Ozan Çetin (@ozancetin) Kitap Yorumları ve İncelemeleri - 1000Kitap

Kitaptan haberdar olmam, onun bir uyarlaması olan "A Young Doctor's Notebook & Other Stories" adlı dizi sayesinde oldu. (imdb.com/title/tt2164430) Dizide gördüğüm 20. yüzyıl başlarındaki Rusya atmosferinden etkilendiğim için kitabı da okumaya karar verdim. Kitapta 1917 yılında tıp fakültesinden mezun olup Moskova'nın çok uzağında bulunan bir taşra hastanesinde göreve başlayan genç bir doktorun alışık olmadığı bu çevrede yaşadığı trajikomik olaylar anlatılır. Genç sosyal yaşamın hemen hemen hiç olmadığı, batıl inançların hüküm sürdüğü bu küçük köyde var olma çabası içindedir. Bu ortama dayanabilmek için madde bağımlılığına yönelir. Mesleğinin henüz başında olan bu doktordan tecrübeli bir doktor gibi çalışması beklenmektedir. Sürekli kendisinden önce burada görev yapmış, halk için ideal doktor özelliklerine sahip olan Leopold Leopoldovich adlı doktor ile kıyaslanmak durumunda kalır. Fakat genç doktor, kendinden önceki ideal doktor gibi mesleki tecrübeye ve "sağlam bir karaktere" sahip değildir. Genç doktor, öğrencilik yıllarında hayalini kurduğu çalışma ortamından çok uzak olan bu hastanededir ve hastanenin bulunduğu küçük toplumun beklentilerinden uzak bir doktordur. Bu çatışmanın doğurduğu trajikomik olaylar söz konusu eseri oluşturur.

Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,9bin okunma

Reklam

Ozan Çetin

@ozancetin·

01 Haziran 2020 14:20

232 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

5 günde okudu

İnsan Alışan Bir Hayvandır

İnsanı en çok etkileyen eserler kendi hayatından izler bulduğu eserlerdir. Ben hakkında bilgim olmadan alıp okumaya başladığım bu romanda dolayısıyla kendi hayatımdan izler bulabileceğimi bilemezdim. Okuyup bitirdiğimden sonra ise artık benim için başucu sayılabilecek bir konuma ulaşmıştı. Eserin konusu ilk görev yeri olan Bastine Kalesi’ne ulaşan ve daha burayı görür görmez bir an önce buradan tayin olup gitmenin hesabını yapan ve kendisini bekleyen kaderden habersiz olan genç teğmen Drogo’nun yaşadıklarıdır. Eserin beni etkileyen kısmı da Drogo ile benzer bir kadere sahip olmamdı. Ben de öğretmen olarak memleketim Konya’dan kalkıp yaklaşık 1200 km. uzaklıktaki Giresun’un bir beldesinde göreve başladığımda aklımdan en kısa süre içinde buradaki zorunlu hizmetimi tamamlayıp memleketime, ailemin yanına dönme düşüncesi vardı. Fakat romanın kahramanı olan Drogo ile benzer bir kaderimiz vardı. Tayin olma işi o kadar kısa sürede olmayacaktı. Eseri ilk okuduğumda görevimin üçüncü yılındaydım. Şimdi bu incelemeyi yazdığımda ise yedinci yılı bitirmek üzereyim. Tabiki Drogo için de benim için de bu süreç hep bulunulan yerden sıkılarak oraya yabancı hissederek geçmez. “İnsan alışan bir hayvandır.” Dolayısıyla biz de alışmıştık yerimize ve buradaki insanlara. Artık uzun yılların getirdiği alışkanlık sonucu başka bir yere gitme fikri bize korkutucu gelir. Sanki bulunduğumuz yerden önce bir hayatımız olmadı ve sonrası da olmayacaktır. Kendisini bir sebeple ait olamadığı bir yerde bulan buradan kurtulmak isteyen her kese kendilerinden bir şeyler bulacaklarını düşündüğüm bu romanı öneririm.

Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

01 Haziran 2020 13:48

74 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Başkalaşım

Franz Kafka'nın 1915'te yayımlanan Dönüşüm adlı eseri, edebiyatta alegorinin en başarılı şekilde uygulandığı örneklerden birisidir. Kitap ailesine, iş hayatına ve topluma karşı bir uyanış gerçekleştirerek zihinsel bir "başkalaşım" yaşayan Gregor Samsa'nın kendisini içinde bulduğu durumun bir temsilidir. Samsa, sevgiden yoksun ve çıkar ilişkisiyle bir arada olan ailesine, sopasını daima sırtında hissettiği otoriter babasına, en ufak bir şevk duymadan tamamen mekanik bir şekilde sürdürdüğü iş hayatına karşı bir uyanış gerçekleştirir. Bu uyanışın getirdiği başkalaşım neticesinde artık bu aile ve iş hayatının bir yabancısı olacaktır. Bu koşullar altında artık kendisine seçim şansı sunulmadan verilen rolleri yerine getiremeyecektir. Samsa, ailesine ve iş hayatına duyduğu yabancılaşmanın ve rollerini reddetmenin neticesinde artık bir "böcek" gibi görülüp dışlanacaktır. Çünkü o üzerine düşen rolleri yerine getirdiği sürece benimsenir. Aksi durumda onu bekleyen şey dışlanmaktır. Kafka'nın özellikle otoriter olan babasıyla ilişkisi de bilindiğinde bu eserinde kendi hayatından izler taşıdığı sonucuna ulaşılabilir.

DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Ozan Çetin

@ozancetin·

29 Mayıs 2020 13:40

156 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

3 günde okudu

Marcus Aurelius, MS II. yüzyılda yaşamış Stoacı bir Roma İmparatoru’dur. Germen kabilelerine karşı çıktığı sefer sırasında bu kitabı yazmıştır. Kitapta Stoa felsefesini ve hayat tecrübelerini ele almıştır. Eser kendi içinde on iki kitaba ayrılmıştır. Yazar bize insanın doğayla uyumlu olması gerektiğini söyler. İnsanın kendi kendisine yardım etmesi gerektiğini başkalarından medet ummaktan kaçınılması gerektiğini söyler. Öğütlerinde en çok üstünde durduğu konular ise insanın doğayla uyumlu bir hayat sürmesi, ölümün korkulacak bir şey olmaması, insanın kendi kendine yetmesi, akla önem verilmesi, yaşanılan olumsuz olaylar karşısında onların etkisini artıracak yorumlardan kaçınılması ve hoşgörülü olmaktır. Öğütler bugün dahi insan yaşamında geçerliliğini korur niteliktedir. Marcus Aurelius’ un yaşam konusundaki bilgeliğinden yararlanmak isteyenlere bu kitabı tavsiye ediyorum.

Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,4bin okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

26 Mayıs 2020 04:30

120 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

11 saatte okudu

Wolfgang Borchert II. Dünya Savaşı sırasında askere alınıp Rusya Cephesi’ne gönderilir, burada ağır yaralanır. Nasyonal Sosyalizm’e karşı olan tutumu sebebiyle sekiz ay cezaevinde tutulur. Sonra tekrar cepheye gönderilir ve ardından tekrar cezaevine gönderilir. Bu sefer dokuz ay hapiste kalır. Cezaevinden çıkınca bir süre tiyatroyla uğraşır. Yirmi altın yaşında hastalıkları sebebiyle hayatını kaybeder. Az sayıdaki eseri ancak onun ölümünden kısa bir süre sonra yayımlanır.

Kapıların Dışında adlı tiyatro eseri Alman tiyatrosunda önemli bir yer edinir.

Kapıların Dışında adlı oyunu yazarın hayatından izler taşır. Eserin kahramanı Beckmann, Almanya için Rusya’da savaşır. Cepheden bedensel ve ruhsal açıdan yaralanmış olarak döner. Döndüğünde karşılaştığı ülke, eski ülkesi değildir. Ülke için savaşan bu adama kahraman muamelesi yapılmadığı gibi artık bir yer bile yoktur. Gittiği kapılar ona kapalıdır. Kendi evinde bile ona yer yoktur. O artık bütün kapıların dışındadır. Eser antimilitarist bir özellik taşır. Savaşın insanlar üzerindeki yıkımı başarılı bir şekilde verilir.

Oğuz Aktürk sayesinde haberdar olduğum bu eser benim için artık önemli bir yere sahip.

Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma

Reklam

Ozan Çetin

@ozancetin·

23 Mayıs 2020 01:54

83 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

3 günde okudu

Mutlu Bir Yaşam İçin Kullanma Kılavuzu

Epiktetos MS 50 - 150 yıllarında yaşamış Stoacı bir filozoftur. Felsefi görüşlerinin temelinde mutlu bir hayat sürmemiz için nasıl yaşamamız gerektiği sorusu vardır. Bu soruya verdiği cevaplar yüzyıllar boyunca geçerliliğini korumuştur.

İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar adlı kitapta

Epiktetos’un mutlu bir yaşam konusundaki önerilerinin özeti verilmiştir. Filozof, önerileriyle bize adeta yaşam koçluğu yapar.

Epiktetos’un mutlu bir yaşam konusunda verdiği önerilerin merkezinde şu görüşü yatar: “Mutluluk ve özgürlük, bir tek ilkenin açık seçik anlaşılması ile başlar: bazı şeyleri kontrol edebiliriz, bazı şeyleri kontrol edemeyiz.” Bu düşüncesinden yola çıkarak kontrolümüz dışında kalan şeyler için endişelenmeyi bir kenara bırakırsak huzurlu bir yaşam konusunda önemli bir yol atmış oluruz. Filozofun bize verdiği bir diğer önemli öğüt ise şudur: “Bizi gerçekten korkutan ve umutsuzluğa düşüren şey, dışımızdaki olayların kendileri değil, fakat bizim onlar hakkındaki düşüncelerimizdir.” Bu düşünce bize göstermektedir ki bize doğrudan fiziksel acı veren olaylar dışında acı veren, öfkelendiren, korkutan, endişelendiren olaylar yoktur aslında. Bizim olayları yorumlama biçimimizdir bizde nahoş duygulara yol açan. Kitap,

Epiktetos’u tam anlamıyla kavramak için yeterli olmasa da onun düşünce evrenine giriş özelliği gösterdiği için okunmaya değer. Bize mutlu bir yaşam için küçük bir kullanma kılavuzu işlevi görür.

İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını AçarEpiktetos · Beta Yayınları · 20192,243 okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

21 Mayıs 2020 02:05

160 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

Sisifos Söyleni, Albert Camus'nün "saçma" felsefesi ve intiharı ele aldığı felsefi bir denemedir. Bu denemede yaşamın anlamsız olduğu, bir Tanrı'nın, dolayısıyla hayat sona erince gidilecek başka bir alemin olmadığı düşüncesindeki "uyumsuz" insan için gerçekten hayatın yaşanmaya değip değmeyeceği sorgulanır. Yine "uyumsuz" insan için intiharın bir kurtuluş olup olmayacağı meselesi ele alınır. Camus, Yabancı romanıyla somutlaştırmaya çalıştığı felsefesini Sisifos Söyleninde açıklamaya girişir. Camus, eserde yaşama karşı duyulan " dünyayı açıkça bilme isteği"ne cevap verilmemesinden yakınır. Uyumsuz duygusunun bilincine varmasına rağmen kurtuluşu Tanrı ve dinde gören Kierkegaard ve Chestov gibi düşünürleri eleştirir. Olnarın Tanrı'ya yönelmelerini "sıçrama" olarak adlandırır. Albert Camus, Saçma insan tiplerini dört başlık altında inceler: Don Juan, Aktör/Oyuncu, Fatih ve Yaratıcı sanatçı. İnsanın yazgısından yani "saçma"dan kaçması yerine kaderine boyun eğmesi gerektiğini söyler. Tahsin Yücel'in çevirisi eserin anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Çeviride tercih ettiği "ayrıksız", "uslamlama", "izlek", "ulam", "tanıtlamak" gibi günlük hayatta kullanılmayan kelimeler metnin okunmasını adeta eziyet haline getirmiştir.

Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,5bin okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

19 Mayıs 2020 02:35

111 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

“Saçma”

Albert Camus, henüz bir yaşındayken babasını kaybetmiştir. Ailesi ekonomik yönden sıkıntılar yaşamaktadır. İçinde bulunduğu toplum, II. Dünya Savaşı döneminin yıkıcı etkileriyle birlikte siyasi, ekonomik ve askeri problemleriyle de bireyleri etkilemektedir. Kısacası Camus, kendisinin seçmediği bir kadere mahkum edilmişti. Bütün bu olumsuzluklar onda "saçma" adını verdiği felsefi görüşü doğurmuştur. "Saçma" felsefesine göre, Tanrı'nın olmadığı bu dünyada anlam aramak boşunadır. İnsanı bekleyen kaçınılmaz bir ölüm gerçeği vardır ve insan monoton bir hayatın içine hapsedilmiştir. Camus, işte söz konusu olan "Yabancı" romanını, hayatın "saçma"lığının bilincinde olan bir insanın yaşamının nasıl olacağını gösterme amacıyla yazmıştır. Romanın baş kahramanı Meursault hayatın "saçma"lığı görüşünü benimseyerek topluma ve onun değerlerine hatta kendine bile yabancılaşmıştır. Artık onun için aşırı mutluluk veya mutsuzluk kaynağı olabilecek olaylar yoktur. Roman bize kahramanın ağzından ve onun dünyayı duyumsama biçimiyle verilir. Meursault, her ne kadar topluma karşı ilgisiz olsa da toplum böylesine "duygusuz" gördüğü bir insana karşı ilgisiz değildir. İşlediği bir suç için yargılanan Meursault, toplum tarafından değerlere karşı benimsediği ilgisizlik yüzünden cezalandırılır. Albert Camus, Yabancı romanıyla "saçma" insanın yaşantısını, duygusuzluğunu, aldırmazlığını, eylemsizliğini ve kadere mahkum oluşunu somut bir hale getirmiştir.

YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,2bin okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

16 Mayıs 2020 06:23

394 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

6 günde okudu

Birinci tekil şahıs ağzından anlatılan bu kitap, Attila İlhan’ın “Üçüncü Şahsın Şiiri”nde olduğu gibi aşkta üçüncü kişi olanların romanıdır, sevgide gurur engeline takılanların romanıdır ve tabii ki yoksulluk, hastalık ve aşağılanma ile ezilenlerin romanıdır. Eserde

Fyodor Dostoyevski’nin romancılık kariyerinin başlangıcından izler görülür.

Fyodor Dostoyevski, bu romanında da insan ruhunun inceliklerini ustalıkla aktarmış. Kitabı genel olarak değerlendirdiğimde

Suç ve Ceza,

Karamazov Kardeşler gibi romanlarına kıyasla beni daha az etkiledi.

Attila İlhan

EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,6bin okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

09 Mayıs 2020 05:49

608 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

6 günde okudu

“Parti her şeydir, ona üye olmayanlar bir hiçtir.”

Dikkat! Spoiler içerir! Edebiyatta ve sinemada Hitler dönemini ele alan eserlerde genellikle onun Yahudilere ve düşmanı olan ülkelere yaptığı zulüm anlatılır. Hitler’in zulmüne maruz kalan insanlardan bir bölümü de kendi halkıdır. “Suçları (!)” ise Nazi partisine üye olmamalarıdır. İşte bu romanın konusunu da Nazi partisine üye olmayan

devamını oku

Herkes Tek Başına ÖlürHans Fallada · Everest Yayınları · 2014416 okunma

Reklam

Ozan Çetin

@ozancetin·

03 Mayıs 2020 01:20

419 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

7 günde okudu

Gerçek Kesit

Truman Capote, 15 Kasım 1959 tarihinde Kansas Eyaletine bağlı Halcomb kasabasında, Clutter Ailesi'nin dört ferdinin canice öldürülmesi olayının haberini gazetede görüp olayı yerinde incelemeye karar verir ve yazar Harper Lee ile birlikte harekete geçer. Bunun sonucunda "kurguya dayanmayan bir roman" olan "Soğukkanlılıkla" yazılır. Olayın ana mekanı Halacomb adında bir kasabadır. İnsanlar bu kasabada çiftçilik ve hayvancılıkla geçinirler. Alışkanlıklara dayanan sıradan ve sakin bir hayatları varken 15 Kasım 1959 günü o sıradan ve sakin hayatlarını altüst edecek cinayet olayı yaşanır, kasabanın en sevilen ailelerinden birsinin dört ferdi cinayete kurban giderler. Katiller arkalarında iz bırakmazlar. Artık kasabada komşu komşusundan şüphelenir hale gelir... Kitap sadece bir polisiye roman değildir. Aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bir romandır. Karakterlerin ve toplumun tahliline de yer verilir. Yazar kitap boyunca karakterlere adeta mikrofon uzatır ve onlarla olayla ilgili röportaj yapar ki bunlar yazarın gerçek röportajlarına dayanır. Kitap sürükleyici bir dille yazılmıştır fakat zaman zaman yazar bizle elde ettiği bütün bütün bilgileri paylaşmak ister gibi davranır ve bu da fazla ayrıntıya yer vermesine neden olur. Romanda anlatılanların gerçekte yaşanmış olmasını bilmemiz kitabın etkileyiciliğini artırmaktadır.

SoğukkanlılıklaTruman Capote · Sel Yayıncılık · 2004740 okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

26 Nisan 2020 06:04

248 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

3 günde okudu

Yazarın daha önce yayımlanan “Bugün Bize Kim Geldi” adlı öykü kitabının devamı sayılabilecek nitelikte bir kitap olmuş. 13 Öyküden oluşan bu kitap otobiyografik bir özellik gösteriyor. Öyküler bizi çoğu zaman güldürürken kimi zaman da duygulandırıyor. Karakterler günlük hayatta rastladığımız kişiler ve bir çok evcil hayvan... Yazar adeta sohbetine doyamadığımız bir abimiz gibi anlattıkça anlatıyor başından geçenleri. İlk kez Kün adlı romanıyla tanıdığım ve bütün kitaplarını okumaya karar verdiğim

Sezgin Kaymaz beni bu sefer de pişman etmedi.

BenyusufSezgin Kaymaz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019646 okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

26 Nisan 2020 01:09

104 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

4 saatte okudu

“Amor Fati”

Kitap Nietzsche’nin yazdığı bir metinden değil, Taner Şanlıoğlu’nun yazdığı bir inceleme yazısından oluşuyor. Yazar ön sözde kendisinin de söylediği gibi bu incelemesini daha çok Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı eserini merkeze alarak hazırlamış ve bu eserden birçok alıntıya yer vermiş. Kitap, “Böyle Buyurdu Zerdüşt” kitabından önce okunursa onu anlamayı kolaylaştırabilir. Bunun dışında Nietzsche’yi anlamak için yeterli bir kitap değil.

Kaderini Sev, Çünkü Aslında Hayatın Bu - NietzscheTaner Şanlıoğlu · Destek Yayınları · 20202,778 okunma

Ozan Çetin

@ozancetin·

25 Kasım 2019 22:05

736 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

11 günde okudu

Ateş ve Kan

* Roman, üstat bir tarihçinin kitabından alınmış “Westeros’un Targaryen Kralları’nın Tarihçesi” biçiminde kurgulanmış. * Game of Thrones’ta gördüğümüz Stark, Targaryen, Baratheon, Lannister vb. hanelerin atalarının hikayeleri anlatılıyor. Olayların merkezinde Targaryen hanesi var. * Kitap Doug Wheatley’in illüstrasyonlarıyla süslenmiş. * Kitapta çok fazla şahıs ve mekan ismi var. Bu yüzden fazla dikkat gerektiriyor. Bunun dışında akıcı bir kitap. * Game of Thrones hayranlarının sevebileceği bir kitap.

Ateş ve KanGeorge R. R. Martin · Epsilon Yayınevi · 2019925 okunma

Geri 14

74 öğeden 61 ile 74 arasındakiler gösteriliyor.