Kitabın adına yaraşır bir hikaye gerçekten. Buram buram huzursuz ve umutsuz etti. Umutsuzluğum ve huzursuzluğum tüm insanlığa... Kitap zaten “Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne” cümlesiyle başlıyor, daha nasıl huzursuzluğu hissettirebilirdi? Elim ağzımda okudum, mübalağa sıfır.
Tüm savaşlardan, tüm katillerden, tüm soykırımlardan, din kisvesi altında her türlü alçaklığı yapabilecek gücü kendisinde hak bulanlardan, zulümden, zulüme susanlardan, vicdansızlardan, merhamet yoksunlarından, asla utanmayanlardan tiksiniyorum, iğreniyorum.
Okuyun, okuyun da görün daha ne kadar zalimleşebileceğimizi, ne kadar iğrençleşebileceğimizi, kalplerimizin ne kadar katran bağlayabileceğini...
"Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz... Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük!"