Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kurumuş toprakların ortasında tek başına duran susamış bir çiçeğin koynuna, gökyüzünden kavuşma hayali ile gelen bir yağmur damlası gibi inanmak... Ağzındaki küçük solucanı yavrusuna ulaştırabilmek için kartalların arasından geçmek zorunda kalan bir güvercin gibi inanmak...
Cinayet bir sanat şeklidir. Tek bir farkla; sanatçı cehennemin derinliklerine, eserleri ise toprağa gömülür... ~ Ş. DEVRİM
Reklam
Evet,bazen toplumlar,inkilapçı bir akış içinde bulunurlar.Nitekim,İstiklal Savaşından sonra Türkiye,böyle bir devrim veya oluşum içindeydi.Böyle şartlar içinde ise bir şef veya önder,milli iradenin temsili olur.
Sayfa 115Kitabı okudu
495 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitabın adı:İkinci Adam 2.cilt Yazarın adı:Şevket Süreyya Aydemir Sayfa sayısı:495 Kitabımızın 2.cildinde 1938-1950 dönemi anlatılıyor. Atatürk sonrası C.H.P ve TBMM nin görüntüsü işleyişi nasıl olacaktı. İnkılaplar devam edecek mi? Sanayide devrim yapılacak mı? Türkiye 2.Dünya Savaşına girecek mi? Eğitim alanında yapılan en büyük devrim Köy Enstitülerinin kurulması idi. Peki bu devrim sürecek miydi? Çünkü bazı taraflarca istenmiyordu. Güya Komünizmi yayıyormuş. Çok partili sisteme geçişte neler yaşandı nelere öncelik verildi. Hepsi bu kitapta...
İkinci Adam - Cilt 2
İkinci Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 1991364 okunma
Türkiye bir devrim hareketine girmiş, fakat bu hareket derinleştirilmemiş, tamamlanmamıştır.
Devrim ise, azınlığın idaresinin, çoğunluğun iradesine hakim olması demektir.
Reklam
Fakat bir ülke, eğer bir devrim geçirmiş ve bu devrim eğer son sözünü söylememişse, o ülkede "kahramanlar devri" sona ermemiş demektir.
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Atıf Hoca "sütten çıkmış ak kaşık değildir." Meşrutiyet'ten beri, tüm yeniliklerin ve devrimlerin karşısında olmuştur. Çıkardığı "Beyanü'l Hak" adlı gazete çok "gerici" bir yayın organıdır. Dahası, Mahmut Şevket Paşa'nın katlinden dolayı Sinop'a sürülmüştür. Çok daha önemlisi Atıf Hoca, Kuvayımilliye'ye karşı bildiriler hazırlayan Teali-i İslam Cemiyeti'nin yönetim kurulu başkanıdır. Bu cemiyetin yayınladığı ve Atatürk'ü asi (eşkıya) ilan eden bildirilerden birinin altında Atıf Hoca'nın da imzası vardır. Yani bir kesimin "mazlum", "mağdur" göstermek istediği Atıf Hoca, hiç de mazlum değildir. Kurtuluş Savaşı sırasında gerçek din adamları canla başla kurtuluş için mücadele ederken o, bu kutsal mücadelenin karşısında yer almıştır. Atıf Hoca şapka takmadığı için değil, devrim karşıtlığı, kışkırtıcılık yaptığı ve Kurtuluş Savaşı sırasındaki "hainliğinden" dolayı idam edilmiştir. Atıf Hoca'nın şapka devrimini bahane ederek Atatürk'e ve devrimlere saldıranların ilham kaynağı olması gecikmemiştir. Din bezirganları ve gerici çevreler, Atatürk'ü İslam karşıtı göstermek istediklerinde söze, "Atıf Hocalar nasıl katledildi? " diye başlamayı adet haline getirmişlerdir. Atıf Hoca, zamanla adeta çoğalmıştır. Atatürk karşıtı gerici çevreler, şapka giymediği için istiklal Mahkemelerinde yargılanan ve idam edilen binlerce Atıf Hoca'dan bahsetmeye başlamışlardır! Oysaki daha önce de belirttiğimiz gibi şapka giymediği için asılan, idam edilen tek bir kişi bile yoktur.
Sayfa 518 - İnkılap Kitabevi Yayınları
Reklam
Batı anlamında ve klasik manada demokrasi, çoğunluğun oyu ve parlamento yolu ile işler. Demokraside çoğun­luğun iradesi, azınlığın iradesine hakimdir. Bu da oy sandıkla­rında ve nihayet parlamento oylamalarında belli olur. Devrim ise, azınlığın iradesinin, çoğunluğun iradesine ha­ kim olması demektir. Azlık, fakat öncü bir inkılapçı kadro, halkın istemediği, yahut düşünmediği, fakat halkın yararına olan icraatı, cebir ve zor yolu ile, yani halka rağmen, fakat halk için kabul ettiler. Mesela cumhuriyetin kabulü veya hilafetin kaldırılması, halkın şapka giymesi vesaire gibi
Devam
NAZIM HIKMET'İN DAVALARI • I. 1925 ANKARA İSTİKLAL MAHKEMESİ DAVASI 15 yıl 4 Mart 1925'te Meclis'ten Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılır. Hükümete büyük yetkiler veren bu yasa, geçicidir; ancak olağanüstü yargı organları olarak İstiklal Mahkemeleri'nin kurulmasını sağlar. İstanbul'da yayımlanan "Tevhid-i Efkâr",
Devam
144 syf.
10/10 puan verdi
Bob Ross: Belki şurada bizlere beş yüzyıldır gülümseyen natüralist vardır. Natüralist: Öldüm ben öldüm. Beni sal artık Bob. Beş yüzyıl boyunca resim sanatına egemen olan doğa figürüne karşı yirminci yüzyıl başında başlayan başkaldırıyla sanatta ortaya çıkan kalıcı değişim süreciyle Sürrealist akımın sanatı özgürleştirici etkisini bağdaştıran harika bir kitap. Natüralizmin akıl sınırları içinde sürekli bir kendini tekrar etme durumu beş yüzyıl sürmesi, yine aynı akıl tarafından isyanla karşılaşmıştır. Sanat, akli sınırlar ve bilinç hareketleri kalıplarından çıkarak bilinçaltı ve bilinçdışı alanlara yönelmiştir. Sürrealizmin, kübizmin, ekspresyonizmin ve diğer akımların öncülük ettiği bu süreci bir yandan Freud psikanaliziyle anlatan yazarımız, diğer taraftan sosyokültürel değişimlerle ele almış. Sanattaki bu köklü değişimin özünü resim sanatından aldığını ve oradan diğer sanatlara sıçradığını savunan yazarımız çok da haksız sayılmaz. Ancak bugün, hem ekonomi hem de toplumsal eğlence getirileri fazla olduğu için bu değişim müzik üzerinden yaşanmaktadır. Bu o kadar hızlı gelişmekte ki, kapitalizmin endüstriyel üretim mantığı birbirinin aynısı ürünlere çokça maruz kalmamıza neden olmakta, diğer sanat dalları da bu alana pek fazla girmeden varlıklarını kendi özlerinde korumaya çalışmaktalar. Bu noktada kitaptaki genel geçer tespitler oldukça isabetli. Bu yüzden her okurun elinde bulunması gereken kitaplardan diyebilirim. İlgilisine şimdiden keyifli okumalar.
Sanatta Devrim
Sanatta DevrimNazan İpşiroğlu · HayalPerest Kitap · 201735 okunma
160 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.