On puan verdiğim nadir kitaplardan birisi. Daha önce okumamış olmanın pişmanlığını yaşıyorum.
Türk Edebiyatının kahve yanında instagrama atılan en meşhur kitabı karşınızda. Popüler olan çoğu şey vasat veya kötü olduğu için ya da insanlar tarafından böyle algılandığı için okumaya hayli çekindiğim bir kitaptı. Okuduktan sonra keşke böyle kitaplar daha da meşhur olsa deyiverdim.
Vasat romanlarda gördüğümüz aktif karakterlerin veya ismiyle müsemma wattpad romanlarının metamorfoz karakterlerinin aksine silik bir insan Raif beyi ve onun duygu dünyasını görüyoruz.
Sıradanlık, önyargı, aşk, öfke, makam, hırs, para, mahcubiyet, saflık, telaş, boşvermişlik, ihanet, acıma, merhamet, hüzün... daha sayamayacağım kadar çok durum/kavram kitapta ilmek ilmek işlenmiş.
Bir romanda devinim ne kadar az ve romanın karakterler ne kadar derin ise; roman o kadar başarılı ve tesirli olur. Kitabın olayı çok basit. Silik bir mütercimin başından geçen aşk hikayesi. Lakin bu hikaye bizlere o kadar çok şey anlatıyor ki... Karakter gelişimi dediğimiz şeyi de tam bu noktada görüyoruz.
Son olarak kitabı dikkatli okuyanlar Sabahattin Ali'nin realist olduğunu farkedeceklerdir. Raif beyin aşk ile hayat arasındaki çıkmazının; düşünce dünyasında realist bakış açısıyla işlendiğini görüyoruz.