Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

inminuet

136 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Okuldan atılmış olan on yedi yaşındaki ( Bay) Weigand, annesinin kendisine meslek bulma telaşıyla kendi hayat beklentileri arasında bocalamaktadır. Sıkıcı ve rahatsız iş görüşmeleri kendi iç dünyasıyla oldukça çelişmektedir çünkü kendi isteği bir fabrika işçisi olmaktan çok yazarlık yolunda ilerlemektir. Sonuçta bir depo görevlisi olarak başladığı kariyerinde tesadüfler onu adım adım hayallerine götürecektir. Bir gelişim romanı olarak da değerlendirebileceğimiz Bir Kadın Bir Ev Bir Roman, anlatıcının gözlem yeteneğiyle ilerliyor. Kendi hayatı ve etrafında şekillenen olayları sakin bir atmosferde usul usul anlatıyor. Açıkçası bu durağanlık kitabı okurken beni çok yavaşlattı. Beklentiyle başlayıp şimdi bir şeyler olacak diye diye devam ettim kitaba. Sevdiğim tek şey konunun bir şekilde edebiyatla bağlantılı olması ve satırlarda kısa da olsa Ezra Pound, Mann, Kafka, Fallada gibi isimlerle karşılaşmaktı. Genç bireyin varoluşa dair düşünceleri, hayalleri, aşkı ve meslekî ilerlemesi ile ilgili kısacık bir roman…
Bir Kadın Bir Ev Bir Roman
Bir Kadın Bir Ev Bir RomanWilhelm Genazino · Jaguar Yayınları · 2022191 okunma
Reklam
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ne okuyorum ben diye başlayıp, garip bir deliliğin ve absürdlüğün içine çekilip kendimi kaptırdığım ve en sonunda ne okudum ben dediğim bir kitap oldu Yedi Deli Adam. Üç bölüm var kitapta, giriş-gelişme-sonuç gibi. Antikahramanımız karşılıyor bizi ilk bölümde. Remo Erdosain, zimmetine para geçirdiği bir ihbar sonucu fark edilen bir suçludur. Şirket parayı iade etmesi şartıyla ondan şikayetçi olmayacağını belirtir. Bu bölüm parayı bulma çabası içinde olan Erdosain’i anlatıyor. Borç istediği kişilerin yüzüstü bıraktığı ve eşinin terk ettiği Remo’nun anlık psikolojik değişimlerinin hakim olduğu, okumaktan inanılmaz keyif aldığım kısımdı. İkinci bölüm borcun kapatılması ve terk edilmeyle yüzleşmesinin devamında intikam duygularının yeşerdiği ve rastlantıların onu diğer bir baskın karakter olan Astrolog’la tanışmasını anlatıyor. Astrolog, üçüncü bölümde tüm varlığı ve düşünceleriyle ortaya çıkıyor. Gerçek dünya ve hayal alemi arasında gidip gelen, dünyanın kökten değişimine neden olacak devrimin tartışıldığı ve romanın en vurucu eleştiri sahnelerini su yüzüne çıkaran kısım bu. Kuracağı yeni dünya düzeninin anlatıldığı toplantılar ve konuşmalar; kilise, kapitalizm, bilimsizlik, askeri güç, diktatörlük, sosyalizm ve şehir hayatının karanlık yüzleri üzerinedir. Yapacağı devrimde yanında yer alan her bir karakter de en az kendisi kadar delidir. Bu saçma deli ortamda konuşulanlar da distopik bir dünyaya açılmaktadır. Edebi olarak başarılı olduğu kadar, sistemsel eleştiri ve birey psikolojisinin kuvvetli işlendiği unutulmaz bir kurguydu benim için.
Yedi Deli Adam
Yedi Deli AdamRoberto Arlt · Kolektif Kitap · 2019148 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Kırklı yaşlarında, bekâr, yalnız bir kadın anlatıcı, şehrinin, evinin, bulunduğu- geçtiği yerlerin, zamanların, düşüncelerinin her birinde bir mola verip anlatıyor. Anlattıkları kendisiyle olduğu kadar o anda yanında olan kim varsa onunla da ilgili. Bazen bir anlık göz göze gelmelerle aklına düşen gözlemlerini anlatıyor, bazen de üzerine uzun uzun düşündüğü olayların kendisinde bıraktıklarını. Bir iç döküş, yakın bir arkadaşla dertleşme gibi. Çoğunlukla umutsuz, karanlık yönlerini gösteriyor. Münzeviliği hayatının ortasına yerleştirmiş ama ondan kaçıp kurtulmak da istiyor. Yalnızlığı kendisi seçmiş gibi görünse de, ilişkilere dahil olamamanın burukluğunu hissediyor her defasında. Pulitzer Ödüllü bir yazar Jhumpa Lahiri. Sade, hayatın içinden bir anlatımı var. Yalnızlığın kısa bir romanını yazmış. Çeviri de tertemiz akıyor. Kendime yakın bulduğum kitaplardan oldu Olduğum Yer, sevdiklerimden… Keyifli okumalar
Olduğum Yer
Olduğum YerJhumpa Lahiri · Domingo Yayınları · 2022532 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
72 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Abelard, 12. yüzyılın en önemli filozof ve şairlerinden; Heloise, çağının çok ötesinde düşünceleriyle bilime ve eğitime meraklı, dogmatik zihinle mücadele eden, entelektüel bir kadın. Tanışmaları, felsefe ve din üzerine eğitimler veren Abelard’ın Heloise’e ders vermesiyle başlıyor. Bu iki keskin zekânın birbirine aşık olması da çok uzun sürmüyor. Derin ve tutkulu ilişkileri Heloise’in dayısı tarafından fark edilince âşıkların yolları ayrılıyor. Gizlice gerçekleştirilen bir evlilik ve sonrasında yaşanan trajik olaylar, kavuşamayan aşıkların yüzyıllar sonra bile dilden dile aktarılan destanlarıyla anılıyor. Ne yaşanmış olursa olsun aşkını yaşatmaya ve yaşadığı dönemin karanlığına karşı cesurca ayakta durmaya çalışan Heloise ve sinmiş, vazgeçmiş, Heloise’in aşkını görmezden gelerek ondan bencilce uzaklaşan Abelard’ın trajik aşkından bana kalan, zamana yenilen merhametsiz izler olacak. Heloise’i ne kadar çok sevdiysem, Abelard’dan o kadar çok nefret ettim. Cesareti olmayan da sevmesin bir zahmet :) Ayrı oldukları dönemde yazdıkları 7 mektuba Ronald Duncan’ın oyunlaştırmak için yazdığı 5 mektup daha ekleniyor. Birbirlerine kavuşmaları ise yıllar sonra, Fransa’da aynı mezarda buluşmalarıyla gerçekleşiyor. Kısacık ama yoğun bir metindi. Kısa bir molada okunabilecek, unutulmaz bir kitap.
Abelard ve Heloise
Abelard ve HeloiseRonald Duncan · Helikopter Yayınları · 20182,409 okunma
234 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Georg Polger, işsiz ve parasız kaldığı bir anda aldığı iş teklifiyle tahmin edemeyeceği bir maceraya atılır. Teklif edilen iş, gizli belgelere ait, kimsenin bilmemesi gereken bir tercüme işidir. Hayatının kötü gidişatından sonra tam da aradığı iş olur tercümanlık. Her şeyden önemlisi, yıllardır aradığı huzuru aşık olarak bulur. Ya da bulduğunu zanneder. Kitapla ilgili verebileceğim bilgiler bu kadar, fazlası kitaba dair merakı kaçırabilir. Zira kitapla ilgili tek söyleyebileceğim, acaba sonunda ne olacak sorusuna cevap arayacağınızdır. Bernard Schlink bu romanıyla Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü kazanmış. Bu ödül, bana kitap alanında verilen ödülleri sorgulattı. Çünkü kurgu, basit bir Hollywood filmine yakışacak tarzda, çok da düşünülmeden yazılmış hissi veren, Alman edebiyatı keyfinden mahrum bırakan bir anlatım silsilesiydi. Daha fazlasını da Okuyucu ve Olga’nın hatırına söyleyemem. Yine de Bernard Schlink, okunması gereken çağdaş Alman yazarlardandır, bu da nazarlığı olsun. Not: Kitaptan bana kalan en güzel şey, Gordiyon Düğümünün hikayesini öğrenmem oldu; "Bu hikâyenin can alıcı noktası, Büyük İskender'in Gordiyon Kalesi'nde saklanan ve o zamana dek çözmeye kimsenin muvaffak olamadığı muazzam bir düğüm karşısında fazla uğraşmadan kılıcını çekerek düğümü parçalamasıdır.”
Gordiyon Fiyongu
Gordiyon FiyonguBernhard Schlink · İletişim Yayınları · 202222 okunma
Reklam
465 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Homeros’un İlyada ve Odysseiasından sonra yazılmış, onlarla bağlantılı ve devamı niteliğinde bir destan Aeneis. 12 kitap halinde yazılmış dizelerde Aeneas, İlyada’nın bittiği yerden bayrağı devralıyor. Troia’nın yıkımına neden olan savaştan kurtulan Aeneas, toprakları için Achalarla savaşmayı düşünürken annesi Venus ve Kaderlerin onu yönlendirmesiyle babası, oğlu, Troialı yoldaşları ve Penat tanrılarını alır ve Hisperia’ya yani Batı İtalya’ya ulaşıp büyük Roma İmparatorluğu’nun tohumunu atmak için çileli bir yola çıkar. Homeros destanlarından farklı olarak tanrılar ve mitolojik kahramanlar Roma mitolojisine göre isimlendirilmiş. Kitabın arkasındaki sözlük burada çok yardımcı oluyor. Yazım tekniği ve olayların benzerliği, Homeros destanlarına göre daha fazla keyif alarak okumamı sağladı. Beni en çok etkileyen, Kartacalı kraliçe Dido’nun Aeneas’a karşılıksız bir aşkla bağlanması ve savaş betimlemelerinde anne babaların evlatları arkasından yaktığı ağıtlardı. Odysseus gibi Aeneas da yerine, kendine ulaşabilmek için büyük bir mücadele veriyor. Zamanın ahlak anlayışı, inanışları, felsefesi, yaşantısı bu yolculuğun içinde yer alıyor. Yüzyılların, binyılların insanoğlunu birazcık olsun değiştirememesinin epik satırlarla bizlerle buluşması bana bir mucize gibi geliyor. Aeneis edebiyat okumalarınızın temellerini sağlamlaştırmak için mutlaka okumanız gereken eserlerden. Naçizane tavsiyemdir.
Aeneis
AeneisVergilius · Jaguar Kitap · 2019434 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Bize anlatılan tarih ne kadar gerçek? Mesela Rusya’nın yükselme dönemi hangi olaydan sonra başladı? Mayalar’ın sonunu hazırlayan olay neydi? Kediler Mısır’da nasıl kutsal varlıklar olarak kabul edildi? İkinci Dünya Savaşını başlatan olay neydi?…. Belki resmî olarak bize sunulan şekilde gerçekleşti hepsi, belki de Ülkü Tamer’in hayalgücünden bize yansıdığı gibi. Hikayelerinin tamamen kendi uydurması olduğunu söylese de, yine de merak edip ufak çaplı bir araştırmaya girmedim değil :) Gerçek olmasalar da farklı bakış açılarından anlatılan hikayeler mizahi tarzıyla eğlendirdi beni. Kısa bir mola vermek için tercih edilebilir.
Tarihte Yaşanmamış Olaylar
Tarihte Yaşanmamış OlaylarÜlkü Tamer · Can Yayınları · 2018229 okunma
·
Puan vermedi
İthaka'dan 20 yıl boyunca uzakta kalan Odysseus'un modern zamanlardaki dişi versiyonu olan İrena’nın yine aynı şekilde 20 yıl sonra kendi İthakası olan Prag’a geri dönüşünün hikayesi Bilmemek. Kocasıyla birlikte yerleştiği Paris, kocasının ölümünün ardından tek başına kızlarını büyütüp yaşama tutunmaya çalıştığı gerçek vatanı olmuşken; ani bir Prag yolculuğuyla ülkesindeki değişime ne kadar kadar yabancılaştığını hisseder. Doğup büyüdüğü sokaklar, binalar, arkadaşları, hiçbiri tanıdık değildir artık. Bu yabancılaşmanın üstesinden yine bir göçmen olan Josef ile gelmek istemektedir. Geçmişinden gelen her türlü yabancılaşmanın gölgesinde, Josefle olan yabancılaşması da yurtsuzluğunu ona daha da hissettirecektir.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,596 okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Dostoyevski’nin 23 yaşındayken yayımlanan ilk romanı olan İnsancıklar, dönemin eleştirmenleri tarafından edebî dehanın bir örneği olarak nitelendirilmiş. Konu ve karakterlerin yaşam tarzından dolayı Gogol etkisi hissedilse de üslup açısından Gogol’ün eserlerinden farklı olduğu kabul edilmiş. İnsancıklar, orta yaşlı bir devlet memuru olan Makar Devuşkin ile yetim bir genç kız olan Varvara Dobroselova’nın birbirlerine yazdığı mektuplardan oluşuyor. Makar ve Varvara, karşılıklı apartmanlarda oturmakta ve günlük yaşantılarındaki sıkıntılarını, heyecanlarını, birbirlerine olan aşklarını yazdıkları mektuplarla paylaşmaktadır. Devlet dairesinde çalışıp gençlere ve moderniteye uyum sağlamakta zorlanan Devuşkin, bir yandan sağlık sorunları olan kimsesiz genç kız Varvara’ya yardımcı olmak ister. Diğer yandan kendi temel ihtiyaçlarını sağlayabilmesindeki kısıtlılığıyla ve yaşadığı bu depresif hayatla tam bir trajedinin içinde yer almaktadır. İnsancıklar’daki mizahi ve coşkulu anlatım, Dostoyevski’nin üslubu hakkında oldukça iyi fikir veriyor. Küçük insanların yoksul, hastalıklı, acıklı hikayelerine iyi bir başlangıç yapmış bence.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,3bin okunma
92 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Kambur, kendisini anlatıyor. Deli bir zihinden havalananlar, aklınıza gelebilecek her yere konabiliyor. Hayatı özetleyen cenaze müzikleri, ahmaklığın yol haritası, insanlardan kaçışın oyuna dönüşmesi, zaman, yaşam, ölüm… Belki de bazı anlarda aklımıza gelip de dillendiremediğimiz haller… Düşünce sonsuza ne kadar gidebilirse o kadar sınırsız; ne kadar birbirinden kopuk gibi dursa da, birbiriyle bağlantılı… Hepsinin anlamlı olması gerekmiyor. Ne saçma deyip geçtikleriniz de olacak, zihninize yerleşip orayı kanatan iğne misali rahatsız edenler de… Enteresan bir okuma deneyimi oldu benim için. Labirente bıraktığı bir denek gibi oynamış Şule Gürbüz okuyucuyla. Bunu da 18 yaşındayken (boyundan büyük derler ya hani, o misâl büyük büyük cümlelerle) yazdığı bu ilk romanıyla yapmış olması çok büyük saygı uyandırdı. Kitabı sevdim mi? Evet. Sevmedim mi? Ona da evet? Sen bana biraz daha zaman ver Kambur. Seni daha iyi anlamak gerek…
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma
Reklam
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Bir roman ne zaman bir sanat eserine dönüşür? Kahramanı Vergilius, yazarı Herman Broch ve çevirmeni Ahmet Cemal’in sözcüklerinin büyüsü birleşip, yüzyıllar ötesinden günümüze uzanan bambaşka bir var oluşa konuk ediyor bizi. Okuduğumuz salt bir kurgu olarak kalmıyor elbet. Şiir, sanat ve felsefenin iç içe geçtiği satırlar aktıkça, Vergilius’un ölüm
Vergilius’un Ölümü
Vergilius’un ÖlümüHermann Broch · İthaki Yayınları · 2022356 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Kalp Zamanı Paul Celan ve Ingeborg Bachmann; her ikisi de Alman şiirinin en önemli temsilcilerinden kabul edilir. 1948 Mayısında tanışırlar ve Celan’ın ani öfke patlamaları ve paranoyayla seyreden ruhsal bozukluğun görülmeye başladığı 1967 yılına kadar mektuplaşırlar. Paul Celan’ın paranoyaları intihal suçlamalarından ve özellikle Neo Nazi
Kalp Zamanı
Kalp ZamanıPaul Celan · Kırmızı Kedi · 2015141 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mustafa Güzelgöz, nam-ı diğer Eşekli Kütüphaneci. Çocukluğundan, harf devriminden beri kitap okumayı sevmiş, yıllar geçtikçe bu kitap sevgisini etrafındakilere de yaşatmaya çalışmış. Hani denir ya ömrünü bu işe adamış, o hesap. Ürgüp’te kitaplık görevlisi olarak başlamış bu işe. Önce kitaplığı düzenlemiş. Yeni kitapların temini için uğraşmış. Bakmış ki civar köylerdeki halk, kitaplığa gelemiyor, kitapları eşeğe yüklediği sandıklarla oralara götürmüş. Kitaplığına gelmekten çekinen kadınlar için dikiş makineleri, beşikler alarak burayı daha çekici hale getirmiş. Çocuklara, yaşlılara, köylülere, ilgisiz halka ulaşabilmek için çabalamış hep. Kooperatif kurup onları tarım hakkında bilgilendirirken kitap okumalarının da yolunu açmış. Kitap, Yunan gezgin Dimitrios’un Ürgüp’ü ziyaretiyle başlıyor. Bir şekilde Güzelgöz ailesiyle yolları kesişiyor ve Eşekli Kütüphaneci’nin hikayesini, kendisinden, Mustafa Güzelgöz’den dinliyor. Kurulan bağ sayesinde de Ürgüp’ten Yunanistan’a göç ettirilmek zorunda kalan Rum’larla da görüşmeler başlıyor. Ürgüp ve Larisa arasındaki kardeş şehir anlaşmasına da vesile olmuş bu dostluk. Fakir Baykurt, bu kitabı ölmeden önce hasta yatağında tamamlamış. Sık sık halk evlerinin ve köy enstitülerinin kapanmasından da bahsetmiş. Halkın cehaleti, aydın kesimin yobaz fikirlerle savaşı, politikacıların değersizleştirdiği değerleri var edebilme çabasından kısa kısa bahsetmiş.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,8bin okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Rus edebiyatının (ve dahi dünya edebiyatının) yeni bir döneminin başlangıcı olarak kabul edilir Yevgeni Onegin. Bu eserle Rus edebiyatı, Puşkin’in yazarlığını ve şairliğini birleştirerek oluşturduğu yeni bir tür olan şiir-romanla tanışır. Romantizmden realizme geçiş yaparak da kendisinden sonra gelen yazarları etkiler. Sürgün yıllarında
Yevgeni Onegin
Yevgeni OneginAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 2020793 okunma
249 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Anlatıcı, üniversite eğitimi için Zanzibar’dan İngiltere’ye giden bir ‘göçmen’. Kısa geçişlerle hayatını anlatıyor. Eşi, kızı ve ailesi ilgili anılarında kendi kimliğiyle ilgili çok net olamıyor. Kendisi de nereye ait olduğunu bilmiyor zaten. İlk bölümde İngiltere’deki uyumsuzluğundan bahsederken, ikinci bölümde yirmi yıllık bir aradan sonra yanına döndüğü annesi, üvey babası ve ülkesinden uzaklaşmasını anlatıyor. İngiltere’de dışarıdan gelen biriyken, ülkesinde de yozlaşmış biri olarak görülmesini sessiz bir şekilde kabulleniyor. Söylemek istediklerini aklından geçirmesi, ancak karşısındakine bir türlü söylememesi, kendini bir türlü yerleştiremediği ilişki zemininden uzaklaştırıyor. Sessizliği, yalnızlığına yuva oluyor. Kendi kültüründen uzaklaşıp yeni bir kültüre alışamayan bir adamın dramatik, bazen sinir bozucu, bazen de üzerinde düşünülesi hayatı bu. Farklı nesillerin yaşam öyküsüne paralel olarak, siyasi çatışmaları, sömürgeciliği, ülkenin zamanla geçirdiği değişimleri toplumun yapısından çok şey katarak, tempoyu hiç düşürmeden akıcı bir şekilde anlatmış Gurnah. Yaşamının bir döneminde de olsa doğup büyüdüğü topraklardan farklı bir yerde var olmaya çalışanların kendinden bir şeyler bulacağı bir kitap. Yuvasının neresi olduğunu bilemeyenlerin kitabı.
Sessizliğe Hayranlık
Sessizliğe HayranlıkAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 2018656 okunma
54 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.