Sümeyye Reyhan Öztürk
@ruyet_i
Kitap okumayı seven uful etmek dileyen Akademisyenlik yolunda 1 Dağlar Kızı Tarih YL Ortaçağ / İlahiyat ( AÖF ) Her daim İkrâ : )
Tarihçi
Tarih/İlahiyat
139 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Nurunun en parlak en ezeli olduğu bir yer , sırrının mâkesi bir tek şey var ki : Aşk
Sayfa 85 - CANKitabı okudu
Perdeye gölgelerini aksettirmek için daim Yaratmak fiilinde... İşte O Allah , Râb...
Sayfa 85 - CANKitabı okudu
... Hepsi herşey bir tek hâkikatin bir tek kudretin görünüşü Cüz ve ferdlerden en muazzam güneşlere kadar , insandan göze görünmeyen böceklere kadar hep bir tek Yaratıcı kudretin eseri... Hepsinin arkasında kendi kendini hâlk etmiş olan ve mütemadiyyen de hâlk etmekte olan bir kudret var... O ... Hâlik Allah... Ne ise...
Sayfa 85 - CANKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Sezarın malını Sezara , Allaha ait olanı Allaha vermek gerek Ben Sezarın ben Şeytanın zümresindenim Çocuk Allahındır Bırakın , olduğu yerde kalsın... * ( Peregrini 'den çok anlamlı )
Sayfa 83 - CANKitabı okudu
Zeyneb Gazalinin Fikirleri
Parlemento veya Demokrasinin hareket noktalarının İslam olduğuna inansaydım bir şeyler söylerdim Halbuki Demokrasinin hareket noktası inancımın hareket noktasından farklıdır Beşeri kanun koymak bence , ancak Yüce Allahın bize serbest bıraktığı alanlarda olabilir Kadının siyasi haklarına gelince Raşid Halifeler Döneminde kadınların siyasi rol üstlenmeleri muhalefet yapmaları ve Müslümanların yöneticilerini seçmeye katılmaları Kadınların hakkıdır... ( Altına imza atılası sözler ) Kalben
Sayfa 246 - MadveKitabı okudu
Kadınlar medeniyeti gözleriyle anlarlar Hâkiki medeniyetçilerden daha bahtiyardırlar Şekillerle iktifa ederler ve renklerin değişimi ile eğlenirler Bu hâkiki terakkiye inananlar için bir sükût-u hayâldir... Ve bu aldanış çok korkunçtur...
Sayfa 95 - ÖtükenKitabı okudu
Bizde , kadınların gözlerini aldatmak kâfidir Yani ki boyamak... Elbette ki şekil zerafetine ait bir meselenin altında her zaman bir kültür meselesi vardır Nerimanın yeni şekillere karşı incizabı yeni bir kültüre karşı incizabı demektir Bizim kadınlarımız şuursuz olarak beriki o kültürü seviyorlar Onlarda şuurlu hale gelen yalnızca şekil estetiği Şekil estetiği de işte bir biçimde bazı kızları züppeleştiriyor... Sükût ettiriyor...
Sayfa 117 - ÖtükenKitabı okudu
Cihan , o cünûn Bizi çok aldattı
Sayfa 127 - ÖtükenKitabı okudu
OSMANLI ÇAĞDIŞI MI DEDİNİZ ???
Matrakçı Nasuhun en önemli eseri Kanuninin 1534 - 1536 yılları arasında yaptığı İran Irak Seferini anlatan Beyan-ı Menâzil Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han yani kısaca Mecmua-i Menazirdir Sanatçı eserinde yol üzerindeki önemli menzilleri fethedilen kentleri kale ve limanları anlatmış ve resmetmiştir Bu resimlerin bazıları Avrupa portolonlarındaki kent betimlemelerini anımsatır Bu kent tasvirleri tek tek ve farklı bakış açılarından çizilip yan yana getirilmiş kent betimlemeleri şeklindedir Bu resim İstanbulun Osmanlı Döneminde yapılan en eski panaromik görünümlerinden biridir... : )
Sayfa 20 - KÜLTÜR AŞ.
Teberri etmedikçe tevelli olmaz...
Yani ki Uzaklaşmadıkça dostluk
olmaz Sen ; Oku yaz tefekkür et...
Ve daim göğe bak , hep göğe... ️
Sayfa 55 - Tutku YayıneviKitabı okudu
Ama yolundan sapma Ey öyküm
Sayfa 53 - Can YayınlarıKitabı okudu
Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tanrı katındaydı
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sultanların Siyasetleri
Tutsak Memlük Emiri Sultan Selime şöyle demiştir ; Dünyanın her tarafından derme çatma bir ordu kurmuşsun Beraberinde de savaş meydanına Batılıların icadını getirmişsin Bir kadın bile şu silahı ateşlese bir alayı durdurulabilir Eğer biz de bu silahı seçmiş olsaydık önümüzde duramazdınız... Ama biz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammedin sünnetini Allah yolunda kılıç ve mızrakla cihat etmeyi bir tarafa atmadık... Yazıklar olsun Sana ki Allahın birliğine ve Hz. Muhammedin peygamberliğine şahadet edenleri ateşli silahlar ile nasıl da vurabildin ? ( Bu diyalog kesin değildir ve tartışmalara açık bir söylem olmuştur Bir rivayet olabilme olasılığı da yüksektir )
Sayfa 40 - SelengeKitabı okudu
Bir İsmin Etimolojisi
İbrahim'in orjinal söylenişi Eskiçağda Brahim imiş... Bu isim bugün bölgemizde hâlâ yaygın bir şekilde kullanılmaktadır İbraniler ise bu isme Abraham demişler Arapça da ise İbrahim olarak telafuz edilmiş Mağaraların derinliklerine toprağın kaya ile birlikte derine indiği noktaya " him " denildiğinden ötürü de bu ad zaman içinde İbrahim ile özdeşleşmiş olabilir Ayrıca " him " tabiri Urfa dışında yaşayan Kürt halkı tarafından da kullanılan bir kelime olmasıyla dikkat çeker ( Bir Kent Üzerinden Bir İsim Tahlili )
Sayfa 22 - Kent YayınlarıKitabı okudu
Bir Kitabın İthafında İç Sesine Denk Düşmek
Bu kitap bir gün yayımlanırsa kişisel ve kolektif en ağır ıstırapların ve boğuntuların içinde ruh dengesi aradığım basit bir pan zehirden gerçek bir kitaba dönüşürse o zaman ön sayfada Sizin adınızdan başka bir ad yazacak Sevgili Dost... Söylenemeyecek kadar derin ve kutsal bir sevgiyi ifade için yapılabilecek tek hatırlatma bu Sizin adınızın sadece birkaç referansta geçiyor olmasına katlanamam... Uzun süre birlikte mücadele verdik ve ciddi tehditlere maruz kaldık Bu bizim hatamız değil Sevgili Dost... Biz adaletsiz bir kaderin geçici mağluplarıyız Bazen beni azarlar çoğunlukla onaylardınız Bununla hala övünüyorum Ve çünkü tüm bunlar ikimiz arasında bir bağ daha kuracak demek , fikirlerimin çoğu Size ait Sevgili dost
Sayfa 45 - iletişimKitabı okudu
Kuş olur Nevalar Ferideler Feyzalar... Uçarlar...
Ey Muhammed Çok yemin eden , alçak , çok kınayan , devamlı dedikodu yapan , iyiliği durmadan engelleyen , saldırgan , çok günahkar , çok katı kalpli... Böylelerine ve böyleleri ile beraber olanlara itaat etme , inanma... Kalem Suresi / ... Çok yemin eden , saldırgan , katı kalpli , bağışlamadan habersiz hep kınayan O adam düşünceler içinde uykuya daldı Uyur uyumaz... (( Bir vicdan azabından , bir hesaplaşma ve pişmanlıktan 1 öykü yaratmış Ilgın Olut Ah... Erkeklerin hiç büyümeyen , o çocuk kalpleri... Herkese inanan , her lafa kabaran kalpleri Sormaya , dinlemeye , inanmaya olmayan o vakitleri... Ve Onlardan arda kalan zavallı marazlı kırık kalpler Herkes öldürür sevdiğini Bazı kızlar hakikat ölür Neva gibi Bazıları ise içinden çürür ve kalpleri ölür sade... İşte erkeklere de vicdan azabı ile bunu öykülemek kalır sadece )) Kime yazık ???
Sayfa 129 - DKKitabı okudu
Mitoloji Kitab-ı Mukaddes ve Kuran-ı Kerim
Varlığını kendi insani hasletleri ile kanıtlayamayan insan , kollektifleşme ve yığınlaşmanın ağır süreci altında ezilecektir Bu yığınlaşma ve kollektifleşmeden ötürü insan , bireyliğinden ve kişiliğinden olur Toplumun fonksiyonları içinde gitgide insanlığı yitirir Anonim ve her türlü mahremiyetten yoksun bir hayat sürer Bireye öz olanın zenginliği yavaş yavaş , modern kütlenin tek biçimliliğinde eriyip gider Metafizik değerlere sırt çevirmenin , devrin entellektüel kesimine hakim olunan tarih içinde insanın , dünya ve nesneler ile olan bağlantısını , sadece iş ve duygusuz bir mecburiyet olarak belirler Sadece , bir işe yaramak mühim olandır Varlığın özü bundan ibarettir...
Sayfa 15 - Nil YayınlarıKitabı okudu
Mevlana'nın Zamaneye Çağlayan Sadasıdır... :(
Eski zamanlarda 1 köylü ve 1 şehirli dostlarmış Şehirli köylünün her ihtiyacını karşılar yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş Köylü de şehirliyi hep evine davet edermiş Birgün şehirli de bu daveti kabul etmiş Amma içi hiç de rahat değilmiş Dostluğunun bozulacağından korktuğu bir his varmış içinde Eeee ne de olsa En ziyade , iyilik ettiğinin şerrinden sakın !!! diye boşuna denmez imiş 5 gün yol gidip , köye dostuna yorgun argın varmış Lakin köylü kapıyı açmamış İçinden , Evime hayatıma niye sokayım ki
Onu... diyerek tanımazlıktan gelmiş Şehirli 3 gün kapıda beklemiş de köylüyü gördüğünde selam dahi vermiş Kendini tanıtmış Köylü Olabilir... demiş ama , bir zaman yedik içtik beraber eğleştik diye Seni evime alamam Zira Seni tanımam !!! Şehirli , Ben Seni evime kaç defa aldım ya... demiş Köylü Saçma , ben hatırlamam bile Seni de evini de... diye cevaplamış Bir kulübe de kalmalarına izin verir O gece şehirlinin karşısına 1 kurt çıkar ve korkarak o kurdu vuruverir Sesi duyan köylü koşarak gelir Eşeğimi vurdun... diye tutturur Şehirli ne dese ne etse inandıramaz Sonunda anlar köylünün hilesini de , der ki Sen hilebazsın Karanlıkta eşeğini tanır bilirsin de güya , söz de beni tanımaz hatırlamazsın Asıl eşek benim ki Seni dost bildim Şimdi var git yoluna Haydi yolun açık ola... Ne denir ki artık Sana...
Sayfa 175 - Beka Yayınları
Mili Görüş Hareketi
... Necmettin Erbakan 18 arkadaşı ile birlikte 1970 de Milli Nizam Partisini kurdu Kurucularının çoğu İskender Paşa Dergahı Şeyhi Mehmed Zahid Kotku'ya bağlıydı Partinin kuruluşunu teşvik ve tasvip eden isim oydu Erbakan hükümetleri başarılı uygulamaları ile geniş toplum kesimlerinin desteğini aldı İslami görüş yerine Milli Görüş tabiri kullanıldı İslamın evrensel niteliğini vurgulamak ile beraber kültürel anlamda güçlü bir Türk Milliyetçiliğini de ifade etmekteydi Türkiye liderliğinde birleşmiş bir güçlü bir İslam dünyası tasavvur edilmekte idi İslam Nato'su İslam Ortak Pazarı İslam Dinarı da bu tasavvurların başında idi. Hayâller ve...
Sayfa 225 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Kayıp Kitaplar - Karşılaştırmalar...
... İlginç olan bir belirti de Enkinin Endusbara adındaki katibini gök mağarasına çağırıp , orada ona Yaz emrini vermesiyle İslam Peygamberi Hz. Muhammedin Hira'da aldığı Oku - İkra emrinin bu derece benzeşmesi hatta örtüşmesidir Bir taraftan Sümer topraklarından yükselen Enkinin Yaz... emri diğer taraftan Hz. Muhammedin aldığı Oku... emrinin birbiriyle nasıl örtüştüğü akla geldiğinde , düşüncenin ifade etmek istediği gerçeğin sınırlarının nasıl taştığı ortaya çıkacaktır. Hz. Muhammedin göğe çıkma kıssasıyla , güneş kayığı ile göklerde dolaşan Ranın huzura çıkma fikri nasıl benzeşir Bütün bu örnekler günümüzde...
Sayfa 27 - Halk KitapeviKitabı okudu
İdeolojinin Geleceği Başlığından...
İnsanoğlu yaradılışı gereği ideolojik düşünür ve davranır İdeolojiden tamamen arınmış saf hakikati yansıtan insan tutum ve davranışlarından söz edilemez Özellikle toplumsal olaylar ve siyaset söz konusu olduğunda... Toplum şartları bilgi ve tecrübe değiştikçe görmeyi sağlayan gözlükler değişse de her zaman 1 gözlük olacaktır Bu anlamda ideoloji , sadece siyasi ve toplumsal konularla alakalı değil , insan tutum ve davranışlarının tamamıyla ilgili sistemli bir bakış tarzı olarak tanımlanıp ifade edilebilir... İdeolojiler siyaset üstü ve ötesi olabilir...
Sayfa 32 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Türk Edebiyatı Tarihinin Başlangıcı...
... Birbirine bağlı ve birbiri üzerinde tesirli bir hadiseler zümresinin yalnız bazısını göz önüne almak geri kalanlardan habersiz olmak menşei ihmal etmek ve buna rağmen o hadiseleri anlamaya çalışmak daima yanış neticeler verecektir İslamiyet öncesi T.E anlamadan İslamiyetten sonraki devirleri izah etmek Osmanlıların teşekkülüne kadar Orta ve Küçük Asyada nasıl bir edebiyat olduğunu bilmeden Osmanlı Edebiyatının teşekkülünü idrake muvafak olmak imkansızdır... Nevai bilinmeden ...
Sayfa 49 - ALFA-TARİH
Çağdaş Manzara...
Ne kulağım benden bağımsız ses duyar Ne gözüm benden bağımsız görür Benimin dahil olmadığı hiçbir etkinliğim olamaz Ben fizik değil metafiziktir Ve bilen onun bedeni değil idrakidir Ben varsa itibarlarım devrededir Artık hakikatten gelen veriler o itibar elbiseleriyle var olurlar Çünkü ben bağlamsal bir var olanım Tarihi bir birikimim , sıfır değil Sonuç hakiki bir tasavvurdur Ama tahminidir Metafizik sanıldığı gibi fiziğin ötesi değildir aklın makuliyetidir Bu tespit için bilim tarihine bakmak gerektir...
Sayfa 51 - Papersense YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Adem ve Havva Hikayeleri...
Diğer Yaratılış Hikayeleri gibi Yaratılış Kitabındaki gizemler de açıklanmaya muhtaçtır İnsanların nasıl var olduğu düşlediğimiz Cennetin artık neden olmadığı yaşamımızda neden bu kadar acı çekmeye mecbur olduğumuz Ölümün dünyaya nasıl ve neden geldiği... Fakat hikaye ayrıca , hayatın tamamen ne hakkında olduğunu da ima etmektedir İnsan olmanın , iyi ve kötü arasında seçim yapmak anlamına geldiğini... En mühim sual Cennet nerede... (( İnsan gurbettedir sılasını Yitik Cennetini arar))
Sayfa 23 - idea - ayrıntıKitabı okudu
Sözü Tükenmişlere Kitaplar Vardır...
... Kitapta söze gelen düşünce nasıl söze geldiyse o haliyle muhattabıyla baş başa bırakılmıştır Ucu açık tamamlanmamış bir şekilde ki muhattap yalnızca okumakla yetinmesin sohbet ediyormuşçasına denmek isteneni duysun katılsın ve pay alsın Düşünmek icabete hazırlayan bir yakarıştır... der İbn-i Sina... Düşünceyi söze vurmak veya yazıya koymak yakarışın ifadesi Bu kitapta yakarış Sözün Eşiğinde dile gelmiştir Samimiyet ve ihlas ile Sözün eşiği ümidin eşiğidir Çünkü söylenecek söz varsa ümit de var demektir S-özden dolayısıyle özden yeşeren bir ümit... Sözümüz ümidimizdir... İkra ile söze ve umuda...
Sayfa 10 - Papersense YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Macide ile Ayni ile Vaki Ortak Bir Tevafuk...
.... Fakat ben bütün gayretime rağmen içinde bulunduğum hayata alışamadım Kim bilir , belki Sen ve etrafındakiler haklıydınız Ben bu hayatı anlayamadım ... Onun için Sana yardım edemedim Seni sükut-u hayale uğrattım Ben sana rehber değil ancak yoldaş olabildim fakat ikimiz de yolu bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan birbirimizi şaşırtmaktan başka birşey yapamadık Ayrılmamız lazım... Selametin yalnızlıkta olduğunu görüyorum artık Herhangi bir insanın Senin ayaklarına dolaşmaması lazım Ben hayatta kimseye haksızlık ve fenalık yapmamaya çalışmış bir insanım Benim akıbetimden dolayı kendini asla mesul sayma... Sen bana değil , kendine karşı kabahatlisin...
Sayfa 225 - pusluKitabı okudu
Tarık Buğra'nın Azerbaycan Hakkındaki Fikri...
İnsanlığın kırk elli yılda bir hatta daha kısa sürelerle yaşadığı bir faciadır bu Ben bu sömürgecinin yani Rusyanın yani , er geç çökeceğini yıllardır iddia eden biriyim Gene iddia ediyorum... Marksist maskeli Rus emperyalizmi mutlaka çökecektir Trajik hakikatler ortadadır ve çok çarpıcıdır Türkiye'de ki sorumlular gözlerindeki pası artık silmelidirler... Azerbaycan'da yapılan bu katliam ve vahşet Rusyanın iç meselesi değil , bütün insanlığın meselesidir Hala uyanmayacak mısınız... Türkiye Gazetesi Ocak /1990
Sayfa 150 - Bilgi KitabeviKitabı okudu
Karabağda Azeri - Ermeni Savaşı
... Karabağ bin yıllık Türk yurdu Vaktiyle İrandan kaçan Ermeni göçmenlere Karabağda yer verilmiş Zamanla Ermeniler burada çoğalmışlar ve bu toprakları Azerbaycandan kopartıp yutmaya yeltenmişler 1985 de açıklık ve yeniden yapılanma politikasından yararlanıp Karabağı Ermenistana katmak için çalışmaya koyulmuşlar Azerileri Karabağdan ve Ermenistandan kovmaya başlamışlar Ermeniler böylece kanlı olayları tetiklemişler...
Sayfa 90 - Bilgi KitabeviKitabı okudu
Tasavvuf Hakkında Bir Yorum
Tasavvuf ilimlerinin bir kısmının ki ben bunu Eğitim ve Yaşayış İlmi diye adlandırmaktayım İslamın özünden ve kendisinden olduğunda hiç şüphe yoktur Mutasavvıfların nefisleri tedavi etmek ve onun hastalığına uygun ilaçlar vermek açısından diğer eğitimcilerin varamadıkları bir neticeye vardıklarında da şüphe yoktur... Mesela konuşmamanın dayanağı boş şeyden yüz çevirmektir... Uykusuzluktan kasıt gece namazı kılmaktır...
Sayfa 41 - Beka Yayınları
