CIV
Senin gibi güzel dost sanki yaşlanır mıymış?
İlk kez göz göze geldik, eşsiz güzeldin hani,
İşte bugün de öyle güzelsin. Üç karakış,
Derdi söze hapsedilebilir olan daha dertle tanışmış mıdır?
Sayfa 20Kitabı okudu
Hiçbir şeyin yetmediği insana kitap yeter mi?
Sayfa 14Kitabı okudu
Bilmem ki söyleyeyim, acaba bilsem söyleyebilir miyim, insanın bildikleri söyleyebildikleri midir?
Şaşkınlık da ne hâldir değil mi, ne hâl.
“sen de bir hayalin içinde varsın, aynı hayali bir daha görürsen kendini tanır mısın, bu bendim der misin, yoksa onu o unutuşta kendini kendinden bir kabuk gibi ayırıp da bırakır gider, en kötü hatırandan uzakta yeni bir yaratılış dedikleri yerde durur musun?”
Dünyanın korkusu da cennete benzemek mi yoksa?
Öyle miymiş?
Kaybolmayı kabul etmekten daha sarsıcı ve zor olanı geriye nasıl döneceğini bilememek. Asıl yıkım burada başlıyor. Hezeyan hâlinde kendi kendine sayıkladıklarının seni bir yere götürmeyeceğinin bilincine vardığın hezimet anında. Büyük bir yıkıma uğradın. Makul saydığın gerekçeler boşa düştü. Kendini bildiğinden bu yana didinerek kurmaya çalıştığın konforlu hayat meğerse bir kuruntudan, zayıf bir örümcek ağından ibaretmiş; yaşamak, karanlık bir denizin kıyısında yürür gibi kaybolmanın kıyısında yürümekmiş; insanın kendisiyle mesafesi, dünyanın geri kalanıyla arasındaki mesafeden daha büyükmüş. Yalnızlık, hayatın içindeki küçük bir parça değil, hayatın kendisiymiş.
Sayfa 12 - Doğan KitapKitabı okudu
Hmm öyle miymiş
"Martin'e rağmen, Martin'den kurtaracaktı onu. Tüm bunlar Ruth'a asil ve farkındalığı yüksek bir insanın düşüncesi gibi geldi; bunun altında ve ardında kıskançlık veya aşk olduğunu düşünmedi bile."
Sayfa 207 - İndigoKitabı okudu
Çöl sonra büyüyecekti." Vay haline içinde çöl barındıranın."
nice genç kıydı canına, asarak, vurarak değil, yaşayarak kıydı canına,
Sayfa 40 - İletişim YayınlarıKitabı okuyacak
