Seri yazar
@seriyazar
İzmir
İzmir
57 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
...insan bir zaman tüketicisidir. Zaman insanı sınırlar. Ama çoğu insan şimdi yapamadığını ileride yapacağı sanısındadır, önündeki zamanı sınırsızmışçasına harcar. Aslında, insanın en önemli yanılgısı da budur.
Nasıl ki endişe özfarkındalığımızı yok ediyorsa, kendimize dair farkındalığımız da endişeyi yok edebilir.
Sayfa 46Kitabı okudu
Endişe Çağı
... Geç oluyor.
Bizi soran olacak mı? Yoksa basitçe,
Hiç istenmiyor muyuz?
Sayfa 40Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Yoğun endişe, insan hayvanına verilmiş en acı verici duygudur.
Shakespeare"Şimdiki tehlikeler, geleceğe dair kurgulardan daha az tehlikelidir.
...insanların kurtarılıp kurtulamayacaklarını bilmemenin yarattığı şüphe ve belirsizlik duygularıyla sürekli yüzleşmektense cankurtaran filikalasından atlayıp boğuldukları görülmüştür.
Sayfa 43Kitabı okudu
Diyalog iki ana amaca hizmet eder: Ya hikayeyi ileri taşır ya da ana karakter hakkında bilgi verir.
Sayfa 100Kitabı okuyor
"Karakter dediğin, hadisenin saptanmasından başka nedir ki? Ve hadise dediğin, karakterin aydınlatılması değil midir?"
Henry James
Sayfa 79Kitabı okuyor
Hikaye anlatmanın ana kuralı: Ne kadar çok bilirseniz, o kadar iyi aktarabilirsiniz.
Sayfa 56Kitabı okuyor
Unutmayın ki yazmanın en zor tarafı, ne yazacağını bilmektir.
Sayfa 54Kitabı okuyor
Yetenek, tanrının bir armağanıdır; ya vardır sizde ya da yoktur. Ama yazmak kişisel bir sorumluluktur; ya yazarsınız ya da yazmazsınız.
Sayfa 25Kitabı okuyor
%20 (82/410)
1062 syf.
·
Puan vermedi
·
92 günde okudu
İnsanoğlunun alışamayacağı şey yoktur, hele de çevresindeki herkesin aynı koşullarda yaşadığını görüyorsa.
Sayfa 917Kitabı okudu
Algı, duyusal girdilerle içsel öngörüler arasında yapılan etkin kıyaslamayı yansıtır.
Çevremizin farkına ancak duyusal girdilerle beklentilerimiz çeliştiği zaman farkına varırız. Örneğin bisiklet sürmeyi öğrenirken her hareketimizin farkındayken,
öğrenme süreci bittiğinde bunu artık bilinçli yapmıyoruzdur.
"Kendi eylemlerinizle sonuç duyumlar arasında geliştirdiğiniz bu öngörülebilirlik durumu, kendinizi gıdıklayamamanızın da nedenidir aynı zamanda."
Sayfa 51Kitabı okuyor
"Görme" eylemi bize öylesine doğal gelir ki, sürecin altında yatan muazzam düzeneği takdir etmek güçtür. Beynin üçte biri, gözlere akın eden milyarlarca fotonu, koşulları ve bağlamı hesaba katarak, varsayımlarda bulunarak, hilelere başvurarak, bize pek zahmetsiz görünen "görme" eyleminin altından kalkmaya çalışır. Bu işin ne kadar zahmetli olduğunu, sonradan görme yetisi kazanan hastaların, gözleri artık algılayabiliyor olsa da beyinlerinin verileri yorumlamayı öğrenmesinin zaman aldığı gerçeğiyle görebiliyoruz.