Fazla yoruma gerek yok aslında kitap isminden içeriğini belli ediyor ama ben yinede kendi çıkarımlarımı eklemek istiyorum. Gerek siyasi kişiliği gerekse islam hakkındaki keskin yorumlarıyla çok eleştirilse de rahmetli Yaşar bey sadece bizim Türk toplumunun değil bütün islam coğrafyasının ortak problemini ele alıyor. Kitap müslüman kitlelerin nasıl bir süreçle özgürlük pankartı taşıyan kölelere dönüştürüldüğünü,islamın nasıl içinin boşaltılıp siyasal bir kavram haline getirildiğini ve dindarlığın dincilikle karıştırılmaması gerektiğini radikal dinci sembollerin engellenmesi gerektiğini alıntı ve belgelerle ortaya koyuyor. Bugün islam adı verilen dinin temellerinden nasıl ve ne kadar uzaklaştırılmış olduğunu öğrenmek isteyen İslamiyetin yalnız kutsal kitaptan öğrenilmesi gerektiğini düşünenlerin herhangi bir şıh,şeyh veya dervişin yüceltilmesinin şirk olduğunu düşünenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Allah ile AldatmakYaşar Nuri Öztürk · Yeni Boyut Yayınları · 20091,011 okunma
"Adamlara sekiz saatini veriyordun ama yetmiyordu, fazlasını istiyorlardı. Altı saat sonra seni eve yolladıkları görülmemiştir mesela. Düşünecek zamanın kalmamalıydı."
Birkaç saatte bitirilebilecek çocuk kitabı. Çocuk kitabı olmasına rağmen kendinize göre şeyler bulabilirsiniz demeyeceğim çünkü uslu duranın,toplum ve devlet kurallarına uyanın er geç zengin olacağı veya mutlu mesut yaşacağını empoze etmeye çalışan bitirdikten sonra bende klasik Amerikan filmlerini canlandıran kitaptır tavsiye edilmez, çerezdir,zaman geçirmek içindir.
Kitap argo yazılmış diyen arkadaşlar haklılar bu konuda ben sadece şunu eklemek istiyorum : Anlatıcımız Alex'in aslında dili düzgün ama nedense bazı eylemleri her defasında kasti şekilde argoya çevirme eğiliminde,kitabı okurken bu çok sinirimi bozdu. Gerçekten gözlemlemek anlamında kullanılmış bir ' izlemek ' yerine bile 'dikizlemek' kullanıyor.
Kitabın olayına gelirsek Alex çetelerin ortalıkta kol gezip serserilik yaptığı bir dönemde bir çetenin başı konumunda. Bu çetelerin serseriliği o kadar ilerlemiş ki hava karardıktan sonra kokularından dolayı çete elemanı dışında sokaklarda kimsecikler kalmıyor. Bu yönüyle kitap distopya özelliği gösteriyor.
Neyse efendime söyleyeyim. Alex bu sapkınlıklarından ötürü ( spoiler vermek istemiyorum ) bazı işlemlerden geçirlip dışardan baskıyla zorla uysallaştırılıyor. Serserilik yapma düşüncesi ona gerçek anlamda fiziksel bir işkence vermeye başlıyor. Ve aslında doğal bir varlık olan portakalımız etik olmayan bir yolla otomatikleştiriliyor.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,9bin okunma