Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yürümekle yanıldım sana ey hummalı göl Heyecana gömülmek ve gülmekle yanıldım Can merhemiydi elem burcunda sessizliğin Bilemedim ki cellat değildir yâr dediğin Ey sarışın kahkaha, yeşil bakışlı ölüm Aynaları sömüren bin bir nakışlı ölüm Gir şimdi düşlerimin ebedî zindanına Çünkü cinnetle girdin yüreğimin kanına
Sayfa 11
TV'DE Tarih
Öte yandan televizyon kanallarında çeşitli adlarla yapılan tarih programlarında Cemil Koçak gibi akademik san taşıyan konuşmacılar geçmişi suçlamaya, amatör olanlar da her ne demekse geçmişle yüzleşmeye çalışıyorlar. Murat Bardakçı'nın yönettiği bir programda sarışın bayan olarak yer alan Pelin Batu bile şimdilerde yakın tarihle yüzleşmek adını verdiği bir program yapıyor! Ama her şeyi bilen bir tarihçi olarak ortaya çıkan Mustafa Armağan'ın Derin Tarih adlı programı tarih araştırmalarının düştüğü düzeyi yansıtıyor.
Sayfa 172
Reklam
Afrika... Galiba Afrika hiç olmadı. Bazen rüyalarımda uçsuz bucaksız bir çölün ortasında kalmış, toprak damlı evler görüyorum. Bunun, beynimin kıvrımları arasına saklanmış Afrika görüntüleri olduğuna inanacağım; ama garip şey, rüyalarımda herkes beyaz, hatta sarışın. Derken gökten bir yıldırım düşüyor ve kalabalık arasında iki kişiyi öldürüp bir çocuğu da yakarak kömür ediyor. O çocuk benim. Kömür rengi bir çocuk oluyorum. Aslında öyle uzun zamandır beyazlar arasında yaşıyorum ki, sanki benim rengim bile çocukluğuma göre biraz açıldı.
"Zamanı sarışın bir kedi olarak yarat baştan Allah'ım Bırak okşayayım. Esirge ve bağışla beni gerçekten Bırak düşlerimde kaybolayım."
Sayfa 45 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Zaman bir hastanın ateşi içinde nasıl kaybolursa milletin öfkeli ateşi içinde öyle kayboluvermişti. Şimdi cellat şehrin o alışılmadık sessizliğini bozup kralın kellesini, az sonra da sarışın karısının sekiz aylık dul ve sıkıntılı bir mahkûmiyetle kırlaşan kafasını gösteriyordu halka.
Sayfa 345 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Avrupa bilginleri arasında Kırgızların asıl Türk olmayıp sonradan Türkleşmiş olduklarına kabule mütemayil bir fikir vardır. Buna sebep de Kırgızların sarışın, gök gözlü, ak derili olmaları ve en eski Kırgızların önceleri Hazar Denizi yörelerinde, şimdiki Soğdiyananın şimal batısında oturup sonraları doğuya doğru göçmüş bulunmalarıdır. Fakat Avrupa bilginleri burada ancak duygularına kapıldıkları için yanılıyorlar. Çünkü eski Çin kaynaklan Gök Türklerin ve Usunlar'ın da sarışın ‐ gök gözlü olduğunu bildiriyor. Profesör Zeki Valîdi Bey birbirine benzeyen Usun ‐Kırgız ‐ Gök Türkleri bir nesilden sayıp bunlara «Saka grubu» adını veriyor ve oldukça sağlam deliller gösteriyor.
Reklam
Kadınlar Sonbahar
Kadınlar sonbahar yapraklarını dökmeye başlar Titrek dudaklarında sarışın bir keder Nabız kaybolur kan susar dolaşım yavaşlar Sisli bir nebuloz gökte yazılmamış şiirler Dargın sevgililer yalnızlıklarına uzaklaşıyor
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası, Kültür Yayınları, 20. BasımKitabı okudu
Bugüne kadar adını saklayan en eski Türk ulusu Kırgızlardır. Çinliler, Kırgızları türlü adlarla anarlardı. «Kien‐kuen» (Kien‐kun ) . Kie‐khu (Ki‐ko = Khit‐kut) , Hia‐kia‐sze ( Hakas = Kie‐kia‐sze ) , daha sonra Moğollar çağında da Ki‐li‐ki‐sze derlerdi. Yunancada da Menandre Protector'da Kherkhis adım buluyoruz. Bu söz en eski Çin
Renkli adam Sevgili beyaz kardeşim: Ben doğduğumda, siyahtım. Büyüdüğümde, siyahtım. Güneş yüzüme vurduğunda, siyahım. Hastalandığımda, siyahım. Bu arada sen: Doğduğunda pembemsiydin. Büyüdüğünde, beyaz oldun. Güneş yüzüne vurduğunda kırmızısın. Üşüdüğünde, morarıyorsun. Korktuğunda, yeşilsin. Hastalandığında, sarısın. Öldüğünde, grisin. Bu durumda hangimiz renkli bir adam oluyoruz? (Leopold Senghor, Senegalli şair)
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.