Rıdvan Saygı

392 syf.
9/10 puan verdi
Kırık Hayatlar, Halit Ziya’nın son romanı. “Bir yazar kendi eserleri hakkında doğru bir fikir ileri süremez. Bununla beraber cesaret ederek diyeceğim ki Kırık Hayatlar gerek dil gerek yapı bakımından kendisinden önce yazılan ve nasılsa edebiyat tarihinde özle bir mevkiye layık görülen Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu romanlarından çok üstündür. Eleştirmenler ne hüküm veririler, bunu bilmiyorum fakat bu iddiayı ileri sürerken hiçbir övünme hevesine kapılmadan söylemek isterim ki bu kitap, yazarının en olgunluk devresinin ürünüdür.” der Halit Ziya ‘Kırık Hayatlar’ için. İsminden de anlaşılacağı gibi ‘Kırık Hayat’ları anlatıyor Halit Ziya. Ya da ‘Tutunamayanlar’ı. Yarım kalanları anlatıyor. Yarım bırakılanları. Yaralı bırakılanları… Kahramanımız, Ömer Behiç. Kültürlü, iyi eğitimli bir tıp doktoru o. Mutlu bir yuvaya sahip. Sevgili eşi Vedide ve biricik kızları Selma ile Leyla. Sonra Neyyir’i tanıyor Ömer Behiç. Ve bir ‘tutunmaya çalışma’ mücadelesi içinde buluyor kendisini. Ailesine, yuvasına mı tutunacak, yoksa…? Lafı çok uzatmayalım ve Halit Ziya’yı, ‘Kırık Hayatları’ bir de Oğuz Atay’dan dinleyelim efendim: youtube.com/watch?v=Zbu2ls5... Buyurunuz!
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 20201,629 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
Her anı ölüdür.
Ah Tezer, canım Tezer! 'Gamlı prenses' sözünü çok duyduk onun için. Peki ya 'kadın Oğuz Atay'? Evet, Oğuz Atay benzetmesi de yapılır. Ve 'doğru değil' demek mümkün değil bence. Oğuz'u aramış çünkü o da, Pavese'yi aramış. "9 Eylül. Aynı gün. Aynı yıl değilse de. Ben, onun intiharından yedi yıl önce." diyerek başlıyor eserine Tezer. Neyden bahsediyor sizce? Pavese'nin ölümüne doğru yola çıkıyor. Onun intihar ettiği odaya doğru. Başka kimlere uğramıyor ki yolda? Italo Svevo, Kafka, Goethe, Schiller, Schopenhauer... Onun için özgürlüğün simgesi olan trenler, Berlin'den İtalya'ya götürüyor onu. Gitmek. Tezer'in yaşamı: Gitmek. Nitekim gencecik bir yaşta gidiyor yeryüzünden. Acı dolu, yalnızlık dolu, yavaş yavaş eşlik edilmesi gereken bir yolculuk: Yaşamın ucuna... Buyurunuz!
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112,2bin okunma
254 syf.
8/10 puan verdi
Kitap Dünyam
Kitap Dünyam
ile #doğuyukeşfet diyerek çıktığımız yolculukta,
Hitopadeşa
Hitopadeşa
ve
Binbir Gece Masalları Cilt 1/1
Binbir Gece Masalları Cilt 1/1
'dan sonra okuduğumuz Kelile ve Dimne'yle birlikte öyküye doymuş olduk. Kelile ve Dimne. Takribi iki bin yıl önce Beydebâ tarafından kaleme alınmış bu eserde, Beydebâ'nın, Hint hükümdarı Debşelim'e öyküler aracılığıyla verdiği öğütlere şahit oluyoruz. Bu öyküler, Hitopadeşa'da da olduğu gibi 'iç içe geçirilmiş' olarak sunulmuş bizlere. Hitopadeşa'nın çevirmeni Korhan Kayhan, 'bilgisayardaki açılır pencereler' benzetmesi yapar bu durum için. Fabl içinde fabl, onun da içinde fabl! ​ Velhasıl; eğitim, politika, ahlâk, felsefe gibi birçok alanda öğütler, dersler alacağımız, keyifli, daima tebessümle okunacak bir eser var karşımızda. Arka kapakta da okuduk: 'Debşelim tarafından bilge Beydebâ'ya yazdırılan bu kitap aslında bir ahlak ve siyaset kitabıdır.' Buyurunuz!
Kelile ve Dimne
Kelile ve DimneBeydeba · İz Yayıncılık · 20216,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
8/10 puan verdi
Fowles'ın ilk romanı Koleksiyoncu. 'Film tadında' deriz ya hani... Nasıl bir tat bıraktığından da emin değilim gerçi! Frederick Clegg, kahramanımız. İçine kapanık, toplumsal konulara karşı ilgisiz, sosyal ilişkilerde zayıf... Vergi dairesinde bir katip o. Aynı zamanda da 'Kelebek Koleksiyoncusu'. Koleksiyonu dışında bir tutkusu daha var: Miranda. Onunla kurmayı hayal ettiği 'ilişki' için bir planı vardır kahramanımızın. Ama planının önünde bir takım engeller vardır. En önemlisi de maddiyattır ona göre. Şans yüzüne güler ansızın; Frederick, bahis kazanır bir gün. Ve ilk iş, ıssız bir yerde, planlarına uygun bir ev alır. Sonra ne mi olur? Sınıfsal farklılıklar, yaşam, ölüm, sanat, aşk, bağlılık, gerçek sevgi üzerine düşüneceğimiz gerilim dolu bir serüvene çıkarız. Buyurunuz!
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248,5bin okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
Değerli dostum https://1000kitap.com/karrdemm 'nın tavsiyesi üzerine okuduğum
İstanbul İstanbul
İstanbul İstanbul
eseriyle tanışmıştım Burhan Sönmez ile. Taş ve Gölge’yi de okuduktan sonra; “Yahu neden okunmuyor bu adam?” diye sormadan edemedim. Hani, “yazacak şeyler tükeniyor mu acaba, tekrara düşülüyor mu ki?” diye soruyoruz ya bazen; Burhan Sönmez “henüz değil” dedirten bir yazar, zannımca. 1940’lardan 2000’lere uzanan çetrefilli bir zaman yolculuğu bekliyor bizi. Çetrefilli diyorum çünkü daima ileri gitmiyoruz bu yolculukta. Bazen biz seneleri kovalıyoruz sayfaları çevirdikçe, bazen seneler bizi… Kapakta da yazdığı gibi: ‘Çocukluğu mu onun, yoksa o mu çocukluğunun peşinden bir ömürdür gidiyor? Bilmiyor…’ Hünerli bir mezartaşı ustası Avdo. Onun yaşamına şahit oluyoruz eserde. Yalnız onun mu? Reyhan, Elif, Baki, Miskal ve Yedi Adlı Adam ile daha nice yaşamlar… Velhasıl; Burhan Sönmez, kesinlikle okunması gereken, eşe dosta tavsiye edilmesi gereken bir kalem bence. Taş ve Gölge’de de olduğu gibi, eserlerinde altı çizilesi satırlar çok. Hele satır aralarında değindiği konular… Buyurunuz!
Taş ve Gölge
Taş ve GölgeBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 2021565 okunma
Reklam
Reklam
84 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.