Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun! Ben ise,insan sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.
Bütün hayatımı bir salkım üzüm gibi avucumda sıkmak istiyorum, suyunu, hayır şarabını damla damla, gölgemin kurumuş boğazına akıtmak istiyorum, kutsal su gibi.
Zaman yok, mekan yok, olayların belli bir düzlemde akışı yok. Rüya mı, gerçek mi, belli değil. Değişik, bambaşka bir kitap. Daha ilk cümleden itibaren "yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar." kitap sizi içine çekiyor.
Sadık Hidayet ve İran Edebiyatından ilk okuduğum ve herkese tavsiye edeceğim bir kitaptır. Bu kitaba, özel bir vakit ayırıp okumanız gerekiyor. Tatilde, boş vakitte okunacak bir kitap değildir.
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Hayatın zorlukları bitmek bilmiyordu. Bu kış da bir önceki kadar soğuktu, yiyecekler daha da azalmıştı. Domuzlar ve köpeklerin tayınları dışında bütün tayınlarda bir kez kısıntıya gidilmişti. Squealer'ın açıklamasına bakılırsa, tayınlarda çok katı bir eşitlik, Hayvancılığın ilkelerine aykırıydı; yiyecek sıkıntısı varmış gibi görünebilirdi, ama gerçek hiç de öyle değildi. Squealer gönüllere su serpmeyi çok iyi beceriyordu. Kuşkusuz, şimdilik, tayınları yeniden ayarlamak zorunda kalmışlardı (Squealer, hiçbir zaman "kısıntı" sözcüğünü kullanmıyor, "yeniden ayarlama" demeyi yeğliyordu), ama gene de Jones'un dönemiyle kıyaslandığında çok büyük bir ilerleme söz konusuydu. Rakamları en küçük ayrıntısına kadar tiz bir sesle hızlı hızlı okuyarak, Jones'un dönemine oranla daha çok yulaf, daha çok ot ve daha çok şalgam yediklerini, çalışma saatlerinin daha aza indirildiğini, içme sularının daha nitelikli olduğunu, daha uzun yaşadıklarını, ölen yavruların sayısında büyük bir azalma görüldüğünü, ahırlarda daha fazla saman bulunduğunu ve eskisi kadar pirelenmediklerini bir bir ortaya koyuyordu. Hayvanlar ne dese inanıyorlardı. Doğrusunu söylemek gerekirse Jones'un zamanında olup bitenler, belleklerinden neredeyse bütünüyle silinmişti. Şimdilerde yoksul ve çetin bir hayat yaşadıklarını, çoğu zaman aç kalıp soğuktan donduklarını, uyku uyumak dışında her dakikalarını çalışmakla geçirdiklerini biliyorlardı. Ama eski günlerin daha da beter olduğuna inanıyorlar ve bundan mutluluk duyuyorlardı.