Kitabı uzuuun bir sürede okudum; bitirebilmek icin kendimi zorladim. Aslında fikirlerini de sevdiğim biridir İlber Ortaylı; fakat kitap boyunca insanların hobi edinmediğinden, vasat bir hayat sürdüklerinden bahsediyor. Sürekli kendini övüyor. Kendisini ve o zamandaki insanların kendilerini nasıl geliştirdiklerini anlatmış. Şu ülkelere gidin, şu operaya gidin, şu hocadan ders alın, şu kadar dil bilin vs. Acaba bunu ülkedeki gençlerin yüzde kaçı yapabilir. Kendisi ile aynı coğrafya da yaşayan insanlara yazıyor ama toplum gerçeklerini gözardı ediyor. Yada sadece bir kesime yazıyor. Adıyla ilgisi yok yani. İlber Ortaylı ile röportaj yapılıp kitap haline getirilmiş, o sebeple epey de subjektif bir kitap. O yüzden her söylediğine katılamıyorum.