasına rağmen Dostoyevski karakter analizini , insan psikolojisini çok güzel işlemiş. Vicdan, pişmanlık, iyilik konularına yer verilmiş.
Dürüst HırsızFyodor Dostoyevski · Kafe Kültür Yayıncılık · 20152,977 okunma
Kitabın içinde Küçük Kahraman, İsa’nın Noel Çamındaki Oğlan, Asırlık ve Mujik Marey hikayeleri yer alıyor. Dili yalın ve akıcı. Kısa bir kitap olduğu için de kısa sürede bitirdim.
Küçük KahramanFyodor Dostoyevski · Helikopter Yayınları · 2018304 okunma
Bahçesaray Çeşmesi, Puşkin’in gençlik dönemi şiiridir. Şair, 19-20 yaşlarında bulunduğu sırada, kendinden iki yaş küçük olan karşılıksız aşkı Sofya Stanislovov Potoçka’dan Tatarlarca kaçırılarak Kırım Hanı’nın hareminde ölen “büyük ninesi” Mariya Potoçka’nın ve “Gözyaşı Çeşmesi”nin hikâyesini dinlemiş, Bahçesaray’ı zorunlu güney seyahati sırasında görmüş, destanı ise yine bu zorunlu seyahati boyunca yoğun olarak okuduğu Byron’un eserlerinin büyüsüne kendini kaptırdığı bir dönemde kaleme almıştır.
Puşkin'in 1829 yılında Osmanlı-Rus Savaşı zamanında Erzurum'a yaptığı yolculuğu ve orada yaşadıklarını anlattığı bir kitap. Dili yalın ve akıcı. Betimlemeleri etkileyiciydi. Keyifle okuduğum bir kitap.
Erzurum YolculuğuAleksandr Puşkin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,350 okunma
Kütüphane de tesadüfen denk gelip bir solukta okudum. 50 sayfa ve puntosu büyük.Sıkılmadan çok kısa sürede bitiyor. Fyodor Dostoyevski kitabı 1847'de yayınlamış. Kitap Petre İvanoviç ile İvan Petroviç arasında ki mektuplaşmayı barındırıyor.
Eserde mai hayalleri, siyah ise hayal kırıklıklarını simgeliyor. Hayalleri olan bir gencin lise son sınıfta babasını kaybetmesiyle hayallerinin yıkılışı ve beraberindeki hayat mücadelesini anlatıyor roman.Dili bana biraz ağır geldi.Gene de severek okudum. Tavsiye ederim keyifli okumalar.
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Yakamoz Yayınları · 201626,8bin okunma
Roman Lev Tolstoy tarafından 1873 ve 1877 yılları arasında realist bir bakış açısıyla kaleme alınmış bir eserdir. Rusya’nın toplumsal yapısını ve yaşayış tarzını anlatıyor olmasıyla çok fazla benimsenmiştir.İnsan karakterinin analizi ve psikolojik tahlilleriyle çok başarılı bir romandır.
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,3bin okunma
Kitapta 5 öykü var. Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısındaki Olay, Avare. Öyküler üzüntü, karamsarlık, çaresizlik, hırs temaları üzerine kurulu. Ben okurken en çok Ay Işığı Sokağı ve Nişan öykülerini beğendim.
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,3bin okunma
Sürekli duyduğum merak ettiğim ama bir türlü okumadığım bir kitap.Sonunda okuma fırsatım oldu.Kitabın anlatımı ve dili çok güzeldi.Kitabı bitirince keşke daha önce okusaymışım dedim.
''Sakın büyüme, bu bir tuzak''
Peter PanJ. M. Barrie · İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,7bin okunma
Eşi Hatice Hanımın vefatından sonra çıkarttığı şiir kitabıdır.Kitap ağıt niteliğinde. Aşk, ölüm ve yalnızlık kokan bir şiir kitabı.Eserde aşkın sonsuz haline şahit oluyoruz.Bir insan ancak bu kadar çok sevilebilir dedirtiyor...
''Ömür hanım
Seni çok özledim, çok
Ben gelene kadar çürüme ne olur.''
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
Türk edebiyatının ilk realist roman örneğidir. Romandaki olaylar, 1870’lerde Tanzimat döneminde geçmektedir.Yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel özelliklerini yansıtır. Bu dönemi Batılılaşmanın yanlış anlaşıldığı bir dönem olarak değerlendirip eserine yansıtır. Batılılaşmanın zararlarını ortaya koyar.Tanzimat dönemi dil ve anlatım özelliklerine uygundur. Romanın dil ve anlatımı Divan edebiyatı eserlerine göre sade, günümüze göre ağır bir dil olarak nitelendirilebilir.
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · İletişim Yayıncılık · 201425,3bin okunma
Krila Petroviç itibar sahibi, varlıklı, oldukça sert, acımasız bir derebeyidir.Krila Petroviç ile Andrey Gavroliç Dubrovski dosttur. Andrey Gavroliç Dubrovski çiftlik sahibi, zengin ama Petroviç'e göre yoksul ve daha aşağı tabakadan biridir.Zamanla iki dostun arası açılır.Krila Petroviç , Dubrovski'nin çiftliğine göz koyar. Petroviç sözde hukuk marifetiyle Dubrovski'nin tüm topraklarını kendi üstüne alır.Andrey Gavroliç Dubrovski hastalanır ve yatağa düşer. Oğlu Vlademir Dubrovski gelir ve durumun çaresizliğini görür.Yozlaşmış bürokrasi tarafından eli kolu bağlanan Vlademir Dubrovski, tek çareyi derebeyinin zulmünden kaçan bir grup köylüyle birlikte sistem dışına çıkmakta bulur.