Gece karadır gözlerinse zemheri,
Bir ışık vuruyor bakışlarından keskin bir kılıç misali.
Dudakların şiirlerimin ilhamı kirpiklerin mısrası,
Gönlüme düşüyorsun heyhat içim dışım yangın yeri.
Şeyma Nur Kocakoç
Eyvah! Ne bedenimde güç buldum, ne gözlerime hükmedebildim. Sanki ömrümde gördüğüm, işittiğim, okuduğum, düşündüğüm ne kadar güzel şey varsa hepsi bir yere toplanmış da bir insan yüzü olmuş, karşıma gelmişti!
Yirmi bir yaşımdan yirmi beşe kadar olanı heba oldu vesselam,
Ne olanları telafi edebilirim,
Ne de zamanı geri alabilirim.
Sonrasında hiçlikten bir ben doğdum bambaşka bir insan,
Ne eski ben olabilirim,
Ne o hatalara bir daha düşerim.
Şeyma Nur Kocakoç
Kafamın içerisindekiler ayrı bir ceriham,
Dudaklarımın ardına gizlenenler afaki bir karmaşa.
Düşüncelerimden öp beni sabah olmadan,
Acısı geçsin yenilgilerimin savrulsun gönül telaşıyla.
Tan ağırınca bilhassa,
Zihnimin duvarlarını aşındırıyor çıkmazlar.
Bu enkazda tek üzerine kahırlar yıkılan benim ömrüm,
Lisanını kaybetmiş bir berduştur gönlüm bundan sonra.
Şeyma N. KOCAKOÇ
Tenine vuruyordu yağmur, her bir zerrene işliyordu ilmek ilmek. Gözlerinin içi gülüyordu mümkün mü sevmemek? Sanki bir gün bir yerden çıkıp geleceksin, Sanki biri tüm bu olanlar şakaydı diyecek ve sen o kapının ardından gireceksin gülerek.
Şeyma Nur KOCAKOÇ
Onu soran sayfalara hiç bir cevabım kalmadı,
Züleyha’nın kokusu nasılda burnumda.
O günden sonra kapatmadım yağmuru izlediği penceresini,
Pencerenin ardında yıllarım geçti sonra,
Züleyha’nın gelmesini, ve yağmurun dinmesini beklediğim yıllar…
Şeyma Nur KOCAKOÇ
Ah Züleyha ah ben sana derdimi anlatamadım, taş olsam çatlardım ortadan ikiye. Sana iki kelamı bir araya getirip beni nasıl bırakırsın diye haykıramadım.
Öncelikle şunu bil ki sana kızgın değilim. Elbette gitmeyi sen seçmedin ama kalmayı hic denedin mi! Cevap ver bana Züleyha cevap ver… Seninle ömrü anlam kazanan adama bir avuç hiçliği nasıl tercih ettin!
Uyuyamıyorum Züleyha… Gece 02:26 sızlıyor dilim damağım. Susuzum ama öyle bildiğimiz gibi değil, dişlerim birbirine çarpıyor ayrı bir deprem. Üzerime yorgan diye senden geri kalan ömrümün enkazını seriyorlar her gece. Taşıyamıyorum Züleyha… Bu yük çok ağır, bu geceler çok zemheri, çok uzun.
Kursağımda bir yumru peyderpey nefesimi kesiyor sanki. Fakat kısır bir döngü başladığı işin asla tamamını getiremiyor. Bende getiremiyorum aslında ya vardığım yolda seni hatırlayamazsam diye. İşte yine bir gece böyle gündüze erişemiyor ben sana kavuşamıyorum. Fakat hiç unutmuyorum seni vallahi… Resmin yine baş köşemde, kolyen yine yastığımın altında. Seni yadımdan bir saniye bile silmiyorum ve seni ilk günkü kadar çok seviyorum.
İyi geceler Züleyha’m…
Zülfü cihanı kıskandıranım, kokusu cenneti utandıranım. Yerim yurdum yuvam vatanım, iyi geceler beni benden alanım. İyi geceler.
Şeyma Nur KOCAKOÇ