Uzlaşımsal gerçeklikte hepimiz ete kemiğe bürünmüş küçük vahşi annelere ulaşabiliriz.Bunlar öyle kadınlardır ki, görür görmez içinizdeki bir şey hop eder, içinizden “anneciğim” demek gelir. Ona bakarken şöyle düşünürsünüz: “Ben onun çocuğuyum, onun yavrusuyum, o benim annem, o benim büyükannem.” Paradoksal olarak, bunlar aynı zamanda hem güçlü eril, hem de güçlü dişil özellikler taşırlar. Masallara özgü, kurtarıcı, yardımsever anneler gibidirler, akıl hocası gibidirler, hiçbir zaman sahip olmadığınızı ya da yeterince uzun süre sahip olmadığınız anne gibidirler.