çağla nalbantoğlu
@nallbantogluc
kahr (2021) - işaret kuşağı, yeraltı
fahr (2021) - lakin yayınları, lenfer
editör
Lisans
çanakkale
Çanakkale, 26 Ocak
100 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İki Hakikat
Peşinden gittiğimiz şeyin tersini gerçekleştiririz, kendimize vaat ettiğimiz güzel yalanların aksi istikamette ilerleriz. Vasat yazın türlerinin en az sıkıcılarından biyografilere duyduğumuz ilginin kaynağı da budur.
Sayfa 16
‘’ …… sön, kısacık mum, sön!
Ömür bir yürür gölge; zavallı bir kukla
ki sahnede salınıp çırpınarak saatini dolduruyor,
sonra bir daha adı duyulmuyor:
Bir aptalın anlattığı bir masal bu;
sırf gürültü, patırtı; bir anlama geldiği de yok. ‘’
İnsan Tabiatı
Sokrates der ki : “ Tanrılardan biri hazla elemi birleştirip karıştırmak istemiş, bunu başaramayınca, bari şunları kuyruklarından birbirine bağlayalım,demiştir.
Sayfa 40
Okur Takip Önerileri
Aşk Üstüne
“ Sen tut, tabiatın şaşmaz , hiçbir yerde değişmez kanunlarını hor gör sonra o senin yaptığın, bir taraflı, acayip münasebetsiz kanunlara uymaya çabala. “
Sayfa 25
İnsan ve Ötesi
“ Biz insanlar öteki yaratıkların ne üstünde ne altındayız. Bilge der ki, göklerin altındaki her şey kanunun ve aynı kaderin buyruğundadır. “
Sayfa 19
Nasıl Yazmalı
“ Ben gönlümce yazabilmek için evime çekiliyorum. Kimsenin bana el uzatamayacağı, söz edemeyeceği yabancı bir memlekette oturuyorum. Öyle bir yer ki tanıdığım hiç kimse okuduğu duanın Latincesini bilmez, hele Fransızcasını hiç anlamaz. Başka yerde yazsam daha iyi yazardım, ama yazdığım şey daha az benim olurdu. “
Sayfa 9
Kusursuz metin diye bir şey yoktur.Tıpkı kusursuz umutsuzluk diye bir şeyin olmadığı gibi.
Sayfa 9Kitabı okuyacak
Felsefenin pratiği, dümdüz bir yeniden okuma,hatta kanıtlama değil, yorumlama,sorgulama,meditasyondur; büyük eserlere,içerdikleri daha doğrusu sessizce ''işaret ederek'' gösterdikleri Hakikat'in içinde, demek istediklerini ya da demek istemiş olabileceklerini dedirtmeye çalışır.
Sayfa 35
Art arda gelen hükümetlerin birbirlerinden tek farkları, hoşgörüsüzlük dereceleriydi.
"... insanın her tecrübesinden 1 şeyler öğrendiği yönünden bakarsak, yaşlanmak o kadar da acı veren 1 şey olmaz. Yirmi yaşımdan itibaren bunu 1 yaşam felsefesi olarak kabul ettim.Bu yüzden,defalarca sert darbeler aldım,defalarca kandırıldım, defalarca yanlış anlaşıldım,bununla birlikte 1 sürü garip deneyim de yaşadım. Çeşit çeşit insan bana hikâyesini anlattı,sanki anlata anlata üzerinden geçtikleri 1 köprüydüm ben; sonra da çekip gittiler ve 1 daha da geri dönmediler. Bu arada ben ağzımı sımsıkı kapalı tuttum, tek 1 şey bile demedim. Böylece yirmili yaşlarımın sonlarına geldim."
İnsan olduğunu sanan bir yığın yaratıktan nefret etmedikçe, insanları sevmek mümkün değildir.
Kendimi evliliğe hazır hissettiğimde, doksanıma basmış olacağım ve iş işten geçmiş olacak. Kim gömecek beni? Ailenin en genciyim, işte insanlar bu yüzden çocuk doğuruyor.
Kusursuz metin diye bir şey yoktur. Tıpkı kusursuz umutsuzluk diye bir şey olmadığı gibi.
Sayfa 9Kitabı okuyacak
Çocukluk hayalinin görüntüsüyle bu adamın görünt birbirinin aynısı.Tek bir farkla, o felçli değil ve burada onu çevreleyen yaseminlerld dolu bir bahçe yok.
Biri bendeki yolculuğunda beni aşıyor.Onun evi oluyorum. Dışarıda, böğüren inekle kapkara bir arazide olduğu izlenimini veren biri gibi.Bu açıdan bakınca etrafımdaki çember daralmaya başlıyor.İçimdeki seyahatinden dolayı dışım onun tarafından kuşatılıyor.İşte bu benim yeni durumum.Ve ben bundan hoşlanıyorum.
Sayfa 12 - DedalusKitabı okudu
Bir zamanlar Tanrı'ya küfür en büyük günahtı; ama Tanrı öldü ve onunla birlikte bu günahkarlar da öldüler.Araştırılamayanın içeriğine yeryüzünün anlamından daha çok saygı duymak ve doğaya karşı işlenen günah, şimdi en güçlüsüdür günahların!
Sayfa 8Kitabı okudu
Ne kadar az şey gerekir mutluluğa! Bir gaydanın sesi. — Müziksiz yaşam bir hata olurdu. Almanların gözlerinde canlandırdıkları tanrı bile şarkı söylüyordur.
ÇİÇEKLİ ŞİİRLER YAZMAK İSTİYORUM BAYIM!
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum. Birazdan da
Kırk üç numara ayakkabılarınızla
Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
Bu iyi olmaz bayım!
Sayfa 48Kitabı okudu
Sanki çorba, somon ve yavru ördeklerin hiç önemi yokmuş, sanki hiç kimse bir puro ya da bir kadeh şarap içmezmiş gibi.
Bir lanet, bir ıstırap çığlığı yükselir o çözümleme kitaplarından. "Sefalet içinde ölür büyük şairler"
-büyük olasılıkla hiçbir kitap, zihne düşmüş olduğu gibi yekpare ve özürsüz doğmaz!
Konuştuğumda farklı şeyler yazıyorum, düşündüğümden farklı şeyler konuşuyorum, olması gerekenden daha farklı düşünüyorum ve hepsinin sonu koyu bir karanlığa doğru ilerliyor.
Yaşam bizim için meçhuldür. Bilebildiğimiz tek şey, bu dünyaya yemek ve olabildiğince uzun yaşamak için geldiğimiz.
Çatal yüreğimle türkülü yollara
Düştüm ki o kadar olur.
Seke seke ben geldim,
Sike sike gidiyorum.
Gayrimeşru 1 çocuğu "Tanrı'nın oğlu" yaptın ve diğer evlilik dışı doğan çocukları kabul etmiyorsun. Sonra gerçek aşktan doğmuş çocuklara baskı yapıyor ve kendi dinsel yasalarınla istenmeyen evliliklerden doğmuş çocukları koruyorsun. Sen zavallı küçük 1 adamsın!
