Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ayşe Özkurt
Ayşe Özkurt
@mnvgt
Türk Dili ve Edebiyatı ,Türkçe öğretmeni.Artık yerini gençlere bıraktı
lisans
Manavgat
okumak iptiladır,müptelalara salam olsun
290 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Çok uzun zamandır okumak istediğim ,merak ettiğim bir kitaptı UğultuluTepeler .Kitaba başladığınız anda kendinizi bir maceranın içinde buluyorsunuz .
Uğultulu Tepelerde aşk var ,nefret var merhamet var cahillikle savaş var ....aradığınız birçok duyguyu bulmanız mümkün... İnsanoğlunun acımasızlığı, vefasızlığı ise biraz daha öne çıkıyor.... insanın acımasızlığı, daha çok mala sahip olmak için çevresindeki insanları hiçe sayması vs vs......
Kitabı okuyunca hemen arkasından filmini de izlemek istedim de izledim, ama kitaptaki tadı kesinlikle bulamadım .
Kitapta karakterler o kadar kanlı canlı ki sanki çevrenizde yaşıyorlarmış hissi uyandırıyor sizde .Filmde bu gerçekliği bulamadım .Ben bazı okurlar gibi uzun uzun incelemeler yapmayı zaman kaybıymış gibi değerlendiriyorum Çünkü şu anda yeni kitabıma bir an önce başlamak istiyorum ..
Uğultulu Tepeleri ben çok beğendim okumanızı öneririm.... İyi okumalar
1917...Devrim zamanı.Yeni mezun bir doktor. Rusya'nın ücra bir köyüne atanır ve neyle cebelleşeceğine şaşırır.Doğal şartlarla mı cahil halkla mı imkansızlıklarla mı?
Asıl zor olan tıp okumak değil bu mücadeleleri vermek galiba...
Her şey zor....Akıl alabileceğiniz hiç kimse yok...Ne yapacaksanız tek başına karar vereceksiniz...
Ben Bulgakov'u sevdim..Okumak isteyenlere İyi okumalar....
Gurur ve Önyargı uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı .Ancak şimdi nasip oldu, galiba şanssız bir döneme denk geldi kitabı okumam .
On iki günde okudum, aslında bir kitabı on iki gün uzatmam. İnceleme yazabilmem de okuduktan neredeyse on gün sonra oldu
Kitapta oldukça fazla karakter var bu karakterlerin kim kimin arkadaşı ,kim kimin teyzesi, kim kimin kuzeni unutmayayım diye önüme bir kağıt aldım ,karıştırdıkça açıp bakıyordum.
Mrs,ms,mr'lerin havada uçuştuğu bir roman. Kitabı okurken dönemin aile yapısını ,toplumsal ilişkileri ,toplumun kadına bakışını bolca görmek mümkün .
Gurur ve Önyargı kitaba çok güzel bir isim olmuş .Karakterler hakkında zaman zaman fikir ayrılıklarına veya fikrinizi değiştirmelere kadar gidebiliyorsunuz.
iyilik ve güzelliğin sağduyunun her zaman kazandığını anlatan mutlu sonlu bir kitap .
.
Bayıldım mı?Bayılmadım.....Beklentiyi biraz yüksek tutmuşum galiba..ama olsun...
Kitapla kalalım
Okur Takip Önerileri
Hayat herkese farklı şekilde sınıyor. Bazısını annesiyle bazısını çocuğuyla ,bazısını eşiyle, bazını da aşkıyla ....Kitap kahramanımız Armant Duval da aşkıyla sınanıyor .....
Düşmüş bir kadına duyulan derin bir aşk hikayesi ve bu aşkı yaşarken çekilen sıkıntılar, toplum baskısı ,aile baskısı .....
Demek ki bütün toplumlar aynı diye düşündüm okurken .....zavallı Marguerite Gautier, zavallı Armant.......
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir sözünün gerçekliğini bir kere daha anladım.
Kınamadan, eleştirmeden, ayıplamadan birbirimizi ne zaman anlayacağız? .....
Hepimizin hayatı yanlışlıklarla, yanlış anlamalarla dolu galiba.
Okumak isteyenlere tavsiye edebileceğim bir kitap iyi okumalar sevgili okuyucular....
Ahmet Ümit'ten gene bir nefeste okunacak bir roman.
Bu aralar biraz durgunum biraz macera arıyorum diyen herkesin çok keyifle okuyabileceği hacimli bir kitap.
Adnan'a üzüleyim mi, Doğan'a kızayım mı diye baştan sona sorgulayabilirsiniz çok düşüncelerinizi.
ipucu da vermek istemem tabi ki .İki üvey kardeş Adnan ve Doğan ve birbirlerini hiç sevmezler .
Baştan sona entrikalar cinayetler .....Bir sonraki sayfada ne olacak merakındasınız sürekli .
Kim kimin kuyusunu kazıyor ?Kim kimin arkasından dolap çeviriyor bunları çözmekle de uğraşıyorsunuz bir yandan...Arkadaşlık ,dostluk,aşk,kayıplar kazanımlar.... Okumak isteyene tavsiyemdir İyi okumalar
" Geçmişi anlatmakla ne umar insan? Her şeyin yaşanmış ve bitmiş olmasının verdiği rahatlıkla tüm olup bitenlerden bir şeyler öğrenebildiğini göstermek çabası mıdır bu ?Kendisiyle olaylarla yüzleşebilmek cesaretini kaybettiğini ispatlamak mıdır başkalarına karşı?
Kitap bu cümle ile başlıyor ve birçok ruhsal karmaşayı ,içinden çıkamadığı zorlukları anlatıyor kitabın kahramanı. Bir çekirdek aile nasıl darmadağın olur en güzel örneğini anlatıyor kitabımız .Kahramanın annesiyle, babasıyla ,kardeşiyle , arkadaşlarıyla ve kendisiyle verdiği hayat mücadelesi, kendini bulma gayreti ya da anlam arayışı ....
Modern dünya insanının içine düştüğü çıkmazlar ve arada kalmış düşünceler, iki yüzlü insan ilişkileri...
insanın kendini ölçüp tartması gerektiğini; nasıl güzel ve anlamlı yaşaması gerektiğini anlatan bir günlük bir kitap ....küçük ama anlam derinlikleri çok fazla ......
"Onu da öbür gün düşünürüz ,biriktirmenin ne anlamı var deli gibi didinip durmanın faydası yok ölüm var ölüm "bu cümle kitabın içeriği ve derinliği hakkında birçok ipucu veriyor aslında Okumak isteyenlere tavsiyemdir...
Uzun zamandır kitaplığımda bekleyen bir kitaptı Çocukluk Delikanlılık Gençlik ,okumak şimdiye nasipmiş .
Önce çocukça duygular ,aile içindeki ilişkiler çocuğun ailesi ile olan bağları ,arkadaşlarıyla ve çevresi ile olan ilişkileri; arkasından çocukluktan çıkıp
Delikanlılık'a geçiş, davranışların ,düşüncelerin ufak ufak değişimi en önemlisi de aile içindeki iletişimin yıllar İçinde nasıl evrildiği ve
Gençlik, gençliğin çılgınlıkları, sıkıntıları eğitim durumu, kuşaklararası çatışmalar ,zenginlik ,yoksulluk ve gençler arasındaki arkadaşlık ilişkileri.....
Kitabın son sözünde şöyle deniyor:" Tolstoy bu kitabını yirmili yaşlarının ilk yıllarında yazdı, Çocukluk Delikanlılık Gençlik'te Savaş ve Barış'ın ,Anna Karenina'nın Diriliş'in ve daha birçok ölümsüz yapıtın dev yazarının ilk yeşertılarını görmek mümkün "
Bakmayın yirmili yaşlarda yazılmış olmasına dili ,anlatımı gayet başarılı okumak isteyenlere tavsiyemdir...
Kendinizle dört maddelik bir anlaşma yapın .
Birinci madde: Sözcükleri özenle seç
İkinci madde: Hiçbir şeyi kişisel algılama
Üçüncü madde: Varsayımda bulunma
Dördüncü madde: Daima yapabildiğinin en iyisini yap.
Sözleriniz size doğrudan Tanrıdan gelen armağandır diyor yazar . İncil'de önce söz vardı ,Tanrı sözdür, söz tanrıdır deniyor. Tabii ki her sözümüzü özenle seçmek bize çok şey kazandıracaktır, kitapta bu bölümde en çok bunun üzerinde duruluyor .
Hiçbir şeye kişisel algılamamanın bu kitabı okuyana kadar bu kadar önemli olduğunu ve çok şeyi kişisel algıladığımı bilmiyordum .Meğer benimle ilgisi olmayan ne çok şeye üzülmüşüm bugüne kadar.
İnsan ilişkilerinde varsayımlar bulunmak, biz buna zihin okuma diyoruz galiba. Bizi ne büyük yanlışlara ittiğini bir kere daha fark ettim. Oysa varsayımlarda bulunmak yerine düşüncelerimizi açık açık söylemek varken ....
Dördüncü madde :daima yapabildiğinin en iyisini yap .Yapabileceğimizin en iyisini yapmayı içselleştirdiğimizde yaptığımız her şeyden zevk alırız o işi zevk aldığımız için yaparız bir ödül beklediğimiz için değil ....Yaptığımızı en iyi şekilde yaptığımızda hayat kalitemizin yükseleceğini ,hayattan daha çok zevk alacağımızı, daha çok eğleneceğimizi can sıkıntısı ve çaresizlik çekmeyeceğimizi vurguluyor yazar.
Ben keyif aldım, okumak isteyenlere tavsiye edebileceğim bir kitaptır..
Kitapla kalalım
Fugui gençlik döneminde zengin bir ailenin çocuğudur ,ne yazık ki aile servetini gençlik zamanlarında yiyip bitirmiştir ve onu nasıl bir geleceğini beklediğini de tabii ki bilmiyordur.
Bir söz vardır "derdi dağlara taşlara vermiş ler de dayanamamışlar sonra insana verimişler" diye. Çok doğru Fugui'nin çektiği acıları sanki insandan başka bir canlı çekemezdi. Birgün tarlasını sürerken yanına gelen bir araştırmacıya gençliğinden itibaren yaşadıklarını anlatır. Ne bir eksik ne bir fazla.
Tam bir umuda kapılıyorsunuz güzel şeyler yaşanacak diye bir bakıyorsunuz ki her şey tepe taklak.
Bu kitabı bana bir öğrencim hediye etmişti çok da iyi etmiş. Kendisine gıyaben bir kere daha teşekkür ediyorum, okumak isteyenlere tavsiye edebileceğim bir kitaptır.
Bir kitap okursunuz hayatınız değişir. İşte tam böyle bir dörtlü İnce Memed. serisi. Zannediyorum bu dörtlüyü daha önce okumuş olsaydım şimdi farklı bir yaşantım olurdu. Hayata ,düzene, zulme nasıl bir başkaldırı böyle.
Bundan sonra gördüğüm, duyduğum her haksızlığa adaletsizliğe Memed gibi karşı duracağım ,artık idolüm İnci Memed . Hürü ana da olabilir .....
Okurken öyle bir rüzgara ,hatta kasırgaya tutuluyorsunuz ki alıntılarınızı bile yapmaya fırsat bulamıyorsunuz ,ben alıntılarımın hepsini işaretleyip kitabı bitirdikten sonra toptan yaptım. Bugüne kadar ince Memed'i okumamış olmaktan büyük bir mahcubiyet duydum ....Bir iki yıl geçsin tekrar okumak istiyorum..... Kitapta geçen yerleri gidip gezmeyi ,oraları görmeyi o kadar çok az arzu ettim ki okurken.... Hala da arzu ediyorum...
insan iyilik üzere yaratılmış olan insan nasıl bu kadar kötü ,nasıl bu kadar acımasız olur cevap bulamıyorum.
Her şey vaktini beklermiş ...benim İnce Memed'i okumam da bu zamana kalmış ....Biri çıksa dese ki ''sen daha ince Mehmet'i yeni mi okuyorsun ,,diyecek sözüm yok ....Millet Çanakkale'den Savaşlarından çıkmış ,Kurtuluş Savaşı'ndan çıkmış Mustafa Kemal'in önderliğinde bir Cumhuriyet kurulmuş, her şey zor, her şey yeni bütün bunlara karşı bir de ağalık düzeni var insanoğlunun acımasızlığı zulmü var ve bütün bunlara dur diyecek İnce Mehmet'in deyimiyle fakir fıkara var ....
iyilik kazanacak ,dünyayı güzellikler kurtaracak .....
Benim gibi geç kalan varsa daha fazla geç kalmayın derim..
Okumanız bol olsun sevgili okurlar
Deriz ya bazen bir nefeste okundum diye. Evet bir nefeste okuduğum kitaplardan biri oldu Hayat Hanım .
günümüz Türkiye'sine ışık tutan bir roman. Bazen bir edebiyat kürsüsünde ders dinleyen bir öğrenci gibi oluyorsunuz , bazen de belgesel izleyen bir vatandaş .
Hayat hanım müthiş bir karakter, hayatınıza dokunduğu anda hayata bakışınızı değiştirebilecek güçlü bir kadın ,kitabı okurken çizik çizik ettim. Özellikle de hayat Hanım'ın cümlelerini .
Kitaptaki her karakter güçlü.Tevhide 'den Sıla'ya,Gülsüm'e, Şaire kadar......
Okumak isteyenlere İyi okumalar dilerim...
Altı saat sonra idam edilecek bir insan neler düşünür neler hisseder neler hayal eder. Geride bıraktığı annesi ,çocuğu ,eşi ondan sonra ne yapacaklardır .
Ölüm anında insan ne hissedecektir ,çevreden onu izleyenler neden bu kadar acımasızdır. Kitabı okurken idam cezası hakkında düşündüklerinizi bir kere daha sorguluyorsunuz. Kitabın önsözü beni çok etkiledi, adeta çarptı diyebilirim .Bir solukta okunabilecek akıcı sürükleyici bir roman.
O kumak isteyenlere İyi okumalar dilerim.
Uzun zamandır okuduğum kitaplara inceleme yazmamıştım .
Felatun Bey ile Rakım Efendi'yi çok uzun yıllar okumam gerekirdi. Demek ki zamanı şimdi imiş, klasik bir Tanzimat Edebiyatı romanı .
Bir roman olarak çok çarpıcı olmasa da dönemi için oldukça önemli bir eserdir, kitabın adından da anlaşıldığı gibi Felatun Bey batılılaşma hevesinde olan bir mirasyedi
Batı hayranı olunca tabii ki bu harcamalarına ve yaşam biçimine de etki ediyor.
Rakım Efendi ise çalışkan, efendi, tutumlu bir genç.
Tabii bu yaşayış biçimleri ve düşünce biçimleri onların hayatlarını da şekillendiriyor
Okumak isteyenlere İyi okumalar dilerim
Sıkılmadan okunabilecek, bu sıcaklarda insanı çok yormayacak bir roman...
Cemalnur Sargut Hoca'yı televizyondan tanıyordum ilk defa bir kitabını okudum.
Bu kitabı okumak uzun bir zamana yayıldı, araya başka kitaplar da girdi ,çünkü araya başka kitaplar almazsan zaten okuyamazdım. Çünkü okuması ve sindirmesi zor bir kitap.
Kitap
tasavvuf,
edep ,
kaza -kader ,
tevhid,
namaz ,
hac ve
kurban başlıklarından oluşmakta. Cemalnur Sargut Hocanın radyo konuşmalarından derlenen bir kitap ....konuşmalarında mesneviyi referansı olarak göstermekte çoğu zaman. Kitabı okurken tasavvuf dersleri almak istedim. Keşke böyle bir imkanım olsa Cemalnur Sargut kitabın arka kapağında şöyle der :
''Cenneti dünyada bulmanın yolu tasavvufi terbiyeden geçer. Gerçek cennet olan huzur ve mutluluk aynı terbiyenin sonucu olarak hürriyete kavuşmakla neticelenir. Bu bakış açısından tasavvuf insanın insanlığını bulma yoludur ve selam,,
Okumak isteyenlere İyi okumalar dilerim.
Bugüne kadar okumamış olmaktan utandım. Öyle bir sele kapıldım ki aldı uçurdu götürdü beni ,kitap bitti ben de bittim.
Öyle bir hız ki bir tek alıntı bile paylaşamadım, hiç durmak istemedim, hiç nefes almak istemedim .
Bu nasıl bir yoksulluk ?Bu nasıl bir zulüm insanın insana yaptığı nasıl acımasızlık, .
Oradan oraya savrulan insanlar ....yoksulluk.... açlık ...Düşüncelerim o kadar yoğun, hissettiklerim o kadar acı ki rastgele yazıyorum sanki .
Gazap Üzümleri'ni bitirdikten sonra ruhum o kadar yoruldu ki iki gün başka bir şey okuyamadım .Kitabın sayfalarını çizik çizik ettim her birini dönüp dönüp okumak istiyorum ama ruhum kaldırabilir mi bilmiyorum.. Birbirine bağlı bir aile Joad'lar... ama şartlar onları birbirinden tek tek nasıl ayırdı, eksiltti. eksilen, tükenen aileler tükenen hayatlar .
Tarımda sanayileşme ile birlikte işsizliğin artması , insanların sonsuz bir açlık duygusu... Yoksul insanların birbirlerini koruyup kollamaları birbirlerine kol kanat germeleri....
Bankaların toprakları el koyması ve başlayan bitmeyen çileler. Sömürülen emekler yok edilen hayatlar... Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap ,okumak isteyenlere İyi okumalar...
